Park Orman'da Devlet Yenildi



Park Orman, İstanbul'un içinde kalan mezarlık ve askeri tesisler dışında belki de tek ormanlık alan. Sarıyer'deki Fatih Çocuk Ormanı, 'yap-işlet-devret' modeliyle 1996 yılında Turkuaz Turizm İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'ne 2.5 yıllığına kiraya verilmişti. Sözleşmeye göre işletmeci, mevcut tesislere herhangi bir ilave yapmayacak, şeklini değiştirmeyecek ve tesisler dışında yer işgal etmeyecekti. Ancak Fatih Çocuk Ormanı'nın adını Park Orman olarak değiştiren şirket, sözleşmede belirtilen eksiklikleri gidermediği gibi, sözleşmede bulunmayan tesisler inşa etti.

Kiralanan araziye yüzme havuzu, otopark ve dev bir sahne ile beton yapılar konduruldu. Bunların yanında tesislerde kullanılar elektrik de Orman Bölge Müdürlüğü'nden çekilerek elektrik giderleri devlete yüklendi. İddialar ve suç duyuruları üzerine müfettişler inceleme başlattı. Müfettiş raporunda şirketin yaptığı tüm projelerin Fatih Ormanı'nın da bağlı bulunduğu Marmara Bölge Müdürlüğü'nün bilgisi dahilinde yapıldığı belirtilerek, "23 Nisan Ulusal Çocuk Bayramı şenliğiyle bütünleşecek çocuklar için uluslararası boyutta bir katkı sağlamak için tesis edilen bu alan, bugün için beş yıldızlı bir turizm merkezine dönüştürülmüştür" denildi.

Gizli anlaşma kuşkusu
Devlet Park Orman'ın işletmesini 3'er yıllık süreyle özel şirketlere kiralıyor. 2000 yılının başında açılan ihaleyi Çatalkaya Ltd. Şirketi kazandı. Tesisleri kurmak için inşaatlara başlayan şirket, Nisan 2001'de bütün işletmeyi reklamcı Atilla Aksoy, organizatör Ahmet San gibi isimlerin ortak olduğu Park Orman Turizm Yatırım ve Ticaret AŞ'ye devretti. Şirket üç ay içinde 4 milyon dolar yatırım yaparak Park Orman'ı işletmeye açtı.

O dönemde Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Kadir Erdin , 4 milyon dolar gibi bir yatırımın 1.5 yıl içinde geri dönüşü olamayacağını belirterek ilgili şirket ile yetkililer arasında sürenin uzatılacağı yönünde gizli bir anlaşma olabileceğine dikkat çekti. Faaliyete geçeli iki hafta olmayan şirketle ilgili öğretim üyelerinin hazırladığı rapor üzerine bakanlık, konuyu incelemesi için müfettiş görevlendirdi. Müfettişlerin hazırladığı rapor da inceleme raporunu destekledi ve sözleşmenin feshedilmesi gündeme geldi. Bakanlık, ilgili raporu Marmara Bölge Müdürlüğü'ne gönderdi ve ve fesih işleminin başlatılmasını istedi. Bu işi yapacak kişi şirketle sürenin uzatılmasını öneren bölge müdürü İsmet Sungur 'du.

2002'nin Aralık ayı ortalarında işletmecilere tesisleri terk etmesi için tebligat yapıldı. Verilen süre içinde gerekenin yapılmaması halinde sözleşmenin feshedileceği bildirildi. Şirket geri adım atmayınca ocak ayı itibarıyla sözleşmenin feshedildiği bildirildi ancak şirket alanı terk etmedi. Bunun üzerine Şişli Sulh Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Açılan davaya karşın şirket Park Orman'da faaliyetlerini sürdürdü, konserler, eğlenceler düzenledi. Siyasi arenada güçlü lobisi bulunan kiracı şirket, Park Orman'ı devretmeye yanaşmadı.

O dönemde bir basın toplantısı düzenleyen Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Uçkun Geray, alınan duyumlara göre, Park Orman Şirketi'ni işgalci olmakla suçladı ve şirketin burayı turizm alanı ya da merkezi ilan ettirmek suretiyle mevcut alanı Bahçeköy yoluna kadar genişleterek ormanın kendilerine tahsisini sağlama düşüncesinde olduğunu açıkladı. Park Orman AŞ'nin geçici süreyle ihaleye girme hakkı kaldırıldı. Ancak aradan yıllar geçmesine karşın verilen mücadeleler sonuç vermedi.

'İnsan var, doğa yok'
Güya halka daha iyi hizmet vermesi için daha önce piknik alanı olarak kullanılan orman arazisi adeta bir KİT gibi özelleştirildi. Özelleştirilen bu alan, ancak yüksek bedeller ödenmesi halinde yararlanılabilen bir eğlence merkezi oldu.

Doğadan yararlanmak isteyenlerin burada görebileceği fazla bir şey yok. Aynı Kemer Country örneğinde olduğu gibi turizm amaçlı bu tahsis, amacına aykırı bir şekilde kullanılarak hem kamuya kapatıldı hem de dev sahnesinde eğlencelerin düzenlendiği, lüks otomobillerle motosikletlerin sergilendiği bir gösteri merkezi haline dönüştü.

Prof. Erdin'in dediği gibi Park Orman'da insan var ama artık doğa yok. Borusan'ın da ortak olduğu şirket, Park Orman'ı şikâyete neden olan koşulları ortadan kaldırmadan işletmeyi sürdürüyor.