SoyutWind 5 Yılda 350 MW'lık Türbin Üretecek



Konuttan büyük tesislere kadar her ihtiyaca uygun rüzgar türbini üreten SoyutWind, önümüzdeki 5 yıl içinde 350 MW’lık türbin üretip satmayı planlıyor. Ankara Temelli’de bulunun fabrikada üretim yapan Soyut, üretimi iki ana grupta topluyor. Soyut Holding Proje Geliştirme Müdürü Ali Çolak, üretim hakkında şu bilgileri verdi:

“Birinci grupta 1 kW’tan 30 kW’a kadar olan elektrik enerjisinin depolanabildiği akülü sistem rüzgar türbinleri yer alıyor. Bu türbinler, şebeke olmayan yerlerde kullanılıyor. Çiftlik evi, tekne, karavan, GSM baz istasyonu, askeri tesis, park, telekomünikasyon tesisi, sulama pompası, balık çiftliği, sera, küçük maden ocağı ve bazı fabrikalar küçük türbin kullanıyor. Bu türbinlerin bakım gideri çok az. Her türlü çevre şartlarında çalışabilir. Türbini aşırı şarjdan koruyan otomatik kontrol sistemlerine sahip ve ayrıca yüksek rüzgar hızında otomatik korunmalı dizayn ediliyor. İkinci grupta 50 kW – 2,000 kW güçlerde, ürettiği elektriği şebekeye verebilen, şebeke bağlantılı sistemler yer alıyor. Bu türbinler, elektrik tüketimi fazla olan sanayi tesisleri, tarım sulama pompaları, büyük kooperatifler, belediye tesisleri, maden ocakları, mermer, taş kömürü ve elektrik üretim ve dağıtım şirketleri tarafından ticari yatırım amaçlı olarak kullanılıyor. Büyük türbinlerin yıllık bakım masrafı yatırımın yüzde 1'ini bile geçmiyor”.

Ucuz ve temiz enerji, yasal düzenlemeleri bekliyor

Türbinlerden elde edilen elektrik enerjisinin, şebekeye ucuz, çevreyi kirletmeyen, güvenli ve yenilenebilir kaynaktan verildiğini vurgulayan Ali Çolak, “Ülkemizde rüzgar enerjisi son dönemde popüler. Ancak, yatırımlar yasal düzenleme bekliyor. Haziran 2010’da çıkacağı belirtilen Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK) sektörün geleceği için hayati önem taşıyor. Birçok yatırımcı 2007’den beri yasal düzenlemeyi beklemekten bıktı ve yatırım kararını askıya aldı. Biz de SoyutWind olarak 2 MW gücündeki türbinlerimizi yerli yatırımcılarla buluşturabilmek için 2 yılı aşkın zamandır bekliyoruz” diye konuştu.

Hedef, 350 MW’lik türbin kurulumu

Rüzgar enerjisi teknolojilerine kişisel kullanıcı, belediye, tarım sektörü, sanayi kuruluşu, tekne kullanıcısı, rüzgar enerjisi santrali üretim lisansı sahibi firmalardan yoğun talep geldiğini söyleyen Ali Çolak, “Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, 1 kW’dan, 500 kW gücüne kadar türbin kurduk. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde ülkemizde ve yurtdışında toplam 350 MW gücüne yakın türbin kurmayı planlıyoruz” dedi.
 
SoyutWind rüzgar türbinleri, tasarımı ile operatöre ihtiyaç duyulmadan otomatik olarak çalışabiliyor. Türbinler, periyodik bakımları yapılarak 20-30 yıl çalışabiliyor. Çolak, Soyut olarak, enerji sektöründeki hedeflerinin, hem rüzgar enerjisi kullanımının gelişimine hem de ülkenin enerji bağımlılığının azaltılmasına katkıda bulunmak olduğunu belirterek, “Teknolojiyi takip edip, geliştirmek için AR-GE çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Rüzgar türbinleri üretiminin sertifikalandırılması konusunda uluslar arası geçerliliğe sahip bir akreditasyon kuruluşu olan Türk Loydu ile çalışıyoruz. Ayrıca, Temiz enerji konusunda uluslararası akreditasyon veren EWEA (European Wind Energy Association), AWEA (American Wind Energy Association) ve ACORE (American Council On Renewable Energy)’a üye olarak kabul edildik” diye konuştu.

Çolak, rüzgar enerjisinin ekonomiye katkısı hakkında da şu bilgileri verdi:

“İç ve dış kaynaklı kredi sağlayarak anahtar teslim santral kuruyoruz. İsviçreli bir firma ile anlaşma imzaladık. Kredi imkanlarımız artacak. Rüzgar türbininin işletmeye alınması, inşaatın başlamasından itibaren 3 ayda gerçekleşiyor. 10 yılda edindiğimiz bilgi birikimi ve teknoloji ile üretim için gereken hammadde ve parçaların büyük kısmını yurtiçinden sağlıyoruz. Rüzgar teknolojilerine olan talebin artması ile bu sektörde çalışan firmaların ülke ekonomisine sağlayacağı katma değer ve yeni iş alanları, Türk sanayisinin uluslararası alanda sürdürülebilir rekabet sağlamasına yardımcı olacak. Yakın zamanda mevzuatta yapılan düzenlemeler, 500 kW gücün altındaki rüzgar türbinlerinin lisans almadan kurulabilmesine olanak sağlıyor. Bu sayede rüzgar türbini kullanımının artmasını bekliyoruz.”