S&P açıklamasında, kısmen küresel ortamdaki değişimden kaynaklanan daha zayıf bir TL'nin Türkiye'nin dış yükümlülüklerinin GSYH'ye oranını yüzde 62 seviyesine çıkarabileceği kaydedildi. Açıklamada, Türkiye'nin dış finansmana bağımlılığının önemini korumakta olduğu belirtilirken, para politikasındaki esneklik ve mali genişleme için anlamlı hareket alanının önemli tampon görevi gördüğü kaydedildi.
Türkiye'nin artan dış finansal maliyetlerinin Türk bankaları arasındaki kredi büyüme oranını azaltacağı ve bu durumun 2013'ün ikinci yarısında daha düşük bir ekonomik büyümeye yol açacağı belirtildi.
Türkiye'nin 2013'te yüzde 3 oranında, 2014'te ise yüzde 3,6 oranında büyüyeceği, enflasyon oranının 2013 yılında yüzde 8 olacağı öngörülürken TL'nin istikrar kazanmasıyla beraber enflasyonda düşüş yaşanabileceği ifade edildi.
Türkiye'deki yatırım aktivitesinin ve büyümenin döviz kurundaki gelişmelere karşı hassas olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye'nin küresel piyasalarda meydan gelen değişikliklere karşı kırılgan olduğu kaydedildi.
Açıklamada, 2014 ve 2015 yılında Türkiye'deki seçim döneminde mali politikada ılımlı bir genişleme olacağı belirtildi.
S&P açıklamasında, durağan görünümün gelecek yıl için Türkiye'nin kredi notunda yükseliş veya düşüş yapma ihtimalinin 3'te 1'den daha az olduğunu yansıttığı vurgulanarak şöyle denildi:
"Türkiye'de seçimlerden bağımsız bir para ve maliye politikası yürütülmesi, dış borçlanmaya daha az bağımlı dengeli büyüme, yatırım ve istihdamı artırmaya yönelik yapısal reformlarla büyüme potansiyeli için beklentilerin önemli oranda yükseltilmesi halinde not artışına gidilebilir. Kredi büyümesinin hızlanması, cari açığın genişlemesi ve dış borçlarda önemli derecede bir maliyet oluşması durumunda ise not düşürülebilir"