Şirketleri ‘Yaratıp’ Satmayı Sevdi, TAV’ı ‘İtibarı’ Saydı



İnşaattan enerjiye, havalimanı işletmeciliğinden gayrimenkule pek çok alanda yatırımları olan Akfen, 2010 yılında enerji ve Fransız Accor ile yürüttüğü otellere ortak almayı planlıyor. Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Türkiye’de şirket satmama hastalığını eleştiriyor. Araç muayene hizmetleri sunan TüvTürk’teki hisselerinin Bridge Point’e satış anlaşmasının imzaları atıldığı için müthiş bir hareketliliğin olduğu ofisinde Hamdi Akın sorularımızı yanıtlıyor. “Tüvtürk’teki hisselerimizin tamamını sattık, akşam da şampanya patlattık” diyen Hamdi Akın, sözlerinin daha doğru anlaşılması için çok keyifli olduğunun vurgulanmasını istiyor.

Şirket kız gibidir

* Tunus’un yüzde 15’ini, Havaş’ın yüzde 35’ini sattınız, sonra da TüvTürk’ü. Satışlara devam mı?

- Türkiye’de evi satamadın mı bir şey var derler, şirketi sattın mı bir şey var derler. Şirket kız çocuk gibidir. Kız çocuğu elalemin adamına veriyorsun, şirketler kız çocuklarımızdan daha mı kıymetli. Bende bir şey yaratma hastalığı var. Yürütmekten ziyade yaratmayı seviyorum. Yeni bir şeyler yapamadım son bir yıldır, anormal sıkılıyorum. 2010’da yeni bir şeyler yaratacağız. Büyük sürprizler bekleyin. Bir şirket yaratıp satıyorum, sattığım şirket yaşıyor. Aile şirketlerinde ikinci kuşakta başarı oranı yüzde 25, üçüncü kuşakta ise yüzde 4. Aileler yok olmaması için şirketleri satmalı. Kalıcı bir eser bırakmak için hisse yapısı sürekli değişmeli. Türkiye’de de dünyada da çok sayıda şirket ve marka el değiştirmediği için yok oldu.

Şirket şerefin değildir

* Şirketlerle aşırı duygusal bir bağ mı kuruyor patronlar?

- Şirketlere şerefimiz gibi bakamayız. Kendi kız çocuğuna öyle bakmıyor adam. Kızı bir an önce evden nasıl sepetlerim diye düşünüyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde artık bu şirket satmama takıntısı değişiyor. Ama Anadolu’da pek bir değişim olmadı.

* Sizin için ‘gerçek para sihirbazı’ diyenler var.

- Para sihirbazıyım hakikaten. Sihirbazım çünkü yok para.

Akfen GYO halka açılıyor

* Fransız Accor’un işletmesi için yaptığınız otel sayısı ne oldu? O şirket de halka açılacak mı?

- Otelcilik işlerine 2003’te başladık. 11 tane Türkiye’de, 4 tane Rusya’da var. Bir tane Gürcistan’da başlıyor. Suriye’de Şam ve Halep’te yer bakıyoruz. Türkiye’de de arsa arayışlarımız sürüyor. Bu yıl 7 otel temeli atacaktık kriz çıkınca 2 tane atabildik. Otel yatırımları yapan Akfen GYO’yu halka açacağız. Belli bir otel sayısı ve bir de borsaya talep olmalı. 2010 Haziran ayında halka açılacak gibi hazırlanıyoruz. Şartlara göre davranacağız.

TAV ile tanındım

* TAV’ı satmayı düşünüyor musunuz?

TAV’ın yüzde 40’ı halka açık. TAV biraz evde kaldı. Bir iş adamının itibarı, parayla, şirket alıp satmasıyla değil, çalıştırdığı insan sayısıyla ilgili. İtibarımızı kaybederiz korkusuyla TAV’ı bırakmıyoruz. Önemli olan itibar, para değil. Para da itibar için olmalı. Mersin Limanı da Atatürk Havalimanı kadar büyük bir iş ama insanlar beni Atatürk Havalimanı ile tanıyor. Mersin aynı itibarı vermiyor. Bazı asetleri diğer alışverişleri yapmak ve itibarı kaybetmemek uğruna tutarsınız.

Ankara’daki dükkanı zararını ödeyip kapattım, bu da tektir

* Şirketleri yaratıp satıyorsunuz. Hiç başarısız bir örneğiniz yok mu?

- İlk şirketim, 1975’te kurduğum Akınısı, Ankara’da kalorifer kazanı üretiyordu. Artık kazan yapmıyor ama TAV’ın çelik işlerini, çatılarını yapıyor. Babam da bu sektörde faaliyet gösteriyordu. Ortaklı Has Sönmez isminde şirketi vardı. Tamir, bakım, onarım ve çelik imalatı yapıyorlardı. Ben de onlardan aldığım motivasyonla o sektörde başladım. Babamın çevresini sermaye yaptım. Babama hisse sattım sonra aldım. 1980’de mağazacılığa başladım. Boru, vana, radyatör, vs. satıyordum. Malı İstanbul’dan Ankara’ya götürene kadar yüzde 25 değer kazanırdı enflasyon sayesinde. 1990’a kadar Ankara’daki bu mağaza çalıştı. Bu mağaza zarar ettiğim va kapattığım tek iştir. Zararını ödeyip bir günde kapattım. Mallar hâlâ depoda duruyor.

Ankara’daki gizli yıldızlar günü gelince parlayacaklar

* Sizi Türkiye daha çok TAV ve Atatürk Havalimanı ile tanıdı. Akınısı, mağazacılık derken inşaat sektörüne nasıl girdiniz?

- Akınısı; boru, vana, radyatör satışı mağazacılık yaptım. Bu kadar şey yapıp inşaat mı yapamayacağım dedim 1986’da inşaat işine başladım. 1997’de TAV Atatürk Havalimanı’nı alana kadar Ankara’da mütevazı bir müteahhittim. Şimdi de Ankara’da kimsenin bilmediği öyle işadamları var ki... Ama hepsi bir gün yıldız olacaklar. Gizli yıldızlar günü gelince ortaya çıkacaklar ve parlayacaklar. Atatürk Havalimanı bize bilinirlik ve prestij     kazandırdı. Atatürk’ü değil de o zaman Antalya’yı alsak böyle popüler olmazdık.