Sardes Çal Dağı'ndan Nikel Çıkarmada Israrlı

İngiliz firması olan European Nickel'in kurduğu Sardes Nikel Madencilik Şirketi, Manisa Çal Dağı'nda bilinen en ucuz ve tehlikeli sülfürik asit liçi yöntemiyle nikel madeni işletmeye devam ediyor. Şirketin 28 Haziran 2006 tarihinde hisse sahiplerine gönderdiği Türkiye raporunda önemli itiraflar yer aldı. Turgutlu Toplumsal Dayanışma ve Kültür Derneği'nin geçtiğimiz hafta ulaştığı raporda, Türkiye'de yürütülen faaliyetlerde kâr elde edilmeye başlandığı belirtilerek, ormanlık alanda çalışma izni almak için beklendiği bilgisi yer aldı. Bu bilgi ile çevrecilerin sıkça gündeme getirdiği 200 bin çam ağacının kesileceği kaygısının haklı olduğu ortaya çıktı.

Nikel kırma, eleme ve zenginleştirme tesisi için altyapının tamamlandığının kaydedildiği raporda, "Temini uzun vakit alan kırıcılar, bantlar ve trao gibi ekipmanlar maden sahasına nakledilmiştir. ÇED Raporu Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından kabul edildi. İşletmenin faaliyete geçmesi için orman alanı tahsisi izni gerekmektedir. Bu izni de 22 Temmuz genel seçimlerinden ve yeni hükümetin kurulmasından sonra bekliyoruz" denildi. Raporda, orman izninin beklendiği sırada Yunanistan'daki Larco firmasına cevher satışlarının yapıldığı bilgisi de yer alıyor.

Türkiye'deki tek nikel madeni işletmesi olan şirket, 22 Eylül 2005 tarihinde Saruhanlı Heybeli köyü mevkii ve Turgutlu Çampınar köyü Ayseki köyü mevkiinde 1. sınıf işyeri açma ve çalışma ruhsatı aldı. Şirket, Turgutlu'da da nikel tesisi için deneme izni aldı.

Kükürt 60 km yayılıyor
Uzmanlar şirketin sülfürik asit liçi yöntemiyle tonlarca kükürdün yakılarak sülfürik asit elde edildiğini, yakılan kükürtten çıkan kükürt dioksit gazlarının 60 kilometrekarelik alana yayılacağını belirtiyor. Turgutlu Toplumsal Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Ali Uğur, şirketin bu raporunun ortaya çıktığı günlerde, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun maden sahasına yaptığı ziyarette çevrecilerin görüşme teklifini reddederek, madencilerle görüşmesini manidar bulduklarını belirtti.

Madene verilen ÇED olumlu belgesinin iptali istemiyle dava açtıklarını hatırlatan Uğur, "Yargı süreci devam etmektedir. Sayın Bakan, orman alanı tahsisi izni verecekse de en azından yargı sürecini beklemelidir" dedi.