İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO)
açıkladığı ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2008 Yılı
Raporu’na göre 2008, sanayi kuruluşları açısından 2001 sonrası
dönemin en olumsuz yılı oldu. Şirketlerin 2008’deki satış kârlılığı da
2001 sonrasındaki en düşük düzeye geriledi.
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2008 Yılı Raporu’nu açıklayan İSO
Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, 2008’de sanayicinin
hayatını devam ettirmek için kullandığı enstrümanların bir bir kaybolduğunu
belirterek, “Krizden en fazla Türk sanayi sektörü etkilendi. Bunun tek sorumlusu
sanayici değildir. 2008 kayıp bir yıl oldu. Ama 2009’da 2008’i arayacağız.
Türkiye’nin sorunlarını çözmek kolay değil. Bunları hep beraber çözeceğiz.
Sanayicinin rekabet gücünü arttıracak ve üretimimizi devam ettirebilmemiz için
önlemlerin alınmasını istiyoruz. Şu anda reel sektörün bu kadar yara almasının
tek nedeni sanayicinin yapamadıkları olmamalıdır” dedi. Krizde Türkiye’nin en
fazla küçülen, en yüksek işsizlik oranına sahip ülke haline geldiğini aktaran
Küçük, “Türkiye ekonomik ve sosyal sorunlarını çözebilmek için hızlı büyümeye,
bunun için de sanayiye ihtiyaç duyan bir ülke iken, ne yazık ki her geçen yıl
kan kaybetmektedir. Türk sanayisinin yüzde 40’ını temsil eden İSO olarak bu
tehlikeli gidişe dikkat çekmeyi görevimiz addediyoruz” diye konuştu.
2008’de İSO 500 kapsamında dönem kar ve zarar toplamında en fazla düşüş
yaşayan sektörün yüzde 347.7 ile elektrik sektörü olduğu, bunu yüzde 272.7 ile
diğer imalat sanayisi izledi.
‘Sanayide ciddi sıkıntı var, bunu görün’
İSO Başkanı Tanıl Küçük, krizi aşmak için birtakım tedbirler alındığını ancak
alınan tedbirlerin ya geç kaldığını ya da daha sonra birtakım değişikliklere
gidildiğini, kalıcı, nefes almayı devam ettirici olmadığını vurgulayarak “Türk
sanayisinde çok ciddi bir sıkıntı var. Bunu görebilmemiz lazım” dedi.
Sektörlerin canlanması için vergi indirimine gidilmesi gerektiğini anlatan
Küçük, “İstihdam üzerindeki vergi ve prim yükümüz çok ağır. OECD ortalamasını
hedef alarak istihdam üzerindeki prim ve vergi yüklerinin dengelenmesinin Türk
sanayisinin rekabet gücü açısından yeterli olmadığına inanıyoruz. Krizin reel
sektörü daha fazla etkilemesinin önüne geçilmeli. Kriz başlangıçta bizim
değildi. Şimdi bu, maalesef bizim krizimiz haline gelebilme riskini taşıyor”
dedi.
Dikkatlerin ekonomide olması gerektiğini, güçlü bir ekonomi yaratılması
halinde bugün tartışılan birçok sorunun da tartışılıyor olmaktan çıkacağına
inandıklarını ifade eden Küçük, “Hele bu süreçte, bu kriz ortamında reel
sektörün yaşamını devam ettirecek tedbirlerin kararlılıkla alınması gerektiğine
inanıyoruz. Bunların geçici değil, kalıcı, plana, programa ve karşılıklı
diyaloğa dayanan tedbirler olması gerekir” diye konuştu.
