"Plan, Yara Sarma Değil Risk Azaltma Olmalı"

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, "17 Ağustos Marmara Depremi"nin yedinci yılında deprem kuşağında olan Türkiye'de ileriye dönük deprem politikası oluştururken 'yara sarma'ya değil 'risk azaltma'ya odaklanılmalı" diyor.

Piyasacı anlayış terk edilmeli
Depremden önce alınacak önlemlerin, deprem anı ve deprem sonrasının işini de büyük ölçüde kolaylaştıracağı söyleyen İMO İstanbul Şube Başkanı Gökçe iktidarın ve yerel yönetimlerin kısa vadeli piyasacı bir anlayışa hakim olduklarını ifade ediyor. Gökçe "Yapılan çalışmalar, tesadüflere, fırsat ve parasal olanaklara bağlı olarak 'iş yapıyor gibi görünmenin' bir yolu olarak gündeme geliyor" diyor.

Geleceğe dönük olarak Gökçe kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm kapsamında yürütülen çalışmaları da "daha çok bir rant projesi kapsamında oldukları, deprem tehlikelerine yönelik bir çalışma olmadıkları" nedeniyle eleştiriyor.

İstanbul'da ufak tefek kamu yapılarının güçlendirilmesinin dışında; mevcut yapı stokuna yönelik kapsamlı bir çalışmadan söz edilemeyeceğini söyleyen Gökçe "Olsa olsa; deprem sonrası, evlerinden dışarıya çıkabilecek durumda olan insanların, toplanabilecekleri yeşil alan, park, bahçe ve kamu arazilerinin çok katlı yapılar olarak yapılaşmaya açılmasından ve yapı yoğunluğunun artırılmış olmasından söz edilebilir" diyor.

"Kentsel dönüşüm'de deprem önceliği yok"
Gökçeye göre, riskleri artırmayan, toplumu örgütleyen, sürekliliği olan ve daha büyük kaynakları harekete geçiren çalışmalara gereksinim var. Gökçe, 5772 sayılı yeni belediyeler yasasına ilave edilen "Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde nüfusu 50 binin üzerindeki ilçe belediyelerinin, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, ticaret alanları oluşturmak amacıyla kentsel dönüşüm gelişim projeleri uygulayabilir" şeklindeki maddenin, İstanbul'da yapılan çalışmaların, kentsel dönüşüm ve kentsel yenilenmeyle uzaktan yakından bir ilintisi olmadığını ifade ediyor.

"İstanbul'da hiçbir deprem tehlikesi yokmuş gibi; dünyanın ünlü mimarlarını davet ederek projeler yaptırılması, deprem tehlikesinden korunmak yerine riskleri artıran büyük altyapı ve üst yapı projelerine girişilmesi, 'döner kuleler' yeni 'limanlar', 'boğaz geçişleri' gibi yatırımları önermek, toplumu afet ve deprem olasılığı tehlikesinden uzaklaştırmaya yol açar."

Yedi yıl aradan sonra hala konut sorunu var
Kocaeli Depremzedeler Derneği Başkanı Nurcan Taşpınar, Kocaeli, Gölcük'te konutların hala güvenli olmadığını söylüyor. Depremden önce 10 katlı binaların yapıldığı Gölcük'te artık binalarda 3 katın üzerine çıkılamıyor. Yıkılan 9-10 katlı binaların arsaları da hisse sahiplerinin anlaşamaması yüzünden boş duruyor. Depremde hasar gören ancak güçlendirme çalışmalarıyla ayakta kalan binaların yanına inşa edilen üç katlı binalarda oturanlar da tedirgin.

Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Elibeş, "Bu sorun zamanında kat indirme projesiyle çözülebilirdi" diyor. Gölcük'te yıkılan 12 bin 500 konutun yerine, sadece 4 bin 500 kalıcı konut yapılabildi. Kalıcı konutlara yerleşenler de hızlı inşaat hatalarından kaynaklanan eksiklikler yüzünden rahat edemedi.