"Şu An Bir Cinayet Mahalinde Bulunuyoruz!"



"3. köprü, Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. havalimanı projeleriyle nefesimize, suyumuza, toprağımıza ve canlarımıza kıyanların asıl hedefi, İstanbul’un yaşam kaynağı olmak için 250 milyon ağacıyla hala direnen Kuzey Ormanları’nı ranta açmak! Kuzey Ormanları’nı ve köylerini, ‘kalkınma masalı’ adı altında dipsiz kuyu beton ekonomisini sürdürmek dışında bir amacı olmayan bu katil projelere terk etmiyoruz!" diyen Kuzey Ormanları Savunması (KOS) ve İstanbul Kent Savunması, 2 yıldır sürdürülen doğa katliamına karşı yaşamı savunmak için Yeniköy’deydi. Yakında ayrıntıları paylaşılacak 'katil mega projeleri durduracağız' kampanyasının ilk eylemi olan buluşma için 2013’te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3. Köprü’nün temelini attığı gün olan 29 Mayıs seçilmişti.

Yeniköy ve yine mega projelerin tehdidi altındaki bir başka Kuzey Ormanları köyü olan Ağaçlı sakinlerinin yanısıra İstanbul mahalle dernekleri üyelerinin de aralarında olduğu katılımcılar, yol boyunca önlem alan jandarmanın köy merkezinde kurduğu barikat nedeniyle basın açıklamasının yapılacağı 'cinayet mahaline' ancak tarlalardan geçerek ulaşabildiler. Ağaçlı köyünden Nezih Beceral ile Validebağ Savunması üyelerinden Özlem Çakman tarafından okunan basın açıklamasında, "Şu an bir cinayet mahalinde bulunuyoruz. 3. havalimanının iş makineleri bir köyün mera alanlarını, tarlalarını, ağaçlarını yok ediyor. Yeniköy öldürülüyor. Buraya geldik çünkü bu cinayeti yerinde görün istedik. Hükümetin, bakanların, cumhurbaşkanının her fırsatta 'Büyük Türkiye' için diye bahsettiği, onlara göre mega bize göre katil olan bu projelerin yaşamlarımıza vereceği zararı bıkmadan anlatacağız. Ve bu projeleri durduracağız" denildi.

Foto: Mustafa Bozkurt (50) ve annesi Zehra Bozkurt; anne Bozkurt, "Burada doğdum; evlatlarımı burada büyüttüm. O bahçeyi, tarlaları alırlarsa, canımızı alsınlar daha iyi" diyor

"Herkes kendi mesleğini yapsın; lütfen köylülere sahip çıkın"

Kuzey Ormanları köylerinden Tayakadın'da 500, Ağaçlı'da 10 bin, İmrahor'da 1000, İhsaniye'de bin 500 ve Yeniköy'de de 30 bin dönüm arazinin acele kamulaştırma kapsamına alındığını anımsatan Yeniköy sakinlerinden Mustafa Bozkurt; ilkbaharda havalimanı projesinde çalışan yetkililerin arazilerini ekmemeleri için köye haber gönderdiklerini, ürünlerini kaldıramamaktan korkan köylülerin de ekim yapamadığını söyledi. 3. havalimanının 73 bin dönüm yer kaplayacağını, oysa Atatürk havalimanının 11 bin dönüm üzerine kurulduğunu vurgulayan Bozkurt, "Dünyanın en büyük havalimanının yapılacağından bahsediliyor; Atatürk Havalimanı’nın 3 misli büyüğünü yapsanız 33 bin dönüm anlamına gelir. Geriye kalır 40 bin dönümden fazla yer. Burada maksat havalimanı değil, onunla birlikte şehir de kuracaklar" diye konuştu. İstanbul’un bugün 15 – 20 milyon civarında olan nüfusuna havalimanı ve onun şehriyle birlikte 10 milyon nüfus daha eklenirse 10 köprünün bile İstanbul trafiğine çözüm olamayacağını kaydeden Bozkurt, göç etmemeleri için köylülerin desteklenmesini istedi:

"Biz köylüleriz, ama çok zorda kalırsak burayı terk edeceğiz. Bütün köylüler şehre kaçmak zorunda kalırsa, şehirde hepimiz yaşayamayız. Bütün köylüler şehre göç etmek zorunda kalırsa yediğiniz etleri kim yetiştirecek, buğdayı, mısırı kim ekecek, kim süt üretecek? Ama süte, una, buğdaya, hayvana ihtiyacınız yoksa hepimiz şehre gelelim; orada birbirimizi yiyelim. Herkes kendi mesleğini yapacak; lütfen köylülere sahip çıkın, onlar köylerinde yaşasınlar".

