Paris İklim Anlaşması'na Uluslararası Bilim İnsanlarının Tepkileri



Bianet'in haberine göre, dünyanın farklı üniversite ve araştırma merkezlerinden bilim insanları, iklim değişikliğini önlemek için imzalanan Paris Anlaşması’nı yorumladı.

100 milyar nasıl kullanılacak?

Diana Liverman (Arizona Üniversitesi, Çevre Enstitüsü Direktörü): Paris Anlaşması antropojenik iklim değişikliğinden kaynaklı risklerin azaltılmasında önemli bir adım teşkil etmekle birlikte, söz konusu riskleri ortadan kaldırmak için yeterli değil.

Bu durum, iklim değişikliğine uyum ile iklim değişikliğinden kaynaklı kayıp ve hasar için gerekli fonun sağlanmasını daha da öncelikli hale getiriyor. Her iki hususa da Anlaşma metninde değinilmesine rağmen, gelişmekte olan ülkelere vaat edilen yıllık 100 milyar doların ne kadarının iklim değişikliğinin etkileriyle baş etmek üzere daha hassas ve kırılgan ülkelere ayrılacağına dair metinde net bir ifadeye yer verilmiyor. Mevcut ulusal taahhütler ayrıca, emisyonların azaltılmasında yerel idarelerin, bireylerin ve özel sektörün çabalarını daha da önemli kılıyor. Özellikle de emisyonların azaltılmasına ulusal taahhütlerin ötesinde katkı sağlarlarsa…

Esas hedef CO2 azaltımı olmalı

John Schellnhuber (Potsdam Institute for Climate Impact Research Başkanı): İklimin dengede tutulması için CO2 emisyonlarının 2030’dan çok önce zirveye ulaşması ve 2050 yılından sonra mümkün olan en kısa zamanda bertaraf edilmesi gerekmektedir. Biyo-enerji ile karbon yakalama ve depolama gibi teknolojiler ve hatta ağaçlandırma projeleri kalan emisyonların telafi edilmesinde rol alabilir, ancak CO2 emisyonlarının azaltılması esastır.

2050'ye kadar emisyonlar yüzde 70'e kadar azalmalı

Steffen Kallbekken (Araştırma Direktörü (CICERO): Yapılan hesaplara göre bugünkü taahhütler, 2,7 ila 3,7 derecelik bir sıcaklık artışı ile sonuçlanacaktır. İklim değişikliğinin önlenmesi için daha fazla çaba harcanması gerekmektedir. Ülkeler beş yılda bir yeni iklim politikası hedeflerini sunmaya devam edeceklerdir. Her yeni hedef bir öncekinden daha iddialı olmalıdır.

Her ne kadar bilimle ters düşmese de Paris Anlaşması, mevcut en iyi bilimsel bulguları da yansıtmamaktadır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) sıcaklık artışının 2 derece ile sınırlandırılabilmesi için emisyonların 2050 yılına kadar yüzde 40 ila 70 oranında (2010 yılına göre) azaltılması gerektiği sonucuna varmıştır. 1,5 derecelik hedefe ulaşmak içinse, emisyonların %70-95 oranında azaltılması gerekmektedir.

Anlaşmada neler var?

30 Kasım-11 Aralık’ta Paris İklim Zirvesi olarak bilinen 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21) iklim değişikliği ile mücadele konusunda tüm dünyanın beraber harekete geçeceği bir anlaşma metni imzalandı.

195 ülkenin delegesinin desteği ile imzalanan anlaşmanın en önemli hedefi, iklim değişikliğini 2100’de sanayi öncesi döneme göre 2 ila 1.5 derece arasında sınırlandırmak.

Bu da her ülkenin BM’ye sunduğu 2030’a kadarki sera gazı emisyon hedeflerini sunan ulusal katkı niyet hedefleri INDC (Intended Nationally Determined Contributions) ile mümkün olacak.