"Taksim'in 'Yeraltı Şehri'ne Dönüşmemesi için Meydanınıza Sahip Çıkın!"



Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası inşaatını teşvik eden, 'Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi'ne ilişkin plan değişiklikleri, yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle yargıya taşıyan Taksim Dayanışması Bileşenleri, bugün (6 Haziran 2012) saat 11:00'de Gezi Parkı'nda bir araya gelerek konuya ilişkin bir basın açıklamasında bulundu. 

Projenin mevcut haliyle, meydana çıkan caddelerin görsel ve yaşamsal bütünlüğünü yok eden bir 'yer altı şehri projesi' olduğuna dikkat çeken Taksim Dayanışması, tüm kentlileri, Cumhuriyet döneminin ilk ve en önemli kent düzenlemesi olan Taksim Meydanı'na sahip çıkmaya çağırdı.



Son yıllarda, insanlığın ortak değeri ve mirası olan tarihi, kültürel, doğal varlıklarımızın yok edilmesine ve geleceğe yalan söyleyen kopyalar haline dönüştürülmesine yönelik uygulama ve kararların hızla arttığına dikkat çeken açıklamada; yüzyılların kuramsal ve deneysel birikimi sonucunda oluşan evrensel ilke, kural ve belgelerin gerçek amaçlarından saptırılarak, yanlış uygulamaların meşrulaştırılmasında kullanıldığı vurgulandı.

"Kentimize dünya mirası niteliği kazandıran tüm değerler; kentsel coğrafya, peyzaj, siluet, tarihi, kültürel mimari miras alanları; bu değerleri korumak ve geleceğe aktarmakla görevli olan yerel ve merkezi otoriteler tarafından ulusal ve uluslararası bilim ve meslek çevrelerinden gelen bütün uyarılara rağmen tepeden inme kararlar ile yıkıma ve yok oluşa terk edilmektedir." diyen Taksim Dayanışması, toplumsal belleğimizin ve anılarımızın izlerini taşıyan tüm değer ve mekanların yok edilmesiyle geleceğimizin ipotek altına alınmaya çalışıldığını savundu.


"Taksim Yayalaştırma Projesi, meydana çıkan caddelerin görsel ve yaşamsal bütünlüğünü yok eden bir yer altı şehri projesidir"

Bilimsel, teknik ve demokratik süreçler çalıştırılmadan kamuoyuna sunulan meydan düzenlemesinin geri dönülmez yanlışlara sebebiyet verecek olması nedeniyle "Taksim Dayanışması" adı altında bir araya gelerek Taksim Meydanı'na sahip çıktıklarını hatırlatan Taksim Dayanışması; seçimlerden önce "Taksim Projesi" olarak açıklanan, kamuoyuna ise yayalaştırma projesi adı altında sunulan projeye ilişkin plan değişikliğindeki koruma ve hukuk ihlallerine dikkat çekti:

"Araç ve yaya güvenliğini tehdit eden bu plan değişikliği, battı çıktılar ve istinat duvarlarıyla, yaya erişimini engelleyen ve meydana çıkan tarihi caddelerin görsel ve yaşamsal bütünlüğünü yok eden bir yer altı şehri projesidir."

Plan değişikliğine gayrihukuki bir şekilde eklemlenen "Topçu Kışlası ihyası" ile birlikte, şehir merkezindeki yegane parkın betonlaşmaya kurban edileceğine de dikkat çeken açıklamada, kentin en önemli kamusal alanı olan Taksim'in, "bir bütün olarak koruma altına alınmış kültür varlığımız" olduğu hatırlatıldı.


Dava devam ederken basında yer alan "ikinci etap" haberi şaşkınlık uyandırdı

Kent yönetiminin; projenin durdurulaması, evrensel kurallara uygun, şeffaf, katılımcı ve demokratik yöntemlerle düzenlenmesi amacıyla Taksim Dayanışması'nca yapılan çağrıya kayıtsız kalması sonucunda, TMMOB'ye bağlı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ve Peyzaj Plancıları Odası İstanbul Şubesi; İBB tarafından 14 Şubat 2012 tarihinde askıya çıkarılan Beyoğlu İlçesi, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi'ne ilişkin 17.01.2012 tasdik tarihli 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı Tadilatı'nın yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açmıştı. Bu davaların yanı sıra, semt sakinleri ve dernekleri tarafından da imece yöntemiyle maddi kaynaklar yaratılarak bir dizi dava açılmış bulunuyor.

Dava aşaması henüz sürerken, basında yer alan "Taksim Meydanı Projesi'nin ikinci etabını oluşturan Topçu Kışlası projesinde de sona gelindi" haberini ve projenin mimarı Halil Onur'un açıklamalarını esefle karşıladıklarını belirten Taksim Dayanışması Bileşenleri, konuya duyarlı herkesi, "Cumhuriyet dönemi kent düzenlemelerinin, mimarlık eserlerinin ilk ve en önemlisi olan Taksim Meydanı" na sahip çıkmaya çağırdı.

Basın açıklaması, "Çünkü Taksim hepimizin!" nidasıyla son buldu.