Tapulu arazilerinin bedelsiz ellerinden alınmak istemesine de tepki gösteren Bozkurt, 3. havalimanının yapılacağı 73 bin dönümlük alanın en az 30 bin dönümünün Yeniköy arazilerinden oluştuğuna işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Elimizde en az 4000 dönümlük Türkiye Cumhuriyeti tapumuz var. 350 tapudan 100’ününün bedelini yatırdılar; itiraz ettik, mahkeme süreci devam ediyor. Ancak aşağı yukarı 3000 dönüm yer anlamına gelen 250 tapumuza 1 kuruş bedel ödenmiyor. Rahmetli dedelerimizin, nenelerimizin 1924’te Selanik’ten buraya iskan olduklarından bu yana kullandığımız en az 2000 dönüm 2B arazisi 1 kuruş bedelsiz alınıyor. Soruyorum; elinde TC tapusu olan insanların arazileri hangi güç tarafından, hangi nedenle rızaları dışında 1 kuruş bedelsiz ellerinden alınıyor? 2B Kanunu çıktı, her yerde 2B arazileri verilirken 90 yıldır kullandığımız orman vasfını yitirmiş bu araziler neden bize verilmiyor?"

Foto: Güler Gökkurt (sağda), zaman zaman İstanbul'da üniversitede okuyan kızını ziyaret ettiğini, ama kentte duramadığını söylüyor

"Hepimizde sinirler altüst oldu"

"Buralarda büyüdük, anılarımız hala içimizde" diyen bir başka Yeniköylü, Güler Gökkurt da herkesin sinirlerinin altüst olduğunu; topraklarını kaybetmeleri yetmiyormuş gibi bir yandan da köyün, evlerinin durumunun ne olacağı endişesini yaşadıklarını ifade etti. "Yurdumuz burası, nereye gideriz?" diye soran Gökkurt, "O halde tekrar savaşsız mübadele yapsınlar, bizi dedelerimizin topraklarına göndersinler" şeklinde konuştu.

Foto: İstanbul Yeniköy arasındaki araç trafiğinin neredeyse tamamı bir karınca sürüsünü anımsatan hafriyat kamyonlarından oluşuyor

"Büyük projeler, önüne ne engel çıkarsa çıksın aşama aşama yok ediyor"

İki yerleşimi olan Ağaçlı köyünde Yukarı Ağaçlı için 2013'te 'havalimanı rezerv bölgesi'nde kaldığı gerekçesiyle acil kamulaştırma kararı çıkarıldığını, Aşağı Ağaçlı'dan da eski kömür havzalarının doldurulması için servis yolu geçirildiğini anlatan Nezih Beceral ise ayrıca köyün sahilinden kanunsuz bir şekilde kum çekildiğini söyledi. Acil kamulaştırma kararı için Danıştay'ta açtıkları bireysel davaların devam ettğine, ancak sürecin çok yavaş ilerlediğine dikkat çeken Beceral, "Ben köylülerin lehine bir sonuç çıkacağına da inanmıyorum. Çünkü bunlar büyük projeler; önüne ne engel çıkarsa çıksın aşama aşama yok ediyor. Ama yine de hukuki süreci devam ettiriyoruz; sonuç alamazsak, hakkımızı üst mahkemelerde arayacağız" diye konuştu.

Kuzey Ormanları Savunması ve İstanbul Kent Savunması imzasını taşıyan ve Yeniköy'de okunan basın açıklaması ise şöyle:

"Şu an bir cinayet mahallinde bulunuyoruz. 3. Havalimanının iş makineleri bir köyün mera alanlarını, tarlalarını, ağaçlarını yok ediyor. Yeniköy öldürülüyor. Buraya geldik, çünkü bu cinayeti yerinde görün istedik. Hükümetin, bakanların, cumhurbaşkanının her fırsatta 'Büyük Türkiye' için diye bahsettiği, onlara göre mega bize göre katil olan bu projelerin yaşamlarımıza vereceği zararı bıkmadan anlatacağız. Ve bu projeleri durduracağız.

