Proje İptal Kura Tamam



Mahkeme tarafından iptal edilen Sulukule projesinde evlerin sahipleri 27 Haziran 2012 Salı günü İstanbul Valisi Avni Mutlu ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de katıldığı bir törenle belirlendi. Radikal Gazetesi’nden Elif İnce’nin haberine göre, Demir konuşmasına başlarken kurayı “aylar öncesinden gazetelere ilan vererek duyurduklarını” ve bunun mahkeme kararına karşı yapılmış bir hareket olmadığını söyledi. Demir, kuranın evlerin teslimi anlamına gelmediğini ve yalnızca kimin hangi evde oturacağını belirleyeceğini belirtti.

Konu Başlıkları Burada Görünecek


Ardından genişlikleri 70-152 metrekare arasında değişen 575 konut ve 56 ticaret birimi için kura çekimi yapıldı. Hak sahipleri, gergindi. Bir hak sahibi, proje öncesinde imzalanan sözleşmede 120 metrekare talep etmesine rağmen kurada kendisine 80 metrekare çıktığını belirterek tepki gösterdi: “Evlerimizi bizden istedikleri fiyata, istedikleri koşullarda alıp kendi kârlarını gözettiler. Bizi 6 senedir kiralarda oturtuyorlar. İnşallah evler de başlarına yıkılır.” Bir hak sahibi çekilişin yapıldığı sokakta park edilmiş araçları göstererek “Doğma büyüme buralıyım. Hiç bu kadar cip görmedim. Bunların hepsi dışarıdan insanlar” dedi. Bazı hak sahipleri, projeye sonradan dahil olarak evleri satın alan 3. şahısların tanınmamak için çekilişe vekillerini yolladıklarını iddia etti.

‘Kura hukukdışı’

Mimarlar Odası’nın avukatı Can Atalay ve Sulukule Roman Derneği’nin avukatı Hilal Kuey hafta içinde Fatih Belediyesi’ne ihtarname çekerek kura çekilişinin mahkeme kararını ihlal edeceğini belirtmişti. Kuey, mahkemenin tanıdığı 1 aylık sürenin sonunda belediyeye tazminat davası açacaklarını belirterek “Herhalde tazminat ödemeyi göze aldılar artık” diye konuştu.

TMMOB Mimarlar Odası da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Fatih Belediye Başkanı Demir’e gönderdiği ihtarnamede çekimin gerçekleştirilmesinin açıkça hukuka aykırı ve suç niteliğinde olacağını belirtmişti. Sulukule’de şimdi hem hak sahipleri hem de belediyenin gözü, iptal kararıyla ilgili Danıştay’ın vereceği kararda.

Sulukule’de yaşayanlara ne oldu?

N.Ç. (82): Sulukule’nin tescilli evlerinden birinde, ailesiyle yaşıyordu. Evinden ayrılmayı hiç istemedi. Sulukule projesinde herhangi bir yerde değil, kendi evinde hak sahibi olmayı talep etti, ancak yerel yönetim bunu kabul etmedi. Bunun üzerine yeni projeden ev almak için anlaşma imzaladı ve kiraya çıktı. N.Ç. evini kaybettikten kısa süre sonra hayatını da kaybetti. Boş kalan tescilli evi ise harabeye döndü.

T.G. (50): Taşoluk’ta hak sahibi olan kiracılardandı. Eşi ve oğlu cezaevinde olan T.G., aylık 480 liraya varan taksitlerini ödeyemeyeceği için Taşoluk’taki hakkını devretti. Evi yıkılınca proje alanının yakınındaki bir akraba evine sığındı. Oysa Sulukule’de kiraları 100 liraydı, ev sahibini tanıdıkları için 50 lira verdikleri de oluyordu. T.G.’nin eşi S.G., cezaevinden yeni çıktı, zabıta izin verdiği müddetçe el arabasıyla sarımsak satıyor. Hâlâ akrabalarının evinde yaşıyorlar.

E.Y.: Sura bakan tarihi evlerin birinde çocukları, kayınvalidesi ve kayınbiraderinin ailesi ile birlikte yaşıyordu. Beş çocuğu o evde dünyaya geldi, büyüdü, düğünleri, kınaları, asker eğlenceleri o sokaklarda yapıldı. Ev üçüncü şahsa satıldı, bedeli hissedarlar arasında paylaşıldı. Şimdi Karagümrük’te kiracı olarak yaşıyor, 500 lira kira ödüyorlar. Bütün aile bireyleri kira ve diğer masrafları karşılayabilmek için çalışıyor. Çocuklar eğitimlerine devam edemedi.

