Şehir Plancılarından Mülteci Raporu



Diken'den Rıfat Doğan'ın haberine göre, şubenin Kent Mültecileri Çalışma Grubu, Türkiye’deki ve İstanbul’daki Suriyeli mültecilerin durumuyla ilgili 130 sayfalık bir rapor hazırladı. Rapor, kitap halinde de yayınlandı.

Raporda mültecilere ilişkin genel ve bölgesel veriler, İstanbul’da yerel idarelerle yapılan yazışmalar ve mülteciler hakkında hazırlanmış raporlar ve çözüm önerileri yer aldı.

Almanya sığınma başvurularında ilk sırada

ŞPO raporunda Suriyeli mültecilerin dağılımıyla ilgili verilerde çeşitli kurumların çalışmalarından yararlandı.

Mültecilere ilişkin genel ve bölgesel veriler başlığı altında yer alan bölümde ülkelere göre mülteci dağılımına yer verilirken, Türkiye’de Haziran 2016 itibariyle kayıtlı Suriyeli mülteci sayısının 2 milyon 743 bin 275 olduğu belirtildi.

Aynı bölümde Suriyeli mültecilerin 2011-2016 yıllarında en fazla sığınma başvurusu yaptıkları ülkenin 401 bin 18 kişiyle Almanya olduğu, ikinci sırada 314 bin 327’yle Sırbistan’ın, üçüncü sırada 109 bin 44 kişiyle yer alan İsveç’in bu iki ülkeyi takip ettiği ifade edildi.

Mülteci sayısında dört yılda yedi kat artış

Raporda mülteci dağılımında Türkiye’nin her yıl artan sayıda Suriyeliye ev sahipliği yaptığı kaydedildi. Bölgesel mülteci oranı tablosunda Türkiye’de mülteci sayısının dört yıl içinde yedi kat artarak 2016 yılı itibariyle 2 milyon 540 bin 784’e ulaştığı görülüyor.

Mültecilerin Türkiye’deki güncel durumu başlıklı bölümde ise yıllara göre Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli nüfusun artışına bakıldığına özellikle 2013’ten sonra artışın hızlandığı, bugün 2 milyon 733 bin 655 kişiye ulaştığı belirtildi.

Aynı bölümde verilen grafikte 2013’te 224 bin 655 mülteci sayısının bir yıl sonra 1 milyon 519 bin 286 kişiye kadar çıktığı görülüyor.

‘Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin illere göre dağılımı’ tablosunda ise en az mültecinin bulunduğu ilin 93 bin 324 kişiyle İzmir olduğu, en fazla mültecinin bulunduğu ilin 401 bin 928’le İstanbul olduğu, İstanbul’dan sonra 396 bin 139’la Şanlıurfa’nın en fazla mülteciye ev sahipliği yapan kent olduğu raporlandı.

Türkiye’de ikamet eden Suriyelilerin yaş ve cinsiyet dağılımının incelendiği raporda, kayıtlı nüfusun yüzde 53’ünün erkek, yüzde 47’sinin ise kadın olduğu, toplam nüfusunun yüzde 47’sinin 18 yaş altında olduğu, bunun da yüzde 82’sinin 15 yaş altında olduğu belirtildi.

Sadece 103 bin Suriyeli kamplarda barınabiliyor

Şanlıurfa’da 103 bin 507 mülteci kamp merkezlerinde kalıyorç Bu kenti Gaziantep ve Kilis takip ediyor. Kamp dışında yaşayan Suriyeli sayısının 2 milyon 479 bin 336 olduğu kaydedildi.

Raporun ‘İstanbul’da yerel idarelerle yapılan yazışmalar: yerel deneyim örnekleri’ bölümünde ‘İstanbul’daki mültecilerin dağılımı’na ilişkin bilgiler de yer aldı.

İstanbul’da kayıt altına alınan Suriyeli nüfus verisi tablosunda 2015 yılı Aralık ayı itibariyle Suriyeli mültecilerin en fazla Avrupa yakasında kaldığı, bu bölgede Fatih ilçesinin yoğunlukla mültecilere ev sahipliği yaptığı ifade edildi. Kasım 2015 ayı verilerine göre en fazla Suriyeli mülteci bulunan ilçeler şunlar:  Başakşehir, Esenyurt, Sultangazi, Bağcılar, Küçükçekmece, Fatih ve Sultanbeyli. Bu ilçelere daha sonra Zeytinburnu’nun da eklendiği ifade edildi.

‘İlçe belediyeleri çözümden uzak’

İlçe belediyeleri ve idari yönetimlerle Suriyeli mülteciler konusunda yapılan görüşmelere yer verilen bölümün sonunda yerel yönetimlerin mülteciler konusunda başarısız oldukları belirtilerek şunlar kaydedildi: “İstanbul’daki yerel yönetimlerin Suriyeli mültecilere yönelik yaklaşımlarının; yaşanılan sorunlara çözüm üretmekten uzak, detaysız, görev ve sorumluluk bağlamında yetersiz olduğu tespit edilmiştir. 2011 yılından bu Türkiye’ye gelen Suriyelilerin 2016 yılının sonunda dahi, sorunlarının geçici ve süreli olarak görülmesi nedeniyle görevlerini yerine getirmeyen/getiremeyen, önemsemeyen bir kurumsal anlayış sürdürülmüştür.”

Raporda ayrıca kurumlar arası koordinasyon eksikliğinin bulunduğu, bunun yanı sıra denetim-kontrol mekanizmasının öngörülmediği ve bu nedenle sıkıntılar yaşandığına dikkat çekildi. İBB’yle ilçe belediyeler arasında ortaklaşa herhangi bir çalışma ortamının bulunmadığı ve birbirine komşu olan ilçelerin koordineli bir çalışma yürütmediği de ifade edildi.

Kurumların birçoğu yazışmalara cevap vermedi

Çalışma kapsamında 46 kuruma yazı yollandığı belirtilen raporda bu kurumların 16 tanesinin cevap vermediği, cevap veren 26 kurumun altısının da konuya dair ya çalışmaları bulunmadığını ya da valilik veya kaymakamlıklara başvurulması gerektiğini yazarak bu sorunu ‘görmezden geldikleri’ dile getirildi.

Raporun ‘Çözüm önerileri’ başlığı altındaki bölümünde şu önerileride bulunuldu: “Bu sorunları aşabilmek için yeni komşularımız olan mültecilerle birlikte ortak yaşam stratejilerine üretmekle iyi bir fırsat yakalanabilir. Geliştirilecek yeni sosyo-mekansal politikalar perspektifiyle kamusal alanların, toplumsal ilişkilerdeki iyileştirici rolünü gözeterek, ihtiyaçlar doğrultusunda katılımcılarıyla birlikte yeniden üretiminden ve farklı kültürle, farklı dinle, farklı dille barışık mekanlar yaratmaktan başlayabiliriz.”