'Önlem Almayanı Yakarım'



Geçtiğimiz yıllarda Büyük Menderes Havzası Çevre Koruma Birliği kurulmasına rağmen kentsel ve sanayi atıklarının Büyük Menderes nehrine akmaya devam etmesi nehri yok olma noktasına getirdi. Yöre halkı, zehirli suya olta sallayıp balık yakalamaya çalışırken, Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş da duyarsızlığa isyan ederek belediyeleri arıtmalarını kurmaları konusunda bir kez daha uyardı.

Vali Coş, il genelinde 206 zeytinyağı işletmesinin olduğunu ve bu işletmelerin arıtma tesislerine sahip olmadıkları için Menderes nehrine atık sularını akıttıklarını da ifade ederek, "Bu tesislerimize de gerekli uyarılar yapıldı. Önlem almazlarsa çalışmalarına kesinlikle izin verilmeyecek. Çünkü çevre bizim için çok daha önemli" diye konuştu.

Kahreden görüntü

Yaklaşık 20 yıldır nehrin temizlenmesi ve eski haline dönmesi için çeşitli kurum ve kuruluşların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da çaba sarfetmesine rağmen kirliliğin boyutları daha da arttı. Uzun yıllar, geniş arazilere bereket taşıyan, ancak çevre belediyelerin ve sanayi işletmelerinin arıtmadan bıraktığı atıklarla köpürüp balçık haline gelen nehirde kahreden görüntüler oluştu.

Yazı gönderildi

Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, Menderes nehrinin kirliliğinden dolayı tüm belediyelere yazı gönderdiklerini, arıtma tesislerini bir an önce tamamlamaları konusunda uyarıda bulunduklarını belirtti. Çoş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Su kaynaklarının kirlenmesindeki en önemli etkenlerden biri sanayi ve evsel atıklar. Kentlerin atık sularının arıtılmadan su kaynaklarına akıtmasıyla kirlilik kaçınılmaz hale geliyor. Yerel yönetimlerimiz arıtma sistemlerini en kısa zamanda kurmalı. Belediyelere yazı gönderdik. Belediyeleri tesislerini bitirmeleri konusunda uyardık. Arıtma tesisleri konusunda taahhüt, yani hangi tarihte bitireceklerini bize bildirmelerini istedik. Özellikle büyük belediyelere öncelik verdik. Çünkü büyük belediyelerin kirliliği daha çok."

Hala balık tutuluyor

Menderes nehri yıllar önce balıkçılıkla geçinenlerin ekmek kapısıyken balıkçılar artık evlerine götürecek kadar balık bulamaz hale geldiklerini söyledi. Yıllar önce nehirden 15-20 kilo balık yakalayan olta balıkçıları evlerine elleri boş döndüklerini anlatırken, Serkan Palabıyık, "Nehirden az da olsa yakaladığımız balıkları evimize götürerek ailece yiyoruz. Balık tutmayı babamızdan öğrendik. Su zehirli de olsa bir iki kilo balık yakalama umuduyla hergün geliyoruz" dedi.