Rayiç Bedel Artışı Tartışma Yarattı

(Fotoğraf: DHA)

Dört yılda bir belirlenen arsa metrekare birim değerleri bu yıl yeniden güncellendi. Belediyelerin takdir komisyonlarının belirlediği bu değerler, emlak vergisi ve tapu harcı hesaplamalarında esas alınıyor. Ancak özellikle büyükşehirlerde yaşanan sert artışlar, ev sahiplerini tedirgin etti.

Cumhuriyet’ten Elif Özge Yalçın’ın haberine göre; artan değerler, hem ev alıp satanı hem de evinde oturanı doğrudan etkiliyor. Hükümet, bu artışlara sınırlama getireceğini açıkladı ama uzmanlara göre asıl sorun vergi oranlarının yüksekliğinde.

Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez’e göre mesele rayiç bedelin ne kadar yüksek olduğu değil, bu bedel üzerinden alınan verginin oranı. “Doğrusu emlak vergisi ve tapu harcı oranlarının düşürülmesidir” diyen Eğilmez, rayiç bedelleri gerçek değerlere yaklaştırmanın tek başına adil bir sonuç yaratmayacağını vurguluyor. Eğilmez, tapu harcı ve emlak vergisi oranlarının yüksekliğinin hem kayıtdışılığı teşvik ettiğini hem de konut alım-satımlarında vatandaş üzerindeki yükü artırdığını belirtiyor ve “Haksız edinilen, açıklanamayan servetlerden, gizlenmiş gelirlerden vergi almanın yolu beyan edilmiş olanlardan daha fazla vergi almak değil, kayıtdışı gelir ve servetleri yakalayıp onlardan vergi almaktır” diyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Doç. Dr. Oğuz Demir de hem alım-satım hem de kiralar açısından dengelerin bozulduğunu, sorunların derinleştiğini belirtirken “yapılması gereken, kademeli bir geçiş” diyor. Emlak ve kiralık konut piyasalarının gelir adaletini dikkate alacak şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, şunları söylüyor:

“Rayiç bedel-gerçek bedel ayrımı ortadan kalkmalı ancak hem kiracıları hem de ev sahiplerini bir anda yüksek vergi yüküyle karşılaşmaktan koruyacak tedbirler alınmalı. Bu noktada tek ev sahibi olanlara ve bu evde ikamet edenlere geçici bir süre muafiyet sağlanabilir. Gelirinin belli bir kısmı kira gelirinden olanlara da muafiyet sağlanabilir. Aslolan piyasada dengeleri daha fazla bozacak adımlar yerine kademeli normalleşmenin sağlanması olmalı” görüşünü paylaşıyor.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.