Mimarî Tasarım: Erginoğlu&Çalışlar Mimarlık
Hasan Çalışlar, Kerem Erginoğlu
Proje Grubu: Elvan Çalışkan, Başak Çolakoğlu, Berke Hatipoğlu, Armağan Ekiz, Mete Sönmez, Emin Balkış
Elektrik Projesi: Bileşim Elektrik
Mekanik Projesi: Arçelik
Aydınlatma Projesi: Erginoğlu&Çalışlar
Demir işleri: Eksper Demir Doğrama
Alüminyum işleri: Setaş
Cam işleri: Emir Cam
Hareketli Mobilya: Alparda ve Nurus
Spor bütün dünyada en büyük 22. sektör olarak otomotivden önce geliyor ve bu endüstride beş milyon kişi çalışıyor. Dünyada 2000 yılında yapılan 25 milyar dolarlık sponsorluk harcamasının yüzde 68’i spora yapılmış. Sporun iletişimde büyük bir güç, tribünlerin toplumun her kesimi ile ilişki kurabilen büyük bir medya mecrası olduğu ortada. Bugün ülkemizde lisanslı sporcu sayısı yalnızca 500 bin düzeyinde ve bu içler acısı rakam, nüfusun yalnızca binde 7,6’sı. Ayrıca 20 yaş altı nüfusun yüzde 55’i spor yapmak istiyor, ancak yalnızca yüzde 5’i yapabiliyor. Bu sevimsiz tablo, zamanını verimli kullanamayan ve yanlış yönlenebilecek büyük bir genç nüfusun Türkiye’nin geleceğinde de ne derece tehlikeli olabileceğine ilişkin fikir veriyor. Doğru pazarlanan spor, doğru kaynak yaratarak hem spor endüstrisine, hem spora ve sporcuya yarar sağlayabilmekte. Bütün bu verilerden yola çıkan ve 2001 yılı yazı başlarken ülkenin bulunduğu ekonomik krizin yatırım yapmaktan vazgeçiremediği azimli işverenimizle yaptığımız toplantıda, daha önce ülkemizde olmayan bir iş kolu için çalışma mekânı tasarlamak için senaryolar üretmeye başladık.
Sonuç olarak istanbul-Maslak’ta yeni bir büro
mekânı tasarlanacaktı. Konu ise sportif organizasyon pazarlaması. Yani
projelerin, olmayan maçların coşkusunun, henüz şampiyon olmamış sporcunun
formasının, yarışı kazanmamış teknenin bordasının hislerle birlikte
pazarlanacağı bir mekân. Dolayısıyla, gelecek ziyaretçiler üzerinde güçlü bir
izlenim bırakmanın şart olduğu sporun dinamizmi ve ruhunun yansıtılması gereken
bir düzenleme gerekmekteydi. Öyle ki, hem basın toplantıları yapılabilmeli, hem
televizyon programı çekimlerine uygun olabilmeliydi. Basın toplantıları sonrası
kokteyl partileri verilebilecek servis altyapısı olmalıydı. Sporcuların zaman
zaman gelip zaman geçirebilecekleri, kütüphane olarak kullanabilecekleri ve
görüşmelerini yapabilecekleri rahat ve özel bir ortam oluşturulmalıydı. Doğal
olarak, iki ayda bitmeli ve çok ucuza malolmalıydı; ülkenin ekonomisinin ne
olacağından kimsenin haberi yoktu. Geçtiğimiz yıllarda ülkemizin kaynaklarınca
üretilmemiş paraların her gün açılan banka şubelerinde granitlerle, pahalı ithal
mobilyalarla nasıl savruk ve ilkesizce harcandığına meslek gurubu olarak en çok
bizler tanık olduk. Ülke genelindeki bu savrukluğun bugün düşülen ekonomik
durumun başlıca nedenlerinden biri olduğuna inanarak iyi mimariyi ucuz ve yerli
malzemelerin doğru fikirle biraraya gelerek oluşturulabileceğine inandık. Hem
altyapı, hem bitirme sorunlarını birarada çözme olanağı aramaya bu şekilde
koyulduk.
İç kabuğunda hiçbir altyapı verisinin bulunmadığı
iç hacmin, sözkonusu programla 350 m² çelik konstrüksiyon asma kat ve bütün
elektrik-elektronik, mekânik altyapısı ve iç donanım ve mobilya ile birlikte 152
dolar/m² maliyetle bitirmeyi başardık. İfade etmeye çalıştığımız tribün coşkusu
ve dinamizmi form arayışlarına taşıdık. Konfetilerin sarmal etkisi ve
tribünlerin binlerce rengini bu formlara taşımaya çalıştık. Mekânın içindeki
kullanımın sirkülasyon şemaları ile bağlantılı geliştirdiğimiz formlar mekânın
egemen mimari elemanları oldular.
Ana girişin geniş ve toplayıcı görevi aynı zamanda mekânı tanımlayan formları izleyen dağıtıcı görev üstlendi. Mekân içinde transferi sağlayan noktalar sirkülasyon şemasına göre boyutlandı. Sözü edilen dairesel hat doğal ışığa yakın çalışma alanları ile iç kısımlar arasında bir ayrım çizgisi oluşturdu. Bu çizginin önünde kalan yüksek tavanlı bölge parti ve toplantıların, TV programlarının yapılabileceği alan olarak ayrıldı. Cephe tarafı ise iki kat yüksekliğinde bir spor yayınları kütüphanesi olarak düşünüldü. Bu eleman gerek duyuldukça büyüyebilen ve boş modüllerinden gün ışığı alabilecek bir sistemle çözüldü. Kullanılan aydınlatma elemanlarının neredeyse tamamı bizim tarafımızdan tasarlanıp ürettirildi.
Orta mekânda düşünülen ve üst katla bağlantıyı sağlayan tribün-merdiven ise kapasite artırımı gereksinimine göre iç içe geçebilir şekilde tasarlandı. Grafik bölümü ile ilişkiyi kuran sürme kapı basın toplantısı sırasında kapatılarak tribünün açılıp iki kat fazla insan alabilmesine yardımcı olmaktadır. Renkli toplantı odasının altındaki mekân sporcu dinlenme mekânı olarak önerildi ve ameliyat hortumlarından yapılan perde ile giriş holünden ayrık hale getirildi. Yoğun batı güneşi plastik panellerin çelik yelken halatları üzerinde kaydırılması ile etkisiz hale getirilmeye çalışıldı. Renkli büro mobilyaları ve ayırıcı duvarlar ise bu renk cümbüşüne katkıda bulundu. “Sonuçta tribün coşkusunu ve spor dinamizmini yansıtabildi mi?” sorusunun yanıtını sizlere bırakıyoruz ama biz bu işi yaparken bu dinamizmi ve coşkuyu hissettik.
YAPI 248