Side'de Yargıya Rağmen Ekolojik Tahribat



Side sahillerinde Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen otel inşaatları devam ediyor. Side Doğa Gönüllüleri ve Sideliler tepkili. Bilirkişi raporuna göre alanlar, binlerce yılda oluşan "kıyı kumulları ekosistemi" özelliğini taşıyor. Side Doğa Gönüllüleri Derneği "Side'miz elden gidiyor; yetkililer buna dur demedikleri gibi, yapılanlara da göz yumuyorlar" diyerek Manavgat Kaymakamı Fikret Dayıoğlu ile Side Belediye Başkanı Osman Delikkulak'ın hiçbir işlem yapmadıklarını öne sürüyor.

Side sahillerinde tüm uyarılara, hatta Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen devam eden ve üzerine otel yapılacak arsalarla ilgili olarak Danıştay 6. Daire başkanlığı tarafından istenen bilirkişi raporu da inşaatlara izin verilemeyeceği yönünde.

2004'te, Side Belediyesi, sahil alanında yapılan inşaata izin verdiği gerekçesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na dava açmış, Danıştay 6. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı almıştı.

2005'teyse, oteli inşa eden Telerko firması, davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı yanında davaya müdahil olarak katılma ve açılan davanın reddi isteminde bulundu. Davanın reddi istemi reddedilirken, müdahil olma talebi kabul edildi.

Doğa Gönüllüleri: İnşaat devam etmesin
Side Doğa Gönüllüleri, bilirkişi raporuna rağmen inşaatların devam etmesine "Bu tahribat doğaya onarılması mümkün olmaya zararlar veriyor" diyerek tepki veriyor. "Bu alanlar, Avrupa Birliği (AB) Flora Fauna Habitat direktiflerine göre de korunması gereken alanlar içine giriyor. Bu tür ender doğal özelliklere sahip, giderek azalan ve tahrip edildiğinde tekrar yerine konulması mümkün olmayan alanlarda inşaat yapılması bölge için yanlış."

Bilirkişi: İnşaat planları kamu yararına uygun değil
Prof. Dr. Tamer Gök, Prof. Dr. Türkan Altan ve Yrd. Doç. Dr. Erkal Serim imzalı bilirkişi raporu 10 Kasım 2005 tarihinde hazırlandı. Rapora göre, alanlar doğal kıyı kumulları ekosistemi içinde bulunuyor. Bu kumullar hem deniz yönünde hem de geri planda doğal ormanlarla kaplı. Gerek kumullar, gerekse de üzerindeki ormanlar, yerine koyulamayacak nitelikte ekolojik ve doğal güzellikler.

Bilirkişiler kumul alanların giderek tükenen ve korunması gereken doğal kaynaklar olması nedeniyle, dava konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaştı.

"Kamu yararına aykırı"
"Belediye Hizmet alanı (BHA) ve Belediye Sosyal Hizmet Alanı (BSHA) kavramları, asfalt şantiyesi, idari bina, garaj, arıtma tesisi, mezbaha, açık pazar alanı, kütüphane, eğitim, kültür ve eğlence alanı olabildiği gibi otel, düğün salonu gibi doğrudan rant getirici kullanımlar ya da yapılar olabilmekte" diyen bilirkişiler, bu mantığın yanlış olduğunu vurguluyor.

Raporda, "Belediye arazilerinin imar planlarında, arsaların hangi amaçla kullanacağı açıklanmamakta, daha sonra ihtiyaca uygun bir kullanım bulunacağı mantığına oturtulmakta" olduğu belirtiliyor.