Bir Amerikan enerji şirketinin karbon emisyonunun neredeyse tüm Pakistan’a
yakın olduğunu biliyor muydunuz? 60 ülkeden 3000’in üzerinde büyük şirketin
dahil olduğu Karbon Saydamlık Projesi şirketleri saldıkları
karbon miktarını açıklamaya çağırıyor. Bu yıl Türkiye’den de 11 büyük şirket
projeye dahil. Şirketlerin karnelerini görmek isterseniz
cdproject.net adresini ziyaret edin. Projenin hikayesini ve
önemini CDP Başkanı Paul Dickinson’dan öğrendim
Karbon saydamlık projesi ne demek ?
- Carbon Disclosure Project (CDP) kar amacı gütmeyen bir sivil toplum
kuruluşu. Büyük şirketleri karbondioksit stratejileri, riskleri ve fırsatları
gibi konularda bize bilgi vermeye çağırdık. Şirket hissedarlarıyla bağlantı
kurarak, “Şirketinizden bilgi alabilir miyiz” diye sorduk. 2002’de 35 hissedarı
yani dört trilyon doları temsil ediyorduk. Bu yıl 500 hissedarı yani 60 trilyon
doları temsil ediyoruz. Bu, dünyanın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası kadar.
Şirketler size tam olarak ne bilgisi veriyorlar?
- Bize ne kadar enerji, ne kadar petrol, gaz ve kömür kullandıklarını;
harcadıkları enerjinin sonunda ne kadar karbondioksit ortaya çıktığını
bildiriyorlar. Nasıl bir teknoloji kullanarak iklim değişikliğinin etkilerini
yönettiklerini soruyoruz.
Niye buna Karbon Saydamlık Projesi diyorsunuz? Bunlar gizli bilgi
miydi?
- American Electric Power isimli bir elektrik şirketi var. Kimse ne kadar
karbondioksit saldığını bilmiyordu ve bize bunu açıkladılar: 148 milyon ton
karbondioksit. General Motors’un her yıl 10 milyon ton karbondioksit saldığını
yine bu proje sayesinde öğrendik. Danimarkalı deniz nakliyatı şirketi Maersk’in
karbondioksit oranı geçen yıla kadar belli değildi. Bize yılda 48 milyon ton
karbondioksit ürettiklerini açıkladılar. Ve açıkçası bu miktar tüm Danimarka’nın
üretiminden bile fazla.
Yani salınan karbon kimsenin çok umrunda değildi miydi?
- Kesinlikle ama şimdi herkesin umurunda olduğundan emin oluyoruz. Çok güzel
bir deyim var, “Ölçülebilen şey, yönetilebilir”.
Başlangıçtan beri çok yol aldınız mı?
- Başladığımızda 500 büyük şirketten bilgi alıyorduk. Şimdi 3bin 500 şirketin
üzerine çıktık. Türkiye’de büyük şirketlerden 11’i projeye katıldı. Avrupa’da
300 büyük şirketin yüzde 84’ü bize bildirim yapıyor.
Size bildirim yapan şirketlerde ne değişiyor?
- Bizim bağlantı kurduğumuz şirketler dünyanın en büyükleri. Mesela artık
Boeing alüminyum yerine plastik bazlı kompozit kullanarak uçak yapıyor. Bunlar
dünyanın yakıt verimliliği en yüksek uçaklarından. CDP ile ilgili harika olan da
bu işte. Hem problemi çözüyor hem de daha çok para kazanıyorlar. Dünyanın en
başarılı otomotiv firmalarından Toyota da enerji verimliliğinde en başarılı
hibrit araç Prius’u üretti.
Yani tüketiciler de buna cevap veriyor...
- İnsanların paralarını nasıl harcadıkları da bir tür oylama gibi. İklim
değişikliği çocuklarımız için bir risk ve insanlar da çocuklarının geleceğini
tehlikeye atan şirketlere değil, çözümün ortağı olan şirketlere para ödemek
istiyor. Yani gelecekte para kazanmak istiyorsanız tek yolunuz, çözümün bir
parçası olmak.
Yüksek karbondioksit salan demir-çelik gibi sektörlerin size bildirim
yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Eskiden tek tip çelik vardı, şimdi düşük karbonlu ve yüksek karbonlu
çelikler var. Toyota gibi otomotiv şirketleri en düşük karbonlu çeliği almak
istiyor. Çünkü tüketici çevreye zarar veren aracı almak istemiyor. Düşük
karbonlu çelik daha pahalı. Ama bazı şirketler yakıt ve enerjiden tasarruf
edebildiklerini görüyorlar işte onlar gelecekte başarılı olacak şirketler.
Sizce bu projenin geleceği ne olacak?
- Çevre uzmanları, ABD Başkanı Obama ve Avrupa Birliği, endüstrileşmiş
ülkelerde karbondioksit seviyesini 2050’ye kadar yüzde 80 azaltmak gerektiği
konusunda hemfikir. Sadece 40 yıl kaldı, yani daha düşük karbon seviyeleri için
teknolojiye çok yatırım yapmak gerekiyor. Hangi ülke elektrik gücünde daha
başarılı olacak, hangi ülke düşük karbonlu çelikte dünyaya hakim olacak; kim
enerji verimliliği olan ya da daha az su harcayan tarımda öncülük edecek?
Türkiye’nin de çok gelişmiş bir ekonomisi var. Türkiye bu gücünü hem ülkenin hem
de tüm dünyanın faydasına ürünler geliştirme yönünde kullanmalı.
Türkiye'de biri gönüllü 11 şirket
Projeyi Türkiye’de Sabancı Üniversitesi yürütüyor, Akbank da ana sponsor.
Türkiye’den bu yıl Akbank, Garanti Bankası, Karabük Demir Çelik, Petkim, Sabancı
Holding, TAV Havalimanları, Türk Ekonomi Bankası, Türkiye Sınai Kalkınma
Bankası, Şekerbank, BAGFAŞ ve Yünsa ile birlikte 11 şirket projeye katıldı. CDP
Türkiye Direktörü, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Melsa Ararat ilk yılı
şöyle değerlendiriyor: “İlk yılımız zordu ama şirketlerden gördüğümüz ilgi hızla
arttı. Onlarca danışman firma ortaya çıktı. Yurtdışında deneyim kazanmış
uzmanlar Türkiye’ye döndüler. Beklediğimizden daha fazla ilgi gördük.”