Silueti Bozan Kulelere Yıkım Kararı!



İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Zeytinburnu Kazlıçeşme’de İstanbul’un tarihi siluetini bozan üç gökdelenin yapı ruhsatını ve gökdelenlerin yapımına onay verilen 1 / 5000 ile 1 / 1000 ölçekli planları iptal etti. Radikal'in haberine göre, mahkeme yasaya uygun olmayan imar planlarından dolayı oluşan sonucu da şöyle açıkladı: “Yapıların İstanbul’un Tarihi Yarımada bölgesi ve Türkiye ’nin korumayı taahhüt ettiği Dünya Mirası Alanı üzerinde olumsuz bir durum ortaya koyduğu, Dünya Miras Alanı koruma ilkeleri ve ulusal koruma ölçütleri ile uyuşmadığı anlaşıldığından dava konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esas ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.” Bunun açık anlamı da şu: “Gökdelenler hukuka aykırı, yıkılmalı.’’

Erdoğan: Konuşmuyorum

17 Nisan tarihinde de Başbakan Tayyip Erdoğan şehrin siluetini bozduğu için “Gördükçe kahroluyorum” diye eleştirdiği OnaltıDokuz kulelerini yapan yakın arkadaşı işadamı Mesut Toprak’a ‘tıraşla’ ricasında bulunduğunu açıkladı. Erdoğan, “Yapacaklarını bekliyordum ama yapmadılar. Çok kırıldım. Şimdi o insanla konuşmuyorum” dedi.

Bu arada gökdelenler için Pendik’te oturan bir kişi tarafından, ‘İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nde, yapı ruhsatı ile bu ruhsatın dayanağı olan 1 / 1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1 / 5000 ölçekli nâzım imar planının, bodrum katların emsale dahil edilmemesi, 2.5 emsalin çevre yapılaşma şartlarının çok üstünde olması ve verilen inşaat ruhsatının İstanbul şehrinin siluetini bozduğu iddiasıyla dava açıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi davada, emsal 1 olan ve ticaret fonksiyonu olan planların mahkemece iptalinden sonra yeni imar planı yapıldığını ve şartların değiştirildiğini belirterek kendini savundu. Zeytinburnu Belediyesi ise davacının Pendik’te oturduğu ve menfaat ilişkisi bulunmadığı yönünde itirazda bulundu. Gökdelenleri inşa eden Astay Gayrimenkul İnşaat ve Turizm Şirketi ise “Taşınmaz için hazırlanan planlar ve düzenlenen inşaat ruhsatı nedeniyle hukuki, güncel ve meşru menfaatinin ihlal edilmemiş olduğunu” savundu.

Bilirkişi: Yasaya aykırı

Mahkeme Mimar İhsan Sarı, Doç. Dr. Darçın Akın, Prof. Dr. Can Binan, Doç. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu ve Mimar Mehmet Kaya’yı bilirkişi tayin etti. Bilirkişi, 38 sayfalık rapor hazırladı. Raporda gökdelenlerle ilgili olarak ‘Daha önce 1 olan emsalin 2.5’e çıkarılarak İmar Yasası’na aykırı hareket edildiği; (inşaatın) Dünya Miras Alanı Tampon Bölgesi sınırı içinde yer aldığı; İstanbul kara surlarının silueti içinde kaldığı, (inşaatın) İstanbul’un tarihi siluetini olumsuz etkileyerek kamu yararı taşımadığı’ sonuçlarına vardı.

İstanbullu olması yeter

İstanbul 4. İdare Mahkemesi 9 Mayıs tarihli kararında davaya öncelikle usul yönünden yapılan itirazları değerlendirdi. Mahkeme, davayı açan şahsın Zeytinburnu’nda oturmadığına yönelik itirazı, “İstanbul gibi tarihi ve kültürel öneme sahip bir şehrin sakini olarak buna ehliyeti var” gerekçesiyle reddetti.

Mahkeme esasa ilişkin olarak da bilirkişi raporuna atıfta bulunarak, “Tarihi Yarımada Kentsel ve Tarihi SİT’i Koruma Alanı olarak tanımlanan ‘Sur Tecrit Bandı’ nın bitişiğinde yer aldığı, parsel üzerinde bulunan yapıların, Tarihi Yarımada ile kurduğu ilişki çerçevesinde izlenebildiği bölgeler Kadıköy, Üsküdar, Galata, Kasımpaşa, Şişli, Boğaz Köprüsü ve köprünün Anadolu yakası ayağı olup Türkiye’nin uluslararası sözleşmeler ile korumayı taahhüt ettiği Dünya Miras Alanı üzerinde olumsuz bir durum ortaya koymaktadır” dedi.

Mahkeme emsalin 1’den 2.5’e çıkarılmasının da hukuka aykırı olduğunu, bodrum katların emsale dahil edilmeyerek ilave kata dönüştürüldüğünü vurgulayıp şöyle dedi:

“Dava konusu planlar ile taşınmaz için öngörülen yapılaşma şartlarının çevre yapılaşma şartlarına oranla yüksek olması nedeniyle planlarda olması gereken bütünlük ve kapsamlık ilkelerine aykırı olduğu gibi planlama esasları ile de örtüşmediği, taşınmaz üzerinde inşa edilen yapıların Tarihi Yarımada’nın tarihi ve kültürel kimliği ve Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerle korumayı taahhüt ettiği Dünya Mirası Alanı üzerinde olumsuz bir durum ortaya koyduğu, Dünya Miras Alanı koruma ilkeleri ve ulusal koruma ölçütleri ile uyuşmadığı anlaşıldığından dava konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esas ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.”

Şimdi ne olacak?

Gökdelenleri inşa eden şirketin Danıştay’a itiraz hakkı bulunuyor. Danıştay kararı onarsa İstanbul Büyükşehir Belediyesi, mahkemenin uygun görmediği planları yasaya uygun hale getirerek uygulamak zorunda. Bu durumda gökdelenleri İBB tamamen yıkabilir. Şirket ise İBB’ye yapı ruhsatını verdiği için tazminat davası açabilir. Şirket yetkilileri dün henüz karardan haberleri olmadığını söyleyerek şimdilik konuşmayacaklarını belirtti.