The Economist'den Çarpıcı Türkiye Yorumu!



Hürriyet'in haberine göre, The Economist dergisi son haftalarda yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Türkiye ekonomisinde gerçekleşen gelişmeleri yorumlayan bir makale yayınladı. "Türkiye Ekonomisi: Maske Düştü" başlıklı makalede operasyon sonrası oluşan siyasi kavga atmosferinin Türk ekonomisindeki zayıflıkları ortaya çıkardığı savunuldu. Makalede Türkiye'nin bir anda geride bırakmak istediği 12 yı önceki haline benzediği belirtilirken enflasyonun yüzde 7'nin üstüne çıktığı, cari açığın da GSYİH'nın yüzde 7'si civarında olduğu belirtildi. Özel tasarrufların ve yabancı yatırımların da giderek azaldığı vurgulandı.

"Merkez bankası yeterince bağımsız değil"

Böyle bir durumda bir ekonomistin ilk olarak manşet faiz oranını yükselteceğini belirten makalede Merkez Bankası'nın gecelik borç verme faizini uzun süredir yüzde 8'in altında tuttuğu belirtirken, Merkez Bankası'nın Rezerv Opsiyon Mekanizması'nı tercih etmesi eleştirildi. Makalede bu mekanizmanın üklkeye dolar yağdığı zaman lira üstünde aşırı değerlenme baskısına engel olduğu, ancak tam tersine dolar çıktığı zaman ise yatırımcıları rahatsız eden bir mekanizma olduğu vurgulandı.
Makalede ekonomistlerin faiz artırılmamasında Recep Tayyip Erdoğan'a işaret ettiğini ve Erdoğan'ın faiz oranlarında etkili olduğunu belirtilerek "Merkez Bankası yeterince bağımsız değil" eleştirisi yapıldı. Birçok uzmanın Erdoğan'ın 30 Mart seçimlerine kadar faiz konusundaki tavrını değiştirmeyeceği yer verildi.

Sanayi eksik kaldı

Birçok bakan ve oğullarının soruşturmada olduğu hatırlatılan makalede hükümete yakın bazı işadamların da varlıklarının dondurulduğu bu durumun bazı projeleri sekteye uğratabileceğine değinildi.

Makalede 2010 ve 2011'de yüksek büyüme oranları tutturan Türkiye'nin iç talep ve borçlanma ile büyüdüğünü hükümetin yeni fabrikalar inşa etme ve dünyanın büyük endüstriyel devlerini yatırıma çekme konusunda az ilgisinin olduğu yazıldı.

Dev projelere finansman zorlaşabilir

Amerika'da yaşanan parasal genişleme ile Türkiye'ye "kolay para" girdiğine dikkat çeken makale bununla sanayi yerine inşaat ve altyapı projelerinin finanse edildiğine dikkat çekti.

İstanbul'un finans merkezi olma hedefinde de az yol kat edildiğini belirtilirken uluslararası yatırımların yüzde 35'e varan vergi ile karşılaşabildiği yazıldı.

29.8 milyar dolarlık üçüncü havayolu ve 10 milyar dolarlık kanal projelerinin uluslararası finansmana ihtiyaç duyduğunu belirten The Economist bunun yatırımcılar ve kredi derecelendirme kuruluşlarının endişeli olduğu bir dönemde zorlaştığını kaydetti.