TAV, Tunus’ta İşi Yarıladı, Osmanlı Beyinin Arazisi Milyonları Konuk Edecek



Türkiye’nin en önemli havalimanlarıyla komşu ülkelerdeki birçok havaalanını işleten TAV Havalimanları Holding Afrika’nın önemli merkezlerinden Tunus’ta geçen yıl inşaat ve işletme ihalesini 40 yıllığına kazandığı, yılbaşında da arazisini devraldığı Enfidha Zine El Abidine Ben Ali Havalimanı’nda kasım sonu itibarıyla işin yüzde 55’ini tamamladı.  Sıfırdan yapılmakta olan havalimanı 2009 yılının ikinci yarısında işletmeye açılacak. TAV aynı ihale kapsamında işletmesini üstlendiği Monastir Habib Bourgiba Uluslararası Hava Limanı’da 3-5 milyon avroluk yatırımla güzelleştirdi.

TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Sani Şener’e göre Tunus’ta iş almaları Türklerin 127 yıl önce Osmanlı bir dost ülkeye yeniden dönmeleri anlamına geliyor. Osmanlılar 1534 yılında ayak bastıkları Tunus’u 18821 yılına kadar yönetmişler daha sonra da İmparatorluğun zayıfladığı dönemde yerlerini Fransızlara terk etmişler.

Duygulanıp ağladı

Bugün Tunus’ta Türkleri yani Osmanlıları kötü anan yok. TAV’ın ihale süreci ve sonrasında karşılaştığı dostça tavır da bunun en önemli kanıtı. Öyle ki Tunuslular zamanında Osmanlılara ait mülklerin tapu kayıtlarını bile değiştirmemişer. Enfidha’daki Zine El Abidine Ben Ali  Havalanınının inşaatına başlamak için arazinin tapusunu almak amacıyla Tapu İdaresi’ne giden TAV Havalimanları Holding yetkilisi gördüklerinden çok duygulanmış ve ağlamaya başlamış. Çünkü tapuda Enfidha’da havaalanının yapılacağı 58 dönümlük bataklık arazinin sahibi olarak 1956’ya kadar ‘Osmanlı beyi’ görülüyormuş ve bu bilgi de tapu kaydına zamanında ‘Osmanlı beyinin arazisi’ diye düşülmüş ve aradan geçen yıllara rağmen de hiç değiştirilmemiş

TAV Havalimanları Holding Tunus Direktörü Haluk Bilgi, o günkü duygularını  “Havalimanının sözleşmesinin hazırlıkları sırasında tapusunun 1956 yılına kadar Osmanlı beyine ait olduğunu görünce duygulanıp ağladım” dedi.
Bilgi, Monastır Habib Burgiba Uluslararası Havalimanı’nın işletmesini devraldıkları günlerde kendilerine yönelik şüphenin, Sani Şener’in TAV uçağıyla havalimanına inmesiyle ortadan kalktığıını belirterek ‘herkesin gözü uçaktan inen Sani beyde idi. Onlara dedi ki hiç kimse işinden olmayacak, artık hepiniz TAV ailesinin ferdisiniz. Gerçekten de kimse işini bugüne kadar kaybetmedi’ diye konuştu.

TAV yıl başında devraldığı arazide 2900 kişiyle Kuzey Afrika’nın en önemli havalimanını inşaa ediyor. Çalışanların 800’ü Türk. Sani Şener kasım sonu itibarıyla yüzde 55’ini tamamladıkları havaalanının ilk fazının hizmete gelecek yıl açılacağını belirterek ‘Tunus Avrupa’nın hemen her noktasına en fazla 2.5 saat uzaklıkta. Bu nedenle Avrupalılar için özellikle ekonomik kriz döneminde ulaşımın kolaylıgğı ve ucuzluğu nedeniyle iyi bir tatil merkezi. İnşa ettiğimiz havalanı bir anlamda tüm Kuzey Afrika’nın Avrupa’ya açılan kapısı da olacak’ diyor.

1000 yılı araştırdılar

Enfida’daki Zine El Abidine Ben Ali  Havalanı inşaatında hızlı  bir faaliyet var. Ülkenin en çok yağmur alan bölgelerinden birinde ve deniz kenarında bulunan bataklık arazi inşaat başlamadan önce kuşaklama tünelleriyle kurutulmuş. Etrafına yağmur suyunu denize taşımak için 7’şer kilometrelik iki tünel inşa edilmiş. Denizin yükselmesi durumunda su baskınlarını önlemek için de seddeler yapılmış.

TAV bunları yaparken bölgenin 1000 yıllık su baskını durumu geriye doğru araştırılmış ve bu temelde en yıkıcı senaryolara göre iş yapılmış. Bataklık kurutulduktan sonra önce denizden 2 metre olan yüksekliği 6 metreye çıkartılmış ve TAV İnşaat Tunus Direktörü Mustafa Nebil, bunun için de 10 milyon metreküp toprağın yer değiştirdiğini ifade ediyor. Ardından zemini sağlamlaştırmak için o güne kadar deprem yaşanmamış olmasına rağmen 2 bin 800 kazık çakılmış.

Zine El Abidine Ben Ali  Havalanı projesi 4 fazda tamamlanacak. 56 kilometrekarelik bir alana inşaa edilecek havalimanının 1’inci fazı yılda 11 milyon yolcuya ev sahipliği yapacak. Asıl yatırım da 1 Faz’a yapılıyor. Faz 1 ve Faz 2 için aynı pist, aynı altyapı kullanılacak. Faz 3 için ise Faz 1’inkine yakın bir yatırım gerekiyor. Proje 2026-2028 arasında tamamlanacak ve havalanı yılda 22 milyon yolcuyu konuk eder hale gelecek.

TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Dr.  Mustafa Sani Şener dünya hava taşımacılığının çok hızlı bir şekilde geliştiğini belirterek şunları söylüyor:

‘Şu anda dünyada 17 bin 389 uçak var ve bu uçaklar yılda 4.2 milyar yolcu taşıyor. 2025 yılında dünyada 36 bin uçak ve 9 milyar uçak yolcusu olacak. Halbuki o yıl dünyadaki havalimanlarının ka-pasitesi 6 milyar yolcuya ulaşabilecek. Bu demektir ki 3 milyar açık. Bu nedenle dünyada havalimanları yatırımlarının arttığını göreceğiz. Belki de Faz 3’ün tamamlanma tarihini bir yıl öne alacağız. Yani yolcu ve uçak sayısındaki artışa havalimanı yolcu kapasiteleri bugün de yetişmiyor, yarın da yetişemeyecek.’

Piste A380 inebiliyor

Tunus’taki Zine El Abidine Ben Ali  Havalanı 3.3 kilometre uzunluğu ve 60 metre genişliği olan bir piste sahip. Bu piste bugün dünyanın en büyük uçağı olan A 380 bile inebiliyor. İstanbul Atatürk Havalimanının pisti, Tunus’taki Enfida’nın pisti kadar büyük değil. Havalimanı neredeyse  Avrupa’nın da en yüksek kontrol kulesine sahip. 85 metre yüksekliğindeki beton  kule üzerine eklenecek çelik konstrüksiyon ile 100 metre yüksekleğe ulaşacak. Genelde kontrol kulelerinin yüksekliği 40-60 metre arasında değişiyor. Enfida’da pist başlarını 56 metreden görmek mümkün. Ancak ihale şartnamesi gereği Enfide ‘en yüksek kontrol kulesinin sahibi’ olacak.

‘Beni buralarda Dr. Mustafa diye bilirler’

TAV Havalimanları Holding 2000 yılında İstanbul Atatürk Havalimanları ihalesi için kurulmuş bir şirket. Ancak bugün şirket Türkiye’nin en büyük havalimanlarının yanı sıra, komşu ülkelerde de havalimanları işletiyor. Dünyanın dörtbir yanındaki ihaleleri kolluyor. Bu başarıda en büyük bu pay sahibi de sektörün yakından tanıdığı İcra Kurulu Başkanı Dr. Sani Şener. Ancak Tunus’ta Sani Şener’in bir başka yanını da öğreniyoruz. Tüm Ortadoğu ve Arap dünyası ile Kuzey Afrika Şener’i göbek adıyla tanıyor. Şener bölgede hem Mustafa adını, hem de doktor ünvanını kullanıyor. Nereye gitsek Dr. Mustafa aşağı, Dr. Mustafa yukarı. ‘Beni tüm bu bölgede Dr. Mustafa olarak tanırlar’ diyen Şener şu ilginç olayı da anlatıyor:

“İstanbul’da şirkete Körfez ülkelerinden birinin önemli bir bakanı gelmiş. Hamdi beyle (TAV Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın)  görüşmüşler. Bakan sürekli ben sizin şirkette Dr. Mustafa’yı tanırım, iyi arkadaşımdır deyip dururmuş. Hamdi bey de benim Dr. Mustafa olarak tanındığımı bilmediği için hiç sesini çıkarmamış. Ben geldim bana sordu. Yahu Sani bakanın çok yakmın arkadaşıymış bizde Dr. Mustafa varmış kimdir bu? Ben başladım gülmeye dedim ki Dr. Mustafa karşında duruyor.”

Şener, TAV’ın kısa sürede gösterdiği başarıyı da şöyle anlatıyor:

“Yıl 2001. Uluslararası bir havacılık toplantısına gittim. kimseyi tanımam, kimse de bizi tanımaz. Geçtik arka sıralara oturduk. Dinledik, öğrendik. Aynı toplantı bu yıl da yapıldı. Yerimiz en önlerde. Toplantının önemli konuşmacılarındanız. Herkes bizi tanıyor, aldığımız işleri biliyor. Hatta anket yaptılar ve bu kriz dönemlerinden hangi şirketler en az zararla çıkar diye. Millet tuşa basıp şirket seçti. Aynen söylüyorum ‘TAV gibi holding yapısındaki şirketler’ şıkkı birinci geldi. Yani bizim adımız sorunun öznesi oldu.”

1 milyar dolarlık ciro

Sani Şener, bir soru üzerine TAV İnşaat’ın üstlendiği projelerin toplam bedelinin 6 milyar dolar olduğunu söyledi. Şener, TAV Havalimanları Holding’le ilgili bir soru üzerine de şu bilgiyi verdi: “Dünyada yaşanan kriz henüz bizim açımızdan ciddi bir olumsuzluk getirmedi. Belki yolcu sayısında yüzde 1’lik düşme olabilir. Yalnız ciromuz hedeflediğimiz gibi bu yılı 1 milyar dolar dolayında tamamlayacak. 2009 için de büyüme öngörüyoruz. Organik büyümenin yanı sıra inorganik büyüme çabalarımız da kesintisiz sürecek. Bu amaçla ihaleye çıkacak havalimanları bizim radarlarımızda olacak.”