Kârda büyük erozyon yaşandı
2008 yılında İSO 500 büyük sanayi kuruluşundan en olumsuz sonuçların
çalışmanın kârlılıkla ilgili parametrelerinde ortaya çıktığına dikkatin
çekildiği raporda, ‘Özellikle vergi öncesi dönem kârında büyük bir erozyon söz
konusudur’ denildi. İSO 500 büyük sanayi kuruluşu genelinde 2007’de vergi öncesi
dönem kârı cari fiyatlarla yüzde 22.7 oranında artarken geçen yıl ise yüzde 13.3
oranında küçüldüğü, özel sanayi kuruluşlarında ise vergi öncesi dönem kârında
küçülmenin cari fiyatlarla yüzde 21.3 sabit fiyatlarla da yüzde 30.4 olduğu
belirtildi. Raporda, şu görüşlere yer verildi:
“2008’de sanayi kuruluşlarında vergi öncesi dönem kârı oldukça küçülürken
zarar rakamları büyümüştür. 2008’de İSO 500 genelinde zarar tutarı 2007’ye göre
cari fiyatlarla yüzde 450 artarken bu artış özel kuruluşlarda yüzde 340 ve kamu
kuruluşlarında da yüzde 7 bin 336 ile çok yüksek düzeyde olmuştur.
İstihdam eridi
Raporda, krizin şiddetini arttırmasıyla birlikte üretim, ihracat ve
istihdamda büyük çaplı düşüşler yaşandığı ifade edildi. 2008 genelinde sanayi
istihdamının yüzde 0.4 küçüldüğü belirtilen İSO raporunda “Sanayi istihdamındaki
düşüş ne yazık ki bu yılın çeyreğinde artarak devam etmiştir. İlk çeyrekte
sanayi sektörü istihdamı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10.4
düşmüştür” denildi. Çalışan yoğunluğunun 2003’ten itibaren azalış trendi içinde
olduğu ifade edilen raporda, özel kuruluşlarda 2003’te 2.3 ile tepe yapan
çalışan yoğunluğunun 2008’de 1.6 ile en düşük seviyesine gerilediği
kaydedildi.
Raporda, 2008’in sonuna doğru kurdaki yükselişin İSO 500’deki sanayi
kuruluşlarının kaynak yapısında önemli ölçüde bozulmaya yol açtığı vurgulanarak
“İSO 500 kapsamındaki özel kuruluşlarda 2007’de yüzde 47.9 olan kaynak yapısı
içinde toplam borç oranı 2008’de yüzde 54.4’e yükseldi” ifadesine yer
verildi.
TÜPRAŞ yine lider oldu
İSO’nun ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2008 Yılı Raporu’nda ilk
sırayı, geçmiş yıllarda olduğu gibi yine Türkiye Petrol Rafinerileri (TÜPRAŞ)
aldı.
TÜPRAŞ, 2008 yılında 27 milyar 732 milyon 867 bin 295 liralık net üretimden
satışla birinci oldu. TÜPRAŞ’ı 6 milyar 249 milyon 112 bin 724 liralık net
üretimden satışla Elektrik Üretim Genel Müdürlüğü (EÜAŞ) izlerken üçüncü sırayı
6 milyar 6 milyon 491 bin 811 lira ile Ford Otomotiv aldı. Rapora göre, 2008
yılında istihdam hariç diğer göstergelerde ilk 50 kuruluşun ağırlığı oldukça
yüksek oranlarda gerçekleşti.
2007’de üretimden satışların yüzde 49.8’i ilk 50 kuruluşa aitken bu oran
2008’de 2.8 puan artarak yüzde 52.6’ya yükseldi. Bu artışta 2008’de özellikle
petrol ve ana metal sanayisi ürünlerindeki büyük fiyat artışlarının etkili
olduğu kaydedildi.
İlk 10’un 5’i Koç’tan
İSO listesinin ilk 10 şirketini Koç Holding şirketleri oluşturdu.
2007’de 7. sırada bulunan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, 1 milyar 772
milyon 395 bin 715 lira kârla 2008 yılında ilk sıraya yerleşti. 2008’deki en
önemli değişim, bir kamu kuruluşunun kârda ilk sıraya yerleşmesi oldu. İkinci
sırada, geçen yılın dördüncüsü Philsa Philip Morris Sabancı 729 milyon 201 bin
66 lira ile yer aldı.