Taş Ocaklarına Karşı Hukuk Zaferi

Doğal, tarihi ve kültürel güzellikleriyle dikkat çeken Kıbrıs Köyü Vadisi'ndeki taş ocaklarına tepki gösteren Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bölgedeki sorunu yargı yoluyla çözüyor. İdare Mahkemesi, vadinin doğal yapısını bozduğu gerekçesiyle, 2 taş ocağının çalışmasının durdurulmasına karar verdi. Başkentin sayılı mikroklima alanlarından Kıbrıs Vadisi'ndeki hukuk mücadelesi devam ediyor.

Mamak ilçesinde bulunan Kıbrıs Köyü Vadisi, 1. Derecede Doğal ve Tarihi SİT alanı olmasına karşın, vadinin doğusunda taş ocakları işletiliyor. Taş ocaklarında patlatılan dinamitler, vadinin sarp kayalıklarındaki kireçtaşı bloklarının parçalanarak vadiyi doldurmasına neden oluyor. Taş ocaklarının çevreye verdiği zararı yargıya taşıyan Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin lehine sonuçlanan davalar sonucunda, bir taş ocağının ruhsatı iptal edilirken, başka bir firmanın ruhsatı da yenilenmedi. Şubenin çevre felaketine karşı açtığı üçüncü dava ise henüz sonuçlanmadı.

Geçtiğimiz günlerde, Temelli beldesine bağlı Ücretli Köyü yakınlarına taş ocağı kurulmasına tepki gösteren köylülerle firma çalışanları arasında çıkan kavga, bazı yurttaşların yaralanmasıyla sonuçlanmıştı. Vadideki bu hukuk mücadelesi, diğer taş ocağı alanlarındaki mağdurlar için de örnek niteliği taşıyor. Şubenin yaptığı yazılı açıklamaya göre, Kıbrıs Köyü Vadisi sırtlarında çalışan taş ocakları, vadinin ekolojik yapısına zarar verdiği için mahkeme taş ocaklarını haksız buldu. Vadinin görsel bütünlüğünün önemini vurgulayan uzmanlar, kazanılan davanın Ankara'nın kent ve kır dokusunun korunması açısından önemli bir adım olduğuna dikkat çekti. Yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:

"Bölgede yaşayan insanların taş ocaklarından çıkan tozdan olumsuz etkilenmelerinin yanı sıra doğal çevredeki bitki ve hayvan türleri de zarar görmektedir. Ayrıca, taş ocaklarından çıkan toz, hassaslaşan tarım arazilerinin geleceği için de risk oluşturmaktadır. Sayıları günden güne azalan ender bitki ve hayvanların yaşam alanlarının korunması ve tarım arazilerinin çölleşmemesi için Kıbrıs Köyü ve civarındaki taş ocaklarının faaliyetlerinin bir an önce durdurulması gerekir."

Ankara'nın su sıkıntısına işaret eden uzmanlar patlayıcıların yarattığı sarsıntının doğal su kaynaklarının kurumasına neden olabileceğini açıkladı. Yörede yaşayan yurttaşların can güvenliğinin de tehlikede olduğuna işaret eden uzmanlar, "Vadi yamaçları eğimli olduğundan, ıslak ve yeraltı suyu etkisi olan eğimli yamaçlarda özellikle köyün bulunduğu kesimde heyelanlar gelişebilmektedir. Yörede yaşayan halkın ve diğer canlıların yaşamları daha fazla tehlikeye girmeden Kıbrıs Köyü ekolojik bütünlüğü içinde korunmalıdır" görüşüne yer verdi.

Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Yeşim Uysal , yargıda kazandıkları zaferin, sadece bölgede yaşayan yurttaşlar için değil; tüm başkentliler için önemli olduğunu belirtti. Vadinin Ankara'nın merkezine yakınlığına dikkat çeken Uysal, "Bölge, 1. dereceden arkeolojik SİT alanı, aynı zamanda 1. dereceden doğal SİT alanı olarak önemli bir değer taşıyor. Yürüyüş parkurları oluşturularak, hafta sonları başkentlilere 'trekking' yapma olanağı sağlanabilir. Kazandığımız davalar, vadi için önemli bir adım" dedi.

'Anakent Belediyesi'ne asfalt üretiyorlar'
Kıbrıs Köyü Derneği Başkan Yardımcısı Eşref Kaynar ise, bölgedeki taş ocaklarının yollarının köyün içinden geçmesi nedeniyle yaşamını yitiren yurttaşların olduğunu ve hızlı gelen kamyonların bir çocuğun sakat kalmasına yol açtığını söyledi. Taş ocaklarının vadiden kaldırılmasını isteyen Kaynar, bu çevre tehdidi çözülene kadar taş ocakları yollarının köyün dışından geçirilmesi gerektiğini belirtti. Bölgede Anakent Belediyesi'ne üretim yapan taş ocaklarının yaygınlıkta olduğunu kaydeden Kaynar, "Anakent Belediyesi'ne asfalt üretimi yapan özel işletmeler, uyarılara karşın vadiye zarar veriyor" diye konuştu.. Sorunu yargı yoluyla çözmek istediklerini vurgulayan Kaynar, şunları söyledi:

"Bu doğal ortamda yaklaşık 120 çeşit bitki var. Kuşların bulunduğu çok güzel bir kanyon var. Bölgede üvez, fındık, üzüm, ceviz, ayva, Ankara armudu gibi ağaçlar yetişiyordu ama bu ağaçlar taş ocaklarının tozundan olumsuz etkilendikleri için meyve veremiyor. Bazı özel şirketler, kanyonun içerisine oto lastiklerini yuvarlıyorlar. Buraya sahip çıkmamız gerekiyor. Vadide doğal bir park yapma projemiz var. Bölgede, yaşlıların gelip teleferik yardımıyla gezip keyifli vakit geçirebileceği bir proje üzerinde çalışıyoruz."

Kıbrıs Köyü Vadisi'nde 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilen yerler

Merdivenli Tünel ve Yakın Çevresi: Kıbrıs Köyü'nün yaklaşık 3 km. güneydoğusunda Değirmen Deresi'nin aktığı dar vadinin doğu kenarında oyma basamaklar ve devamındaki yerleşim yeri. Buranın 20 m. yüksekliğinde ise doğal bir mağara ve mağaranın ağzından aşağıya inen kayaya oyulmuş 9 basamağı açıkta olan merdiven bulunuyor. Bu tepenin 150-200 m. güneydoğusunda ise klasik döneme ait seramik kalıntılarının bulunduğu yerleşim alanı yer alıyor.

Kadının Kayası: Merdivenli tünelin hemen karşısında, Değirmen Deresi'nin batısından başlayıp giderek yükselen bir tepe üzerinde yer yer kademe ve basamakların yapılmış olduğu sarp kayalık. Çevresi iskân görmüş olan kayalığın en yüksek yeri düzleştirilmiştir.

Bayındır Yaylası Tümülüsü: Bayındır Yaylası'nın doğusunda, yaylaya yaklaşık 500 m. uzaklıktaki tümülüs, eski eser alanları arasında yer alıyor.

Bayındır Yaylası Nekropolü (Abdal Mezarlığı): Bayındır Yaylası'nın 250 m. batısında yer alan hafif eğimli sırtın üzerinde yassı taşlarla yapılmış dikdörtgen planlı mezarlar bulunuyor.