Bu mega projelerle ilgili halka anlatılan her şey yalan. Bir ulaşım projesi olarak pazarlanan 3. havalimanı, aslında İstanbul’un kuzeyinde inşaat sektörü için bir cazibe merkezi yaratma girişimi ve 3. köprü ve Kanal İstanbul ile birlikte bir paket. Bölgede toplu arazi alımları ve aracılar vasıtasıyla spekülasyon faaliyetleri şimdiden tırmanmış durumda.

İstanbul’u nefessiz ve susuz bırakarak yaşanmaz hale getirecek olan katil mega projeler, sadece İstanbul’da değil, tüm bölgede felakete yol açacak. Megakent İstanbul, etkileri giderek hissedilen küresel ısınma ve beraberinde gelen kuraklık tehlikesinin etkisi altındayken, İstanbul’un iklimini değiştirmeye aday 3. köprü, 3. havalimanı ve Kanal İstanbul gibi mega projelerle birlikte İstanbul’da sıcaklık 2050’ye kadar aşamalı olarak 3 derece artacak.

Kuzey Ormanları’nı kemiren 3. havalimanı da dahil tüm mega projeler, Marmara Bölgesi’ndeki su toplama havzalarının betonlaşmasına ve yağışların kanalizasyon ile denize karışmasına hız verecek, kuraklık ve susuzluğu arttıracak ve hızlandıracak. 3. havalimanı işletmesinden kaynaklanacak kurşun, bakır ve çinko gibi kirleticiler Terkos Gölü’nü ağır metallerle kirlenmiş bir göl haline getirecek. Kanal İstanbul gerçekleşirse İstanbul’da kullanılan suyun yüzde 6,7’sini karşılayan Sazlıdere Havzası ortadan kalkacak. Avrupa Yakası’nda yapılmak istenen 4 ayrı yeni kent projesiyle Silivri’den Bekirli’ye kadar olan tüm yeraltı su kaynakları tehlike altına girecek.

Bu bir felaket senaryosu değil; beton kafalı yöneticilerin kalkınma masalıyla halka sunduğu rant projelerinin sonuçları. 3- 5 şirkete İstanbul’un Kuzey Ormanları’nı, köylerini armağan ettiler. Sadece Kuzey Ormanları değil, bütün İstanbul bu gözü dönmüş rantçıların tehdidi altında.

Foto: Bölgedeki 3. köprü bağlantı yolları inşaatı da hızla ilerliyor

Şu an içinde bulunduğumuz Yeniköy’ün yüzde 30’una el koydular. Köyün tarım alanları, mera alanları 3. havalimanın betonlarıyla örtülecek, tepeliklerindeki topraklar havalimanı arazisi içinde kalan göletlere dolgu malzemesi yapılacak.

Bu nedenle 7 Haziran seçimlerine günler kala buradan, katil mega projelerin yok etmeye başladığı Yeniköy'den sesleniyoruz. Bizlere yalanlar anlatıp, sonra gelip oy istemeyin. Bu köyleri, ormanları, hayvanları, İstanbul’u sizin rant projelerinize teslim etmeyeceğiz. Tam iki yıl önce Garipçe köyünde İstanbul’un fethini kutlayıp, İstanbul’u yok edecek 3. köprünün temelinin atıldığı günde, o gün bu projelerin yaratacağı felaketi görmeyip karşı çıkmayanları da aramıza alıp sesleniyoruz. Artık daha örgütlüyüz. Her yerdeyiz. Milyonlarca ağacıyla Kuzey Ormanları hala burada. Toprak, güneş, rüzgar, kuşlar, arılar hala burada. Kuzey köylüleri burada. İstanbul’un yaşam savunucuları burada… Siz defolup gittiğinizde buralar yeniden eskisi gibi olacak. Tam iki yıl önce Gezi Parkı’nda başlayan isyanın ayak seslerinin duyulduğu bu günde, İstanbul için bir işaret fişeği çakıyoruz. Katil mega projelerinize karşı bütün İstanbul’da başlatacağımız kampanyamızla yalanlarınızı bir bir anlatacağız. Kuzey ormanlarını, İstanbul’u ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz".

Reklam Goruntulenme Bolumu