Japonya’nın dünyaya armağan ettiği en önemli mimarlık ofislerinden SANAA’nın ortağı Ryue Nishizawa, Fibrobeton Ana Sponsorluğu’nda, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve Yapı-Endüstri Merkezi’nin (YEM) davetlisi olarak İstanbul'daydı. Alçakgönüllü, berrak ve sade, ancak bir o kadar da görkemli tasarımlarıyla tanınan SANAA'nın kurucu ortağı Ryue Nishizawa, bir taraftan da kendi kişisel tasarım çalışmalarını sürdürüyor. Büro, temel geometrik formlar ve yalın malzeme kullanımı, iç mekanda yarattıkları açıklık hissi ile öne çıkıyor.
Yoğun bir katılımın olduğu konferansın açılış
konuşmasını yapan YEM Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol,
Mimarlar Odası ile birlikte böyle bir organizasyon gerçekleştirmiş olmaktan
duydukları memnuniyeti dile getirirken, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Başkanı Eyüp Muhçu etkinliklerin devamının geleceğinin
müjdesini verdi. Organizasyonun ana sponsoru Fibrobeton'un İcra kurulu Başkanı
A. Dündar Yetişener de memnuniyetini ifade etti ve sözü
uzatmadan 'mimar'lara bırakmak istediğini söyledi.
Daha sonra sahneye çıkan Ryue Nishizawa, son zamanlarda gerçekleştirdikleri projeler üzerinden mimarlık yaklaşımlarını biçimlendiren temel unsurları anlattı. Kendilerine sunulan programın, topografyanın, tasarım konusu bölgenin fiziksel dokusunun özellikleriyle nasıl harmanlandığını örnekleriyle ortaya koyan Nishizawa'nın anahtar sözcükleri ışık, şeffaflık, doğayla uyum ve kamusal alanla kurulan direkt iletişim di.
Sırasıyla, Japonya / Teshima Adası’nda inşa edilen
T Müzesi, Tokyo'nun geleneksel yaşam biçiminin sürdürüldüğü
kısmında inşa edilen Moriyama Evi, bahçe gibi bir ev olarak
tanımladığı A Evi, Aomori / Towada'da spesifik sanat
yapıtlarının sergilendiği Towada Sanat Merkezi, Toledo Sanat
Müzesi'nin cam koleksiyonun sergilendiği ve aynı zamanda bir cam atölyesi de
olan Cam Pavyon, ironik bir iş olarak tanımladığı (çünkü
genelde bahçesi olan bir ev istenir, ama burada evi olan bir bahçe söz konusu)
ve küçük bir Avrupa kasabasında inşa edilen Çiçek Evi ve
Manhattan'daki Yeni Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin tasarım
süreçlerinden bahseden Nishizawa'nın sunumu da işleri gibi
sadeydi.
Genelde projelerinde farklı programları birbirleriyle harmanlayarak, sınırları flu, akışkan ve etkileşime açık formlar üzerine odaklandıklarını belirten Nishizawa, doğanın bizzat kendisinin (örneğin T Müzesi'nin çıkış noktasının bir su damlası olması gibi) tasarımları için önemli bir girdi olduğunu söyledi.
Nishizawa, bugün de Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin ev sahipliğinde İzmirlilerle buluşacak.