Rüzgâr Enerjisi Kredi Engeline Takıldı



Elektrikte dışa bağımlılığı kırmak için rüzgar enerjisine yönelik yatırımların önünü açan yasal düzenlemeler sonuç vermedi. Enerji Bakanı Hilmi Güler'in, "Türkiye'de rüzgar konusunda 30 milyar dolarlık pazar var, işadamları yatırım yapsın." sözleriyle gündeme getirdiği sektörde, lisans alan şirketlerin birçoğu daha temel bile atamadı.

Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun Meclis'ten çıkmasının üzerinden geçen bir buçuk yılda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bin 262 megavat gücünde 36 projeye lisans verdi. Ancak bunlardan sadece 51 megavatlık iki santral üretime geçebildi. Lisans almalarına rağmen kazma vurmayan şirketler, "Kanunda elektriğin alım fiyatı döviz cinsinden değil. Kredi istediğimiz yabancılar da YTL'li fiyat riskini üstlenmek istemiyor. Ortada kaldık, yatırım için istenen şartlarda para bulamıyoruz." diyerek suçu mevzuata yüklüyor.

İş dünyasından bu yönde gelen sitemlere hak veren enerji sektörüyle ilgili kanunî düzenlemelerin Meclis'teki ilk durağı olan Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nun başkanı Soner Aksoy, gerekli çalışmayı başlattıkları bilgisini veriyor. Aksoy, "Bu ay içerisinde çıkarmayı planladığımız Enerji Verimliliği Kanunu'na bir madde ekleyerek birim fiyatı döviz-dolar olarak değiştireceğiz. Alım garantisini de 7 yıldan 10 yıla çıkaracağız." diyor. Türkiye'nin 170 milyar kilovatsaati (kWh) bulan elektrik tüketiminin 2020 yılına kadar 500 milyar kWh'ye çıkacağı tahmin ediliyor. Aynı tahminlere göre hidroelektrik ve rüzgar gibi yerli kaynaklara yapılacak yeni yatırımlar ile bu ihtiyacın yüzde 44'ü yerli, yüzde 56'sı yabancı kaynaklardan elde edilebilecek.

Özel sektörün elektrik üretimi yatırımı yapmasını teşvik için Mayıs 2005'te yenilenebilir enerji kanunu çıkartıldı. Pek çok şirket Enerji Üst Kurulu'na lisans almak için müracaat ederken, bunlardan birçoğuna tanınan hak, izni aldıktan sonra 1 yıl içinde yatırıma başlamadıkları için iptal edildi. Üst Kurul, şimdiye kadar lisans alıp da üretime geçmeyen şirketlerden 8'inin lisansını iptal etti. Son iki ayda 18 firmanın başvurusunu da reddetti. Lisansı iptal edilenleri Ezse, AS Makinsan, Deryalar, Akhisar ve Samandağ şirketleri oluştururken, aralarında Cer Metal, İsres, Bores, Alanoba, Taşoluk, Ayen, Bağcı ve Yapısan'ın bulunduğu firmaların da başvurularına olumlu cevap vermedi. Problemin kaynağını elektrik alım fiyatının 8,63 yeni kuruş olarak açıklanmasını gösteren sektör temsilcileri, "Santralı kurabilmek için kredi verecek olanlar 'Döviz artınca siz hâlâ TL ile alım yapacaksınız. Biz size krediyi döviz olarak vereceğiz, nasıl ödeyeceksiniz.' diyorlar ve kredi vermiyorlar. Fiyat, en azından ilk 7 yıl için 5,5 Euro/cent olsaydı mesele hallolurdu." ifadelerini kullanıyor. Üst Kurul ise mevzuat gereği rüzgar santralı lisansı alanların bir yıl içinde kazmayı vurmaları gerektiğini belirterek, "Bunun amacı gerçek yatırımcı ile lisans ticareti yapmak isteyeni ayırmak. Şirketlerin para bulma gibi sıkıntıları olabilir. Bu bizim dışımızda." diyerek, kendisini savunuyor. Üst Kurul'un verilerine göre rüzgar santralı için verilen lisansların gerçekleşme oranı yüzde 3 seviyesinde kaldı. Kurul, 1 Mart 2007'ye kadar yeni rüzgar projesi başvurusu almama kararını duyurmuştu. Elektrik dağıtım şirketi TEDAŞ, 1 Ocak'tan itibaren rüzgar santrallarından da elektrik satın almaya başlayacak. Rüzgar Enerjisi Santralları Yatırımcıları Derneği (RESYAD) başkanı Selahattin Baysal, "Kanun eksik çıktı, dövizle alınmasına ilişkin kanun da komisyonda bekliyor, yatırımcı cezalandırılmış oldu." diyor. Baysal, söz konusu engelin kaldırılması halinde 10 bin megavatlık başvuru yapılacağı görüşünde. Değişikliğin yapılmasının ardından da lisans alan tesislerin 6 ay gibi bir sürede devreye gireceğine inanıyor. Derneğe göre rüzgardan 2020 yılına kadar şu an Türkiye'nin toplam elektrik kullanımının altıda biri olan 25 milyar kilovatsaatlik enerji üretilebilir. Rüzgar Enerjisi ve Su Santralları İşadamları Derneği (RESSİAD) Başkanı Ümit Tolga Bilgin de bakanlığın hâlâ firmalarla alım sözleşmesi imzalamadığına dikkat çekiyor. Bilgin, bu yüzden firmaların önünü görmekte zorlandıklarını kaydediyor. Enerji Bakanlığı'nın Ocak 2007'den itibaren rüzgar şirketlerine, 'hangi santraldan ne kadar elektrik' alacağını iletmesi gerekiyor. RESSİAD'a göre yaşanan zorlukların temelinde bu yönde bir adım atılmaması da önemli rol oynuyor.

Maliyeti yüksek, elektriği ucuz

Rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının ilk yatırım maliyeti yüksek. Enerji Bakanlığı raporuna göre rüzgarda 1 megavat kurulu güç için 1-1,3 milyon Euro, hidroelektrik santrallarında 1-1,2 milyon Euro, doğalgaz santrallarında 700-800 bin Euro, kömürde 1-1,2 milyon Euro, nükleerde ise 2-2,5 milyon Euro kuruluş maliyeti söz konusu. Ancak, 10-12 yıl içerisinde yatırım maliyetlerini karşılayan bir rüzgar santralı bugünün fiyatları ile elektriğin maliyetini 2-2,5 centlere çekebiliyor. Türkiye'nin 170 milyar kilovatsaati (kWh) bulan elektrik tüketiminin, 2020 yılına kadar 500 milyar kWh'e çıkacağı tahmin ediliyor. Aynı tahminlere göre hidroelektrik ve rüzgar gibi yerli kaynaklara yapılacak yeni yatırımlar ile bu ihtiyacın yüzde 44'ü yerli, yüzde 56'sı yabancı kaynaklardan elde edilebilecek.