Plansız Enerji Faturayı Arttıracak



Türkiye’nin petrol ve doğalgaz başta olmak üzere enerji ithalatına bağımlılığı artıyor. Kalkınma Bakanlığı’nın açıkladığı Orta Vadeli Program’a göre, bu yıl sonunda Türkiye’nin toplam 198 milyar dolarlık ithalat yapması beklenirken, bunun 27 milyar 500 milyon dolarının enerji ithalatı için harcanması öngörüldü. Buna göre, geçen yıl 37 milyar 800 milyon dolarlık enerji ithal eden Türkiye’nin bu yılki faturası, 10 milyar 300 milyon dolar azalacak.

Cumhuriyet'in haberine göre, ancak enerji sektöründeki temsilciler, enerjide dışa bağımlılıkta özellikle son aylardaki dolar kurundaki tırmanışı dikkate alarak, Türkiye ekonomisinin handikap içinde olduğu yorumunu yaptı. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’ne (OPEC) üye ülkelerin, petrol arzının kısılması konusunda anlaşmaya varılmasını hatırlatan temsilciler, enerji faturasının iyice artacağına dikkat çekti. Petroldeki her 10 dolarlık artışın, cari açığı 4.4 milyar dolar yükselttiğine değinen enerji sektörü temsilcileri, benzin ve motorin gibi tüm petrol ürünlerine gelecek zamların yurttaşların cebini yakacağını belirtiyor.

Fatura ucuzladı ama...

Fosil yakıtların büyük bölümünün yurtdışından ithal edilmesini ‘milyarlarca doların heba olması’ olarak yorumlayan sektör temsilcileri, 2014 yılından bu yana Türkiye’nin enerji faturasının ucuzlamasının, uluslararası piyasalardaki petrol fiyatlarının gerilemesiyle olduğunu kaydetti.

Bu düşüşün tüketici fiyatlarına aynı şekilde yansıtılmadığını ifade eden TMMOB (Makina Mühendisleri Odası) Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, doğalgaz fiyatlarında yapılan yüzde 10 indirimi hatırlatarak, “Ancak son döviz fiyatlarındaki yükseliş tüm petrol ürünleri (benzin, motorin, lpg, fuel-oil vb.), doğalgaz, elektrik ve ithal kömür satış fiyatlarında zamlara neden olacak. Enerji girdilerindeki fiyat artışları da enflasyonu arttıracak ve düşük gelir gruplarının bütçelerinde enerji harcamalarının yükü ağırlaşacak” dedi.

Yerel kaynaklar gündemde

Enerji talebinin yaklaşık yüzde 75’ini ithal kaynaklardan elde eden Türkiye, enerjisini ancak yüzde 25 oranında yerli kaynaklardan karşılayabiliyor. Yurtdışına bağımlılığın azaltılması için gelecekte yerel kaynaklara ağırlık vermeyi planladığını açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ‘Türkiye Ulusal Yenilebilir Enerji Eylem Planı’na göre, toplam elektrik üretiminin yüzde 30’u yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacak.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğuna değinen Türkyılmaz, buna rağmen ihtiyacın büyük bölümünün ithal kaynaklarla karşılamaya devam edilmesini ‘makro ekonomik istikrar ve sürdürülebilir büyümenin önünde önemli bir engel’ olarak gördüğünü söyledi.

Bakanlığın ‘Türkiye Ulusal Yenilebilir Enerji Eylem Planı’na göre, 2023 itibarıyla hidroelektrik kurulu güç kapasitesinin 34 bin MW’a (megaWatt) , rüzgâr enerjisinin 20 bin MW’a, güneş enerjisi kapasitesinin 3 bin MW’a, jeotermal enerji kapasitesinin ise bin MW’a çıkarılması hedefleniyor. Böylece toplam elektrik üretiminin yüzde 30’u yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmak isteniyor.

Nükleer enerjiye tepki

Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları dışında dışa bağımlılığın azaltılması için nükleer enerjiyi gündemine almış durumda. Biri Mersin Akkuyu, diğeri Sinop’ta inşa edilecek iki nükleer santral ile elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’u nükleer enerjiden karşılanmak isteniyor. Ancak Almanya, Fransa, Brezilya, Kanada Avusturya ve Japonya nükleer enerji programlarını askıya alırken, AKP hükümetinin ‘ucuz enerji kaynağı’ olarak nükleere sarılması kamuoyunda tepkilere yol açıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tüm güvenlik önlemlerinin Uluslararası Atom Enerji Ajansı standartlarına uygun olduğunu belirtse de, Çernobil faciasının izleri hafızalardan silinmiş değil.

Kesintiler bezdirdi

İstanbul’da çok sayıda ilçede yaşanan elektrik kesintisi milyonlarca vatandaş tarafından şikayet ediliyor. Sadece İstanbul’daki kesintinin saatlik maliyetinin 2 milyon TL’nin üzerinde olduğunu belirten Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) Başkanı Gürkan Kumbaroğlu, bunun dünyanın en pahalı tasarrufu olduğunu söyledi. Kocaeli-Gebze sanayi bölgelerindeki kesintilerden dolayı bölgedeki otomotiv yan sanayi firmalarının 5 gün üst üste üretim yapamamasının faturasının ise 300 milyon avroyu aştığı belirtiliyor.

Projelerin yüzde 10.3’ü yatırıma dönüşmedi

Temmuz 2016 itibarıyla EPDK’den lisans alan elektrik üretim projelerinin kurulu gücü 40 bin 210 MW iken, bu projelerden yüzde 10.35’i yatırıma geçmedi. Projelerin hatalı ve plansız politikalar yüzünden yerinde saydığını ifade eden TMMOB Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, alınan lisansların yatırıma neden dönüştürülmediği üzerine yöneticilerden cevap alınması gerektiğini söyledi.

Tüketimin yüzde 99’u ithal

Doğalgaz tüketiminin yaklaşık yüzde 99’unu ithal eden Türkiye, 2015’te ithal edilen 48.4 milyar metreküplük gazın yaklaşık yüzde 55.3’ü Rusya’dan aldı. İran’dan yüzde 16.2, geri kalanını ise Azerbaycan, Cezayir ve Nijerya’dan temin eden Türkiye’nin durumu petrolde de farklı değil; ham petrol tüketiminin yüzde 89’u ithal. 2015’te ithal edilen yaklaşık 25 milyon ton ham petrolün büyük bölümü ise Irak, İran, S.Arabistan, Nijerya ve Kazakistan’dan geldi. 2015’teki dünya ithalatı sıralamalarında doğalgazda 5, petrolde 13. olan Türkiye, kömürde ise 8. olmuştu.