Taş Yapı'nın Patronu Atık Yağdan Biyodizel Üretimine Başladı



Türkiye’de her yıl binlerce ton bitkisel yağ kullanıldıktan sonra lavabolara dökülüyor. Oradan kanalizasyonlara, denizlere ya da toprağa karışıyor. Restoranlardaki, otellerdeki atıkların çok küçük bir bölümü toplanabilse de evlerde tüketilen yağlar çevre felaketine neden oluyor. Zira 1 litre bitkisel yağın 1 milyon litre suyu kirlettiği hesaplanırken Türkiye’de tahmini olarak yılda 300 bin ton bitkisel yağ atığı olduğu belirtiliyor. Habertürk'ten Yavuz Barlas'ın haberine göre, kişi başına 3.8 litre yağ atığı üretilen Türkiye’de geri dönüşümü sağlanan yağın kişi başına miktarı ise sadece 200 gram. Bu rakam kişi başına Almanya’da 1.8 kg, Belçika’da 2.2 kg. Avrupa ülkeleri suyu olduğu gibi kirleten atık yağları yerinde toplamak ve geri dönüşümünü sağlamak için hayli çaba sarf ediyor. En çok tercih edilen yöntem ise atık yağlardan biyodizel üretimi. Türkiye’de atık yağ toplayan firmalardan biri de Deha. Şirketin sahibi ise emlak yatırımları ile bilinen Taş Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı. Turanlı, “Çok pis bir işe girdim. Normalde bize teslim edilmesi gereken atık yağları gidip topluyoruz. Bu pisliği tekrar ekonomiye kazandırdığımız için bu yatırım benim gönlümde yaptığım en hayırlı iş” diyor.

Turanlı, atık yağ toplamanın yanı sıra Kocaeli’nde atık yağlardan biyodizel üretmek için bir tesis kurmuş. Deha topladığı yağları TBE Biyodizel’e veriyor. O da biyodizele çevirip akaryakıt dağıtım şirketlerine veriyor. Turanlı’nın verdiği bilgiye göre 2012’den bugüne kadar Deha ve TBE’ye toplamda 110 milyon dolar yatırım yapılmış. TBE bitkisel yağlardan yıllık 80 bin ton biyodizel üretecek. Sanayi atıkları tesisi de devreye girdiğinde işletmenin yıllık biyodizel üretme kapasitesi 145 bin tona ulaşacak.
Emrullah Turanlı, “Bu işe başladığımızda yüzde 2 biyodizel katma zorunluluğu vardı. Yeterli üretim olmadığı gerekçesiyle tamamen kaldırıldı. Şimdi yeni bir yasal düzenleme yapıldı. 1 Ocak 2016 itibarıyla önce binde 1 daha sonraki yıl binde 2, 2018’de ise binde 3 oranında dizele biyodizel katma zorunluluğu getirildi. Binde 2 de tarımsal biyodizel katma zorunluğu geldi” dedi.

"Maliyetimiz Tüpraş'tan yüksek"

Turanlı, atık toplama işinin gelişmesi için teşviklerin yanı sıra denetimlerin ve uygunsuz yağ bertarafı ile ilgili cezaların artırılması gerektiğini belirtti. EPDK, Enerji, Çevre ve Tarım bakanlıklarının destekleriyle artık yasal alt yapının oluşturulduğuna dikkat çeken Turanlı, “Bu desteklerin devletin diğer birimleri tarafından da sürdürülmesi gerekiyor. ‘Çevreyi koruyalım’ diyorsak bu tür yatırımlar, atıkların toplanması her alanda teşvik edilmeli” dedi. Tüpraş’tan maliyetlerinin yüksek, satış fiyatlarının düşük olduğunu vurgulayan Turanlı “Anlaştığımız şirketlere yaptığımız satışta litrede 45 kuruş zarar ediyoruz. 3.085 TL/lt çıkış fiyatımız. Yüzde 16 zararla çalışıyoruz. Ölçek büyüyünca bir dengeye oturacak” diye konuştu.

Bu arada Turanlı, inşaattan kopmayacağını ancak bundan sonra sanayici kimliği ile de anılmaya çalışacağını; ağırlıklı olarak enerji, havalimanı işletmeciliği ve turizm yatırımları yapacaklarını belirtti.
Toplanan atık yağın yüzde 90’ı inceltilme işlemi sonucu biyodizel haline gelirken yüzde 10’luk bölüm ise gliserin olarak ortaya çıkıyor. Gliserin ilaçtan gıda ve kimyaya 2 bin sektörde kullanılıyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu


Emrullah Turanlı, yatırım sırasında birçok bürokratik engel ile karşılaştıklarını da belirterek, “Örneğin bu tesisin devamı olarak sanayi atıklarından biyodizel üretmek için yine 100 milyon doların üzerinde yatırım planladık. 1 senedir Kocaeli Valisi’nin önünde bekliyor. Niye bekliyor? Hiçbir açıklaması yok. ÇED raporu vs. tüm hazırlığımız olduğu halde vali anlamsız bir biçimde bekletiyor. Bu tür tesisler çevre, ekonomi için çok önemli. Ancak hepsinden önemlisi istihdam için, genç kimya mühendislerine iş için önemli. Bu tür frenlerden vazgeçilmesi şart. Ben 6 bin insanın çalışacağı, atıkların toprağa değil ekonomiye kazandırılacağı bir iş için yatırım yapıyorum. Ama yeterli desteği bir türlü göremiyorum. Bu fabrikayı bile sıfır kredi ile tamamen özkaynakla yaptık” dedi.

DEHA, 2012’den bu yana 30 bin ton atık yağ toplamış. Bunu 81 ilde 100 bin noktadan 200 araçlık filosu ve 300 çalışanı ile temin etmiş. 28 ilde deposu bulunan şirket 30 bin işletmeyle de anlaşma yapmış. Mc Donald’s, Burger King, Kentucky, Sofra gibi büyük restoran zincirlerinin mutfaklarından çıkan atık yağlar teslim alınıp Dilovası tesislerinde işleniyor. Ayrıca okullara ve camilere de çevre bilinci yerleştirmek için bidonlar konulmuş. Turanlı, “Topladığımız yağlar burada. Diğer firmaların topladığı yağlar nerede? Yağlar sertifika ile toplanıyor. Kimin ne topladığı belli. Bu yağların nereye gittiği iyi araştırılsın. Araçların alev almasına neden olan 10 numara yağ gibi atık yağ felaketinin kaynağı bulunabilir. Bizim üretimimiz kadar kayıtdışı yağ piyasada dolaşıyor” dedi.