Pei: “İslam Sanatları Müzesi Tasarlamak Oldukça Zordu”






Mohammed Iqbal, Katar’ın önde giden İngilizce gazetelerinden The Peninsula için yazdığı yazıda I M Pei’in tasarladığı ve Katar’da inşasına başlanan İslam Sanatları Müzesi’ni ziyaretini anlatıyor. Pritzker Ödüllü Mimar I M Pei, İslam mimarisinin birçok önemli öğesine çağdaş bir yorum kattığını söylüyor. Proje 2007 yılı sonunda bitecek.


Müze inşa çalışmalarını incelemek için Katar’da olan Pei, gün ışığında binayı ilk defa gördüğünü ve çalışmalardan oldukça memnun olduğunu söyledi. Müze tasarımının kendisini oldukça fazla düşünmeye iten çekici bir proje olduğunu söyleyen Pei, müzenin çağdaş bir tasarımı olsa da, İslam mimarisinin özellikle Güneş Mimarisi tarzını müzeye yansıtmaya çalıştığını çünkü güneşin ve gölgelerin İslam mimarisinin önde gelen öğelerinden olduğunu belirtti.

İslam mimarisinin bu öğelerine oldukça ilgi duyduğunu belirten Pei, bu mimari tarzının Medine’den İspanya’ya kadar birçok örnekleri olduğunu ve kendi tasarımında da bu öğeleri kullanmaktan büyük keyif aldığını söyledi. Pei, güneşin müze üzerinde her değişik parlayışında müzenin bir başka güzel görüneceğini de vurguladı.

İslam Sanatları Müzesi’nin tasarımını altı yıl önce alan Pei, geçen yıllar içinde İslam mimarisinin birçok örneğini dünyanın çeşitli ülkelerine giderek tekrar ziyaret ettiğini ve oldukça ayrıntılı bir şekilde incelediğini de belirtti.

Pei: “Geçmişte bu binaları turist gözüyle ziyaret etmiştim ancak bu kez onların İslam dini ile bağlantılarını öğrenmek istedim. Ziyaretlerimde bu konuya oldukça eğildim. Özellikle Mısır’daki Ibn Toulon Camisi çok ilgimi çekti. Camiyi sonradan üç kez daha ziyarete gittim çünkü diğerlerinden oldukça farklıydı. Geniş bir avlunun ortasında yer alan şadırvan özellikle çok ilgi çekici bir nokta. İnanılmaz derecede zarif ve saf... Şadırvanın üzerindeki güneş ve gölge oyunları gerçekten görülmeye değer.”

Müzenin denize olan yakınlığından dolayı, yapımında kullanılacak olan materyali seçmekte oldukça zorlandığını söyleyen Pei, müzenin dışı için doğal granit taşlardan yararlandığını söyledi. Granitin güneş ışınlarına ve neme dayanıklı olduğunu söyleyen Pei, bu nedenle diğer materyallere göre daha etkili olacağını da sözlerine ekledi.

Pei: Çok değerli sanat eserlerinin yer alacağı bir müze için camların olmadığı sağlam bir strüktüre ihtiyacımız var. İç tasarımda havalandırmadan dolayı sorun olmaz ancak müzenin dışının tasarımına çok dikkat edilmeli.” dedi.
Pei, Washington’daki Ulusal Sanat Müzesi, Hong Kong’daki Bank of China, Atina’daki Modern Sanatlar Müzesi ve Fransa’daki Louvre Müzesi’nin Camdan Piramidi gibi birçok önemli çalışmaya imzasını attı.

Orjinal metine ulaşmak için tıklayınız.