"Sanayi Referandum Sürecinden Olumsuz Etkileniyor"



TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın, '2016 büyüme verileri ve sanayi' konusunda hazırladığı raporda, sanayinin refarandum sürecinden olumsuz etkilendiği belirtilerek, "Bunun politik ve jeopolitik düzeyde biriktirdiği riskler, genelde ekonomiye, özel olarak da sanayiye kan kaybettirdi" denildi.

DHA'nın haberine göre, 2016 Temmuz sonrası ekonominin yüzde 1.0 büyümede kaldığının belirtildiği araştırmada, yeni seri milli gelirin istihdam verileriyle çelişkisine ayrıca dikkat çekilirken, "Anayasa değişikliği gündemi, bunun, politik ve jeopolitik düzeyde biriktirdiği riskler, genelde ekonomiye, özel olarak da sanayiye kan kaybettirdi. Türkiye'nin risk sıralamasında yükselen ülkeler içinde birinci sırayı almasında, kendi iç ekonomik kırılganlıkları kadar, Temmuz 2016'da tavan yapan ve o tarihten bu yana azalmayan politik ve jeopolitik riskleri etkili oluyor" değerlendirmesi yapıldı.

Alt sektörlerede küçülme

"TÜİK, 2015'te yüzde 6.1 olarak ölçtüğü büyümenin 2016'da yüzde 2.9'a düştüğünü bildirdi. Bu, tüm yöntemsel eleştiriler saklı kalmak üzere, büyüme ivmesinin yarı yarıya azalması anlamına geliyor" diyerek devam eden açıklamada, "Alt sektörler itibariyle bakıldığında tarım ve hizmetlerde 2016 yılında büyüme değil, küçülme yaşandığı görülüyor. Özellikle tarımdaki küçülme yüzde 4.0'ün üstünde ve dikkat çekici. Aynı şekilde turizmin de yer aldığı hizmetler sektöründeki küçülme önem taşıyor" ifadeleri kullanıldı.

"Farklı iklim yaratıldı"

2016'nın ikinci yarısında ekonominin önemli bir düşüş içine girdiği belirtilen açıklamada, "Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'nin tüm risklerini yükselterek sermaye çıkışına yol açması, derecelendirme kuruluşlarından negatif not alması, bunun etkisiyle TL'nin dolar karşısında diğer yerel paralardan daha fazla değer kaybetmesi ve bütün bunların üretimi negatif etkilemesi, yılın ikinci yarısında farklı bir iklim yarattı. 2017'de de bu iklim sürüyor" denildi.

"Sermaye hareketlerinde rüzgar ters döndü"

"Yüzde 2.9 büyüdüğü bildirilen 2016 milli gelirinin,  ilk yarı büyümesi yüzde 4.9 olmasına karşın Temmuz-Aralık dönemini oluşturan ikinci yarıda 2015'in ikinci yarısına göre ancak yüzde 1.0 arttığı görülüyor" açıklamasının yer aldığı raporda şu görüşlere de yer verildi:

"2016'nın ikinci yarısında sermaye hareketlerinde rüzgar ters dönmüştür. Temmuz-Aralık 2016'da sermaye girişi bir yana, 3.3 milyar dolar sermaye çıkışı yaşanmıştır. Buna karşılık, 9.2 milyar dolarlık kaynağı belirsiz sermaye girişi olmuştur. Bu sermaye girişindeki gerileme, büyümeyi de olumsuz etkilemiş ve ikinci yarının büyüme ortalaması yüzde 1.0'e düştü."

"Milli gelir artışı ile istihdamda değişim arasında büyük tutarsızlıklar var"

TÜİK'in yeni metodoloji ile hesapladığı milli gelirin, 2010-2016 döneminde yıllık ortalama yüzde 6.8 arttığını söyleyen raporda, "Bu, dünyada istikrarlı büyüme örneği ile ilk sırada olan Çin'in aynı dönem yıllık ortalaması olan yüzde 8.0'lik büyümeden, sadece 1.2 puan geride bir performans olarak sunulmakta ve şaibeli bulunmaktadır. Dış borç ve cari açığın milli gelir karşısındaki büyüklükleri de 'şişirilen milli gelir' tarafından düşürülerek makyajlanmıştır. Ayrıca milli gelir artışı ile istihdamda değişim arasında büyük tutarsızlıklar bulunmaktadır. Bunların, IMF başta olmak üzere dış odaklarca nasıl değerlendirileceği de merak konusudur" şeklinde açıklamalar yer buldu.