İstanbul, 16-22 Mart 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “5. Dünya Su Forumu”na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bir yandan da Dünya Su Forumu’nu “suyu kâr alanı olarak” gördüğü için eleştiren çevreci örgütler, aynı tarihlerde gerçekleştirmek üzere “Alternatif Su Forumu” örgütlüyor. Suya dayalı sorunlara, bunların insanlar için gittikçe artan önemine vurgu yapıp bunlara çözüm önerileri getiren ve su ile ilgili en büyük uluslararası etkinlik olan 5. Dünya Su Forumu, 16-22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sütlüce Tesisleri’nde gerçekleştirilecek.
100 oturum ve 500 sunum gerçekleştirilecek olan foruma 15 ülkeden devlet başkanı, 200 ülkeden bakan, belediye başkanı ile 20 bine yakın uzman, sivil toplum kuruluşu, üretici ve tüketici temsilcisi katılması bekleniyor. Bakanları, yerel yöneticileri, parlamenterleri, su sektörünün içinden ve dışından uzmanları, sivil toplum örgütlerini, sanayicileri aynı platformda buluşturacak olan forum sonucunda iklim değişikliğinin neden olduğu sorunların aşılabileceğine ilişkin sonuçlar açıklanacak.
5. Dünya Su Forumu’nun ana temasını oluşturan “Su İçin Farklılıkların Birleştirilmesi” hedefine yönelik piramit şeklinde bir program yapısı hazırlandı. Forumda, “Küresel Değişimler ve Risk Yönetimi”, “İnsani Kalkınma ve Binyıl Kalkınma Hedeflerinin Geliştirilmesi”, “İnsani ve Çevresel İhtiyaçları Karşılamak İçin Su Kaynakları ve Temin Sistemlerinin Koruma ve Yönetme”, “İdare ve Yönetim”, “Finans” ve “Eğitim, Bilim ve Kapasite Geliştirme” konu başlıklarından bir program oluşturuldu.
Forum sonucunda iklim değişikliğinin etkilerinin neler olduğuna ve bunların nasıl aşılabileceğine ilişkin sonuçlar açıklanacak.
Dünya Su Forumu Koordinatörü Daniel Zimmer, suyun dünyada kritik ve önemli bir konu olduğunu ifade ederek, dünyanın bu sorunu halletmesinde Türkiye’nin önemli bir rolü olduğuna inandıklarını söyledi. Su kaynaklarının büyük tehdit altında olduğunu,dünyanın üçte birinin susuzluk çektiğini, gelecekte bu oranın daha da kötüye gideceğini anlatan Zimmer, “Önümüzdeki 20 yıl içinde dünya nüfusunun yarısının su sıkıntısı çekmesi bekleniyor” uyarısını yaptı.
Katılımcı örgütler
Kampanyaya ve foruma Akdeniz Çevre Platformu, Barışarock İnisiyatifi, Göç-Der, Hasankeyfi Yaşatma Girişimi, Heinrich Boll Stiftung Derneği, Kadıköy Kent Konseyi, Küresel Eylem Grubu, Mezopotamya Kültür Merkezi, Munzur’u Koruma Kurulu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Sosyal Demokrasi Vakfı, Tunceli Dernekleri Federasyonu, Vapurlarımı Vermiyorum Kampanyası ve Yeşiller destek veriyor.
Ticarileşen su
Dünya su politikalarını tartışmak üzere 2009 yılının Mart ayında İstanbul’da toplanacak 5. Dünya Su Forumu’na karşı aynı tarihlerde “Alternatif Su Forumu” gerçekleştirilecek. Tüm duyarlı çevreleri Alternatif Su Forumu’na katılmaya çağırmak için hazırlanan bildiride İstanbul’da toplanacak 5. Dünya Su Forumu’nu devlet yönetimlerinin ve özel şirketlerin domine ettiğine dikkat çekilerek, mevcut “su” sorununu yaratanların bu forumda çözüm aramaya çalışacağı belirtildi. Sosyal hareketlerin dışlandığı bu kapalı forumun önemli gündem maddelerinden birinin de Türkiye’deki su kaynaklarını ve baraj yatırımlarını özelleştirilme sürecine açmak olduğu vurgulandı.
Çoğu hükümetin, su kaynaklarını ekonomik gelir olanağı olarak yoğun bir şekilde kullandığı belirtilerek “Bunu yaparken genelde ekonomik kârı temel alarak yapıyor, bu da çok sayıda olumsuzluğa neden oluyor. Su kaynakların yönetimi ve kullanımı, en az ekonomik ihtiyaçlar kadar, toplumsal eşitlik ile ekolojik ihiyaçları gözeterek uzun vadeli şekilde planlanıp uygulanmalı. Bu gerçekten hareketle, su öyle kullanılıp korunmalı ki gelecek kuşaklar da suyu aynı şekilde ve özgürlükte kullanabilsin” denildi.