G.B.: (59) Dededen kalma doğup büyüdüğü evin 32 hissedarından biriydi. Yerel yönetimle anlaşamadı, evine el konuldu ve kamulaştırıldı. En son yıkılan ev onunkiydi. Dul ve oğlu cezevinde olan G.B., bir yandan sağlık sorunlarıyla uğraşırken bir yandan da aldığı yardımlarla kirasını zar zor ödemeye çalışıyor.

İ.Ö., A.Ö. ve F.Ö. kardeşler, Mahallede börek dükkânı işleten kiracılardı. Üçü de Taşoluk’a taşınarak dükkânlarını orada yeniden açtı, fakat dükkân iş yapmayınca kapatarak Van ’a taşınmak zorunda kaldılar. Halen mevsimlik işçi olarak çalışıyorlar.

F.C.: Annesi Bulgaristan ’dan göçmen olarak gelmişti, ondan kalan evde 4 çocuğu ve eşiyle birlikte oturuyorlardı. Yıkım olunca evi üçüncü şahıslara sattılar, yıkım alanının yanındaki sokaklardan birine taşındılar, o ev satılınca geçen sene tekrar taşındılar. 450 TL kira vermeleri gerekiyor. Çocukların eğitimi yarıda kaldı, şimdi 18 yaşında olan oğulları üç senedir çeşitli işlerde çalışarak evi geçindiriyor.

B. H.: Ailede tanınmış müzisyenler varmış, annelerinin eğlence evini anlatırken “O zamanlar bir günde 20-30 turist otobüsü gelirmiş Sulukule’ye” diyorlar. Eşiyle mahallenin eski ailelerinin çocuklarıydılar. Evleri için belediye ile anlaştılar, yeni projede birkaç tane hisseli daireleri olacak. Şimdi kirada oturuyorlar, belediyeden kira yardımı alıyorlar. Buna rağmen çok zor geçiniyorlar. Sulukule’deki o eski, bahçeli, büyük evlerini özlüyorlar.

F.A.: Ailece Taşoluk’a büyük umutlar besleyerek gittiler ama ev taksitlerini ödeyemediler, borçları birikti. İki sene Taşoluk’ta yaşadıktan sonra evi devredip Balat’ta kiraya çıktılar. Şimdi 500 liralık kirayı zar zor ödüyorlar.

S.G: Ailesi hâlâ Taşoluk’ta yaşayan az sayıda aileden biri, ama onlar da geri taşınmak istiyor. Sulukule’de yaşarken 120 lira kira veriyordu, şimdi TOKİ’nin taksitlerini zar zor ödüyor. “Fatih’e gitmek en az 10 lira, ailemle gitmek bir yana, kendim zor gidiyorum” diyor. Taşoluk’a taşınınca işsiz kaldı, eşi temizliğe gidiyor. Sulukule’de sınıf ikincisi olan oğlu liseyi bıraktı, şimdi konfeksiyon atölyesinde çalışıyor.

S.B. (58): Dul, oğlu cezaevinde, kızı ile birlikte kâğıt mendil satarak yaşıyor. Kiracı olduğunu yerel yönetime ispat edemedi ve hiçbir hak alamadı. Mahalle yıkıldığında Üsküdar’da 250 lira karşılığında küçük bir dükkânın içinde kalmaya başladı. Dükkânın elektrik ve su parasını ödeyemediği için oradan da çıktı, şimdi kızıyla birlikte Üsküdar’da küçük bir dairede kalıyor.

S.T. (50): S.T.’ye tescilli evi annesinden miras kalmıştı. Anne yadigârı evini elinde tutmak için kendi onarmak istedi. Uzun uğraşlardan sonra KUDEP, Yıldız Üniversitesi Restorasyon Bölümü ve Sulukule Platformu’nun işbirliği sayesinde bunu gerçekleştirdi. Evi önce yıkımın, sonra da inşaatın tam ortasında kaldı. Uzun süre direnmesine rağmen sonunda o da evini satarak Silivri ’ye taşındı.