TEMA: Akkuyu Acil Koruyucu Eylem Planında Eksikler Var



Bianet'in haberine göre, Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer güç santralinin “ÇED Olumlu Kararı”nın iptali için açılan dava çerçevesinde keşif ve bilirkişi incelemesi dün yapıldı.

TEMA Vakfı konuya ilişkin yaptığı açıklamada, nükleer santrallerin, herhangi bir kaza yaşanmaması durumunda bile toprak varlıkları kaybı, soğutma sularının deniz, akarsu ve göl habitatlarını olumsuz etkilemesi gibi çevresel tahribatlarla doğaya ve yaşama zarar verdiği hatırlatıldı, nükleer atık tehlikesine dikkat çekildi.

Nükleer enerjiden vazgeçilmesi yönündeki talep de tekrar edildi.

“Nükleer atıkların güvenli bir şekilde nasıl ve nerede depolanabileceği konusu bugünün teknolojisiyle bile çözülebilmiş değil. Bu son derece tehlikeli bir sorun. “Tüm bu gerçekler, nükleer enerjinin aslında sanıldığı kadar temiz olmadığını gösteriyor.”

Akkuyu’da nelere dikkat edilmeli?

“ÇED Olumlu Kararı”nın iptali için 13 kurum ve yaklaşık 80 kişi dava açmıştı.

Davada Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer güç santraliyle ilgili olarak acilen şu noktalara dikkat çekildi.

* Atıkların nakli sırasında oluşabilecek bir kazaya ilişkin acil eylem planı yok.

* Radyoaktif atıkların bertarafı şu anda mevcut olmayan bir mevzuata dayandırılıyor.

* Kullanılacak reaktör TAEK Mevzuatı’ndaki “Sınanmışlık” ilkesini ihlal ediyor.

* Acil koruyucu eylem planında ciddi eksiklikler var.

* Santralin iklim değişikliğine ve deniz ekosistemine olumsuz etkilerine yer verilmiyor.

Yanıtlanmayan sorular

TEMA Vakfı açıklamasında şu sorulara yer verdi ve yanıtlanmadığı sürece Akkuyu’daki santral planlarının iptal edilmesi gerektiği ifade etti.

* ÇED raporunda yer verilen tsunami önlemleri yeterli midir?

* ÇED raporunda yer verilen meteorolojik değerlendirmelerin, iklim değişikliği etkileri (soğutma suyu, kaza anında etki alanı) açısından yeterliliği değerlendirildi mi?

* ÇED raporunda bölgenin depremselliği ve deprem riski güncel yöntemlerle ortaya konmuş mudur?

* Yer seçimi, bölgenin ekolojik özellikleri (korunan alanlar, endemik bitki, hayvan ve böcek türleri, balık yatakları, Akdeniz foku yaşam alanları) ve 1. derece arkeolojik SİT alanı açısından uygun mudur?

Ekosisteme etkileri

* Nükleer güç santrali, Akdeniz deniz ekosistemi üzerinde ne gibi etkilere (denizden çekilecek soğutma suyu miktarı, deniz suyu sıcaklığını artırması, Akdeniz’de akıntı yaratması) neden olacak?

* Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin dayanağı olan hükümetlerarası sözleşme şartları Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltabilecek mi?

* Nükleer güç santralini inşa edecek olan Rusya’nın, Akdeniz gibi sıcak bir iklim ve sıcak bir denizde bir nükleer santral inşa, işletme ve sökme deneyimi var mı?

Sorumluluklar

* Kaza durumunda üçüncü kişilere karşı sorumluluklar nelerdir?

* Nükleer güç santrali için öngörülen kullanılmış yakıtların bertaraf yöntemlerinin (Boğazlardan geçirilmesi, kalıcı depolama, nihai depolama, derin jeolojik depolama) çevre ve insan sağlığı açısından etkileri nelerdir?

Mevzuat karmaşası

* Kaza durumunda Rusya mevzuatının uygulanacak olması Türk mevzuatı açısından uygun mudur?

* 800 metre olarak belirlenen sağlık koruma bandı, bir nükleer güç santrali için çevre ve insan sağlığı açısından yeterli midir?

* Santralin işletmeden çıkarılması ve sökümü için öngörülen yöntemler (santralin betonla kaplanması) çevre ve insan sağlığı açısından uygun mudur?