Beşiktaş Belediyesi, dün ‘Boğaziçi’nden
haberler’ yazısında geçen “240 dairelik site sanki baraj
inşaatı gibi...”cümlesi üzerine şu açıklamayı
yaptı:
“Beşiktaş, Ortaköy Mahallesi, 41 pafta, 52 ada, 8 parsel sayılı
yer İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca hazırlanan 18.06.1993 ve
11.01.1999 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Boğaziçi Nazım İmar
Planları doğrultusunda hazırlanan 10.12.1993 ve 17.02.2002 tasdik
tarihli, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planları kapsamından
h=15.50m irtifada ayrık blok TAKS 0.15, ‘konut’ alanında
kalmaktadır.
Yukarıda bahsedilen plan şartlarında hazırlanan projeler,İstanbul III No’lu Koruma Kurulu ve Başkanlığımızca tasdik
edilerek 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası kapsamında Er-Ha Yapı
Denetim kuruluşunun sorumluluğunda yapı ruhsatları söz konusu yere
verilmiştir.
Bahse konu yerdeki inşaatların gerek Başkanlığımızca gerek Yapı Denetim
Kuruluşu sorumluluğunda yerinde yapılan denetimlerde ruhsat ve eklerine uygun
olarak devam ettiği anlaşılmıştır.
Başkanlığımız döneminde anılan yerle alakalı hiçbir plan ve plan
tadilatı yapılmamıştır. Ayrıca Vadide (Ulus’taki TRT’nin önü) meyve bahçesi
projemizle ilgili meyve ağaçları dikilmiştir. Yan parselin
hafriyatından dolayı ağaçların bazılarının zarar gördüğü tespit edilmiştir.
Tespit edilen zarar hafriyattan sorumlu yapı ilgililerince giderilecektir.”
Biz en çok planın bizimle alakası yok diyenlere kızarız... Peki bunların
hesabı hiç sorulmaz mı? Son iki dönemdir “ben buraya inşaat yaptırmam” diyen bir
belediye başkanı gördünüz mü?
Önemli yazı
‘Boğaziçi’ ile ilgili çok önemli bilgi arada kaynayıverdi işte. Malum Bülent
Arınç’a suikast (!) yapılacakmış. Bütün gazeteler, TV’ler bu haberle şişti. Oysa
ben Boğaziçi-Arnavutköy’de oturan biri olarak sizin yazdığınız konunun
ciddiyetle ele alınmasını çok isterdim. Zeynep ERTAN
Ah benim aptal kafam!
“Boğaziçi’nden haberler” (24.12.2009) yazınızı dehşet içinde okudum. Ah benim
aptal kafam dedim! Neden mi? Tam da o sözü edilen TRT karşısındaki hani baraj
inşaatını andıran hafriyata çok yakın bir yerde 30 yıldır oturuyorum. Yoldan
bizim eve, bahçemizin içinden 50 basamakla inilip çıkılabiliyor. Eh yaş
ilerledi, dizler çürüdü... 6 daireli blokta yaş ortalaması 60-70! Nicedir bir
bahçe asansörü izni almaya çalışıyoruz. 2 metreye 1.5 metre büyüklükte cam bir
asansör. Ve başaramıyoruz. Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri engelliyor!
Acep nedendir? Zeynep ORAL-Gazeteci
Burası Türkiye
Ne yazık ki yabancı dilde adlandırma hız kesmeden sürmektedir. Tepkimiz,
“para katlama sanatına” ya da insanlara güzel, rahat, kolay yaşama olanakları
sunulmasına değildir. Yapılarına, “Kemer Koru Evleri, Saklı Vadi Konutları,
Sevinç Evleri, Ulukent Konakları, Tunçkent Konutları, Ayışığı Konutları, Ihlamur
Evleri...” gibi adlar veren kişi ve kurumları da görmekte, bundan sevinç
duymaktayız.
Ancak büyük kentlerimiz başta olmak üzere birçok yerde, onlarca yapının
alnında, “Green Garden, Blox Haliç, Dream City, Digicom Starlife, Selenium City,
Selenium Twins, Marenegro, Sealybria, Antrium Residence, Spradon Villaları,
Sunrise Residence, Portville...” gibi, çoğuna dilimiz dönmeyen adlar yazmakta;
kimilerinde de “Misstanbul Evleri, Ankamall, Park Ulusoy City, Canan Residence,
Gürsu Konsept Evleri, Temelli Yenihisar Villakent...” gibi bozuk ya da karma
adlar kullanılmaktadır.
Böylesi adlandırmaları anlamakta zorlanıyor ve soruyoruz:
Çağdaş, yaşanılır konutlar, işyerleri yapan şirketler, bunlara verdikleri
emeğin arasına neden dil bilincini de katmazlar?
Neden güzelim “Boğaziçi”ne yabancı ağzıyla “Bosphorus” derler? Neden “Aqua
City, Dream City, Sealybria, Antrium Residence...” deme gereksinimi
duyarlar?
Kişi ve kurumların Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak dili Türkçeye saygısı bu
kadar mı?