Yalıtımda dünya markası olma vizyonu doğrultusunda her alandaki yatırımlarına devam eden ODE Yalıtım, 2018 yılını ihracat cirosunda dolar bazında yüzde 30’un üzerinde büyüme ile kapattı. Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım firması olan ODE Yalıtım’ın Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özdemir, hem dünyanın hem de Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu zor koşullara rağmen ODE’nin 2018 yılında büyüme hedeflerine ulaştığına dikkat çekti.
“İhracatın toplam ciro içindeki payı yüzde 40’a çıkacak”
Halen 5 kıtada 70’in üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Özdemir, “İhracat ODE’nin büyümesi içinde itici güç konumunda bulunuyor. Geçtiğimiz yıl ihracatımızı bir önceki yıla oranla dolar bazında yüzde 30’un üzerinde artırdık. Bu da büyüme hedeflerimizi yakalamamızı sağladı. Bu kapsamda, 2019 yılında da hedef pazarlarımızı çeşitlendirmeye devam ederek ve mevcut pazarlarımızda daha da derinleşerek yurtdışı gelirlerimizin toplam ciromuz içindeki payını yüzde 40 ’a çıkarmayı planlıyoruz. Ayrıca, ODE’nin global marka olma yolculuğunu hızlandırmak için şirket satın alma da dahil olmak üzere bir çok imkanı da değerlendirmek üzere araştırma ve planlama yapıyoruz. Bu sayede güçlü büyüme trendimizi inorganik olarak da desteklemek istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Pazara özel ürün ve bir haftada teslimat ile ihracatta atak”
Küresel pazarlara hitap eden bir marka olarak Ar-Ge’ye büyük önem verdiklerini ve 75 bin metrekare alan üzerine kurulu Eskişehir tesislerinde bu alanda aralıksız çalışmalar sürdürdüklerini kaydeden Özdemir, şöyle devam etti: “ODE olarak bulunduğumuz pazarları yakından takip ediyor, Ar-Ge çalışmalarımızı da bu pazarların talep ve ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. Yakın takip bizi ihracatta çok başarılı bir noktaya taşıdı. Bu doğrultuda 2018 yılı içerisinde 11 ülke için farklı ürün çalıştık ve bu ülkelerin değişik kalınlıklar, farklı kaplamalar gibi aslında yurt içi pazarda olmayan bir takım taleplerini, bir hafta gibi kısa bir sürede karşılayabildik. Talebe uygun üretim yapabilmek ve bunları hızla ihraç edebilmek, satış, pazarlama, kalite, üretim ve tedarik zinciri birimlerimiz arasındaki bilgi akışını, doğru ve etkin kurgulayabildiğimizin bir göstergesi.”