İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Dünya Su Konseyi Yöneticileri Marcel Edwin Vden Heuvei ve Muhtar Bzioui ile görüştü. Saraçhane Belediye Sarayı’nda gerçekleşen görüşmede konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye’nin bu yıl Meksika’da yapılacak Dünya Su Forumu’nun ev sahipliğini bir oyla kaçırdığını, bu nedenle 3 yılda bir yapılan forumun 2009 yılındaki 5. toplantısına yeniden aday olduklarını söyledi.
Forumun; dünyadaki su kaynaklarının geleceği, su problemlerinin çözümü, suya erişebilmek gibi konularda projelerin konuşulduğu ve 20 binin üzerinde katılımcının yer aldığı çok önemli bir toplantı olduğunu belirterek, bu foruma ev sahipliği yapmayı önemsediklerini ifade etti. 7 Mart’ta Paris’e giderek Dünya Su Konseyi’ne foruma ilişkin hazırlıkların anlatıldığı bir sunum yapacaklarını dile getiren Başkan Topbaş, şöyle konuştu;
“Arzumuz, bugüne kadar çok büyük uluslararası organizasyonlara başarıyla ev sahipliği yapan İstanbul’un 2009’daki Dünya Su Formu’na da ev sahipliği yapmasıdır. Forumda halk katmanlarının ve bilhassa halkın gelir düzeyi düşük olan bvlümünün suya ulaşmadaki problemleri ele alınıyor, çözüm yolları üretiliyor. Dünyanın su problemi yaşamaya doğru gittiği süreçte bu platformu çok önemsiyoruz. Bugün Dünya Su konseyi’nin değerli yöneticileriyle fikir alışverişinde bulunduk ve İstanbul’un 2009’daki foruma hazır olduğunu söyledik. 2009 yılına kadar devam edeceğimiz hazırlıkların belli bir noktaya geldiğini aktardık. Paris’te de bu konuya ilişkin düşüncelerimizi bir sunum yaparak anlatacağız. Konsey de imkanlarımızı ve çalışmalarımızı gözden geçirecek, değerlendirme yapacak. Sonra ilgili kurulu bizimle ilgili bilgilendirecek. İstanbul bu foruma ev sahipliği yapmayı hak ediyor.”
Ziyarette konuşan Dünya Su Konseyi Yöneticisi Muhtar Bzioui de dünyada bir su krizi olduğuna, özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da problemin gittikçe kötüleştiğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü; “Problem gittikçe kötüleşiyor. Dünya su forumu olarak bizler de bunlara umut çözümler bulmaya çalışıyoruz. Meksika’daki 2009 yılında yapılacak su formunda yenilikçi fikirlerle su sorununa çözüm bulmaya çalışıyoruz. Yalnız benim dikkatimi çekmek istediğim nokta şu ki, şu anda problemler çok abartılı değil. Eğer tedbir alınmazsa bundan sonraki dönemde çok daha büyük problemlerle karşılaşacağız. Aynı zamanda suya olan talebin de kontrol edilmesi lazım. Bu noktada eğitim şart. İnsanlar şöyle düşünmemeliler. Su tekrar üretilebilecek ve çok önemli olmayan bir ürün olarak düşünmemeliler. Çok az bulunan bir şey ve çok kıymetli. Bunu insanlara anlatmamız lazım. Fazla suyu olan ülkeler, suyu az olan ülkelerle kaynaklarını paylaşmalıdır. Türkiye bu teklifi gündeme getirmelidir. Sizler Türkiye’nin çok zengin su kaynakları olduğunu söylediniz. Ancak Türkiye’nin komşularındaki su kaynakları son derecek kısıtlı. Belki Türkiye’nin kaynakları ile komşularının kaynakları arasında bir denge bulunması konusunda bazı somut adımlar atılabilir".