Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
(TMMOB), AKP iktidarında hükümetin kentsel açıdan sınır tanımayan
uygulamalarında sürekli bir takoz vazifesi gördü. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın
belediyecilikten gelen rant yaratma ve bunu paylaşarak siyasi fayda sağlama
çabaları, TMMOB’nin Şehir Plancıları, Ziraat, Çevre, Makine mühendisleri gibi
odaları tarafından sıkça açılan davalarla belli ölçüde de olsa durdurulabildi.
Bu süreçte de TMMOB, hükümet ve yandaşları tarafından Türkiye’nin gelişmesinin
önünde bir engel olarak gösterildi.
‘Mühendisler itildi’
Şimdi TMMOB, 12 Haziran seçimleri öncesi açıkladığı seçim bildirgesi ile
kentsel açıdan hükümet uygulamalarını değerlendirdi ve önerilerini ortaya koydu.
İşte bunlardan bazıları:
- Çevre ve kentleşme politikalarının dinamik gücü olması gereken mühendis,
mimar, şehir plancıları AKP iktidarı tarafından ikinci plana itilmiş, bazı
alanlarda yetkiler uluslararası sermaye kuruluşlarına devredilmiş, bazı alanlar
ise neredeyse ortadan kaldırılmıştır.
- Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmetleri kamusal fayda
anlayışından çıkarılıp serbestleştirme, özelleştirme, ticarileştirmenin
arpalıkları haline getirilmiş; kentler rantlara göre şekillendirilmiş ve
plansızlık egemen kılınmıştır.
- Tüm bu süreçler teknik ve bilimsel gereklilikler dışına çıkarılıp “idari
karara” dönüştürülmüş, ilgili yasa düzenlemeleri de etkisiz/kadük hale
getirilmiştir.
- AKP yasa ve yönetmelik düzenlemelerini TMMOB’nin önerilerinin aksi
doğrultuda yapmaktadır.
- Neoliberal sosyoekonomik dönüşümleri yerele aktaran Belediyeler Yasası, İl
Özel İdare Yasası, Büyükşehir Belediyeleri Yasası, Mahalli İdare Birlikleri
Yasası, İller Bankası Yasası, İmar Yasası, Kamu İhale Yasası ve ilgili diğer tüm
mevzuat değişiklikleri iptal edilerek, meslek odaları ve ilgili tüm toplum
kesimlerinin katılımıyla yeniden düzenlenmelidir.
- “Yardım” adı altında sadaka dağıtarak yoksulluğu devamlı kılan politikaları
benimsemeyen bir kent yönetim anlayışı sağlanmalıdır.
- Kentleşme ve planlamaya yönelik “kent ve çevre suçu” kavramı
geliştirilmeli, yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını belirleyen yasal
düzenlemelerde yer almalıdır.
Kamu hizmetlerinde taşeronlaşma
- Kentsel kamu hizmetlerini ticarileştiren özelleştirmeler ve
taşeronlaştırmalar durdurulmalıdır.
- Kamuya ait arazi ve yapıların satışı ya da özelleştirilmesi yöntemleri ile
elden çıkarılmasına son verilmelidir. Sosyal donatı ve teknik altyapı hizmetleri
için yeni kamulaştırmalar yapılmalıdır.
- Kentsel dönüşüm projeleri, kültürel, tarihi, yerel ve özgün dokuyu koruma
ve halkın çıkarları temelinde kurgulanmalı, rant politikalarına dayalı kentsel
dönüşüm projeleri reddedilmelidir.
- Kent merkezlerini otobana dönüştürmeyen yaya öncelikli ulaşım politikası
geliştirilmelidir.
- Kentlerin tarihi ve kültürel değerlerinin korunması, geliştirilmesi,
gelecek nesillere aktarılması sağlanmalıdır.
- Engelli yurttaşlarımız için mekânsal tasarım ilkeleri geliştirilmeli ve
uygulanmalıdır.
- Kültürel mirasa ve ortak belleğe ilişkin eser, yapı, meydan ya da kent
parçalarının korunmasına ilişkin olarak politikalar geliştirilmelidir.
- “Af” bir seçenek olmaktan çıkarılmalıdır.
- İmar konularında uzmanlaşmış bir yargı sistemi geliştirilmelidir.