Narlıdere 'Kimliğini' Kazandı



Bugünlerde ulusal gündem Kuzey Irak'taki gelişmelere odaklansa da yavaş yavaş yerel siyaset ısınıyor. Çünkü önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yerel seçimler yapılacak. Özellikle belediye başkanlığı koltuğunda oturanlar ve koltuğa göz dikenler "derinden" çalışmalarını yürütüyor. Hem yurttaşlar hem de belediye başkanları geçmiş dönemde yapılan çalışmaları gözden geçiriyor. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, ilçeye ilişkin çalışmalarını iki döneme ayırıyor. 1999-2004 yıllarını "kimlik kazanma", 2004 sonrasını ise atılım dönemi olarak değerlendiriyor.

1999'da işbaşına geldiğinde Narlıdere'nin ilçe-kasaba ikilemi yaşadığını söylüyor:

"O zaman hiçbir sosyal etkinliği olmayan, kentle iletişimi açısından kendini ispat etmemiş, yaşayan insanların kentlilik bilinci içinde olmadığı, tarım ağırlıklı bir yerleşimdi Narlıdere. Öncelikle Narlıdere'de bir 'belediye' olduğunu İzmir kamuoyuna kabul ettirdik. Şu anda Narlıdere 'ilçe' konumunda."

Çalışmalarda belirli bir plan çerçevesinde hareket ettiklerini kaydeden Batur, bunun da karşılığını aldıklarını belirtiyor. Çeşme otobanının alt bölümünde yer alan mandalina bahçelerine yönelik koruma amaçlı plan, bunun en güzel örneği. İlçenin geleceğini kurtarmayı, günübirlik rantlara tercih ettiklerini dile getiriyor Batur:

"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'yla birlikte burayı 3. derece doğal SİT ilan etme cesaretini gösterdik. Bu siyasetçi için risktir. Ancak Narlıdere'nin geleceği için bu planlama gerekliydi. Burada dünya kadar beton blok yaptırabilirdik, belediyeye rant gelebilirdi, ama kenti öldürürdük. Bir mimar olarak buna izin veremezdim."

Yenileme

Bölgenin önemli bir bölümü bu kararla koruma altına alınırken, özellikle üst kısımlarda yoğunlaşan gecekondulara yönelik kent yenileme projelerine büyük önem veriyor Batur. Geçen dönem başlanan kent yenileme projelerinin bu dönem tamamlandığını ve tapu verme aşamasına gelindiğini söylüyor. Yeni projelerin de yolda olduğunu kaydediyor:

"2. İnönü ve Atatürk mahallelerinde kent dokusunu yenileme çalışmamız var. İlk etabını tamamladık, ikinci etabını planladık ve büyükşehir belediyesine gönderdik. Bu, Narlıdere'nin kent dokusunu yenileyen proje zincirinin devamı. Gecekondu bölgesinde yaşayanların çağdaş mekanlara taşınmasını sağlayacak, boşalan alanlarda görsel kirliliği ortadan kaldıracak sosyal bir proje. Geçen dönem 520 gecekondu sahibi kendi gecekondularını kendileri yıktılar ve çağdaş mekanlara geçtiler. Kentin dokusunu yenileme projesi, boş arazide değil, kentin dönüşümünü sağlayacak şekilde 'yerinde' yapılmalı. Boş arazide kent yenileme olmaz. Biz Narlıdere'de bunu başardık."

Kültür

Batur, kültürel çalışmaların ilçenin kimliğinin vurgulanmasında büyük önemi olduğunu söylüyor. İlçeye kazandırılan kültür merkezinin bu anlamda önemli işlev yerine getirdiğini kaydediyor. İlçedeki tarihi cemevinin restore edilerek ziyarete açılması Batur'un önem verdiği projelerden. Türkmen Alevileri'nin önemli bir yapısı olan bina, şimdi müze olarak hizmet veriyor.

Son dönemde Narlıdere'ye kazandırılan engelliler merkezini "insani açıdan çok büyük haz duyduğum bir proje" diye nitelendiriyor Abdül Batur.

İlçeye yönelik çalışmaların sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde yapıldığını dile getiren Batur, bunun da katılımcı bir anlayışı egemen kıldığını vurguluyor. Tüm bunlar olurken, yaşamsal bir gerçeği, belediye çalışanlarını atlamamış atlamamış Batur. Çünkü, bu hizmetleri gerçekleştirecek olanlar onlar:

"Metropol içinde memur sendikalarıyla ilk toplu sözleşmeyi imzalayan belediye biziz. Bunun gururunu yaşıyoruz. Çalışma arkadaşlarımızla, hem işçi hem memur sendikalarıyla toplu sözleşme dönemlerinde en hızlı anlaşan belediyeyiz."

İki dönemdir Narlıdere'yi yöneten Abdül Batur, "Seçime 6 ay kala belli olur" dese de, üçüncü dönem için yeni projeler hazırlayacak gibi görünüyor.