''Önümüzdeki Dönemde Türk-Irak İş Konseyi ve Türk-İtalyan İş Konseyi Olarak Bir Çalışmayı Planladık''



Türk-İtalyan İş Konseyi Başkanı Zeynep Bodur Okyay, önümüzdeki dönemde Türk-Irak İş Konseyi ile bir çalışma planladıklarını, Türkiye ve İtalya KOBİ'lerinin Irak gibi pazarlara açılımını kolaylaştırmak adına bir görev üstlenebileceklerini kaydetti.

Okyay, TOBB Plaza'da düzenlenen 'İtalya ile İş Yapma Semineri'nin açılışında yaptığı konuşmada, Türk-İtalyan İş Konseyi 1990 yılında kurulduğunda, zamanlarını daha çok İtalya'ya Türkiye'yi anlatmakla harcadıklarını, şimdi ise daha çok Türk firmalarının İtalya nezdinde sağlayacağı faydalar ve Türkiye'nin dışa açılmasıyla ilgili yapılabilecek ortak çalışmalara odaklandıklarını belirtti.

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Okyay, iki ülke arasında geleneksel olarak işbirliğinin bulunduğu sektörlerin dışında kalan çevre, enerji, savunma sanayisi gibi alanları keşfederek buralarda gelişme kaydetmeyi hedeflediklerini belirti.

Okyay, üçüncü ülkelere yönelik açılım sağlama konusunda da çeşitli faaliyetler planladıklarını ifade ederek, ''Türk-İtalyan İş Konseyi olarak, DEİK bünyesindeki diğer iş konseyleriyle eşleşerek çalışmalar başlatacağız. Irak ve Suriye bunlardan ikisi. Kuzey Afrika'da da her ne kadar nahoş gelişmeler olsa da İtalyanların geçmişten gelen güçlü bir söz sahibi olma durumu var. Ülkelerin güçlü ve zayıf yanlarını iyi analiz edip, birbirinin üzerine tamamlayıcı olarak örtüştürüp bir sinerji çıkarmak gibi bir hedefimiz var. Önümüzdeki dönemde Türk-Irak İş Konseyi ve Türk-İtalyan İş Konseyi olarak bir çalışmayı planladık. Özellikle KOBİ'lerin bu tür pazarlara açılımını kolaylaştırmak adına bir görev üstlenebileceğimizi düşünüyoruz'' diye konuştu.

''İtalya, son yıllarda Türkiye'de çok iyi konumlandı''

İtalya'nın İstanbul Başkonsolosu Gianluca Alberini de Türklerin İtalyanlarla, İtalyanların Türklerle iş yapmasının gelenek haline geldiğini belirterek, ''Türkiye'de çalışan 800 üzerinde İtalyan firma her iki ekonominin de tamamlayıcı unsuru olmaktadır. İnsanlar arasında iletişim, esneklik ve müşteri için bulunan çözümler gibi alanlarda benzerlik bulunduğunu görüyoruz. İleride bu geleneksel işbirliğini sürdürmek için tüm şartların mevcut olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.

Üçüncü ülkelerde işbirliği konusunda ise Alberini, şöyle konuştu:

''Bu çok önemli. İtalya, son yıllarda Türkiye'de çok iyi konumlandı. Hem küçük, orta ve büyük işletmeler burada faaliyet gösteriyor hem de aşağı yukarı bütün önemli kurumları burada temsil ediliyor. Ortak çalışma kültürümüz gelişti. Artık bunu üçüncü ülkelere taşıma konusunda fırsatlar da oluştu. Firmalar da bunu yapıyor. Örneğin Polonya metrosunu bir Türk ve İtalyan firma birlikte yapıyorlar. İtalya'daki bazı işletmelerin teknoloji, tasarım, finansman imkanları üretmek konusunda uzmanlıkları ve imkanları var. AB'deki fonlara ulaşma imkanları var. Türkiye'de de büyük bir kitle ve üretim altyapısı var. İkisini bir araya getirmek, bu kapasiteyi iyi değerlendirmek, eşleştirmek önemli. Yeni pazarlardaki uluslararası rekabete karşı birlikte hareket ederek daha güçlü olabileceğimizi düşünüyorum.''