TMMOB'da Çiçeklerin Dili



TMMOB Şehir Plancıları Odası'nın 24. Genel Kurulu 18 Mart Cumartesi günü Ankara'da gerçekleştirildi. Tek liste ile gerçekleştirilen Oda organlarına ilişkin seçimler de 19 Mart Pazar günü Oda Genel Merkezi'nde yapıldı.

Son yıllarda yaşanan örgütlülükten kopuş süreci, genel kurul salonuna da yansımıştı. Geçmiş yıllarda gerçekleştirilen coşkulu genel kurul toplantılarını hatırlayanlara hiç de hoş gelmeyen bu görüntü, örgütlülüğün geleceği açısından endişelerin bir kat daha artmasına neden oldu.

Oysa Şehir Plancıları Odası'nın 24. Genel Kurulu, meslek alanını ilgilendiren çok önemli gelişmelerin yaşandığı; planlama kurumunun yoğun politik abluka altına alındığı; ulusötesi sermayenin noktasal müdahaleleriyle rantın kentlerde kol gezdiği; kentsel dönüşümün, barınma sorununu gecekondularda çözebilmiş yoksul halkın evini başına yıkmak, kentsel mekanda tasfiyeyi yasa zoruyla gerçekleştirmek olarak algılandığı; tüm büyükşehirlerin, giriştikleri nazım plan çalışmalarını, halktan ve meslek odalarından özenle kaçırarak sürdürdükleri; mesleki eğitimin kalitesinin sorgulanması kisvesi altında, şehir plancılarına ait yetkilerin, başka meslek alanlarına kaydırılmasına yönelik kampanyaların yaygınlaştığı bir dönemde toplanmıştı.

Şehir Plancıları Odası'nın Genel Kurul açılışına TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı ile birlikte ilk kez Yönetim Kurulu'nun 12 üyesinin de katılmış olması, geçmiş genel kurullarda örneğine pek de rastlanmayan bir farklılık olarak dikkat çekti. Ancak, TMMOB Yönetim Kurulu'nun yoğun ilgisinin altında yatan ne yukarıda sayılan önemli ve tartışmalı süreçler, ne de yükselen örgütlenme ve dayanışma bilinci.

TMMOB Yönetimi'nin yoğun ilgisinin tek nedeni; geçtiğimiz dönemde TMMOB Yönetimi ile Şehir Plancıları Odası Yönetimi arasında yaşanan sorunlar ve bu sorunlar nedeniyle Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu üyelerinin topluca Oda Onur Kurulu'na şikayet edilmesine kadar varan gelişmeler.

Yıl içinde Kent Yazıları'na da konu olan söz konusu gerilimli süreç, TMMOB Yönetim Kurulu'nun oybirliği ile almış olduğu; 'AB'nin hibe fonlarının meslek odaları tarafından kullanılmamasına' ilişkin karara Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu'nun direnmesi, hibe fonları kullanması, TMMOB kararlarına rağmen iade etmemesinden kaynaklanmıştı.

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı'nın Oda Genel Kurulu açılışında yapmış olduğu konuşma, TMMOB'nin geçmişten bugüne izlediği çizginin, yaşanan küresel gelişmeler karşısındaki duruşunun belirginleştirilmesi açısından oldukça önemliydi. TMMOB ile Oda arasında yaşanmış olan tartışmalar ile Oda Yönetim Kurulu'nun, Onur Kurulu'na şikayet edilmesine ilişkin sürece de oldukça 'kibar' biçimde değinen Soğancı'nın, 'Oda Genel Kurulu ve TMMOB Genel Kurulu gereğini yapacaktır' şeklindeki sözleri ise yönetimle aynı listeden seçilmiş 'Onur Kurulu'nun almış olduğu kararın, üstü örtülü eleştirisi gibiydi.

Şehir Plancıları Odası 24. Genel Kurulu'na katılanlar, salt Oda Yönetim Kurulu ile TMMOB arasında yaşanan gerilimi ve ayrışmayı değil, son yıllarda TMMOB örgütlülüğüne bakışta yaşanan ayrışmayı ve çelişkiyi de çok net olarak gözlemleme olanağına sahip oldular. Bu ayrışma, bir yandan Oda Yönetim Kurulu'nun Onur Kurulu'na sevk edilmesine yol açan konuya ilişkin tartışmalara, üyeler tarafından yapılan konuşmalara yansırken, diğer yandan farklı meslek odalarının Şehir Plancıları Odası Genel Kurulu'na göndermiş olduğu kutlama çiçekleri de yaşanan çelişkiyi sergiliyordu.

Genel Kurul Divanı'nın arkasında yerini alan çiçeklerden, Mimarlar Odası tarafından gönderilen çiçekte, (diğer odaların çiçeklerinden farklı olarak) Oda ismi ile birlikte TMMOB'nin bulunmayışı, çiçeği ayrımcı anlayışın sembolüne dönüştürdü.

Yaşanan sorunu ciddi bir örgütlülük sorunu olarak algılamayıp, TMMOB Yönetim Kurulu tarafından alınmış karara karşı 'basit itaatsizlik' olarak göstermeye çalışanlar, son yıllarda TMMOB içindeki duruşlarını; 'biz yeterince güçlüyüz, TMMOB içinde kalmak zorunda değiliz' diyerek tanımlayanlarla, örgütlülüğü temelden sorgulamaya kalkanlarla aynı safta buluştular.

Bu süreçte kim haklı, kim haksız tartışmaları bir yana, TMMOB Yönetim Kurulu tarafından denetim süreci ve disiplin süreci işletilen meslek odası ve yönetim kurulu sayısında geçen dönemde yaşanan artış, örgütlülükte gelecek dönemlerde çok daha ciddi sorunların yaşanabileceğinin açık işareti. Bu durum, mayıs ayında geçekleştirilecek olan TMMOB Genel Kurulu'nun, Genel Kurul'da yapılacak tartışmaların, alınacak kararların giderek daha büyük önem kazanmasına neden oluyor.

Bu nedenle; mayıs ayında TMMOB Genel Kurulu'nda alınacak olan kararlar; üyesinden kaynaklı ekonomik gücün verdiği kör cesaretle, üyesine rağmen örgütlülüğü sorgulamaya kalkanların; anayasal görev tanımlarını bir yana atıp, siyasi iktidarla uyum içinde 'mesleki rüşvet' peşinde gezenlerin; yabancı hibelerini, örgüt içi dayanışmaya tercih edenlerin suratlarında sert bir şamar gibi patlamalı.