8'inci Gayrimenkul Zirvesi'nde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan
Bayraktar
, demir fiyatlarındaki artışın
konut fiyatlarını nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine, ABD'de başlayan
mortgage krizinin dünyadaki yansımalarının Türkiye'ye serpintisinin vurduğunu
söyledi. Bayraktar, "Dolayısıyla krizden başka demir fiyatlarının yüzde 100'e
varan oranda artması, diğer ana inşaat girdi maliyetlerinde de yine demirden
esinlenen ve kendisinden oluşan fiyat artışları Türkiye'deki konut üretimini
bundan sonraki süreçte zora soktu" dedi.
Bayraktar, konuta talebin azlığının ve Türkiye'deki konut kredisi
faizlerindeki yüksekliğin, konut piyasasındaki duraklamanın yanında, önümüzdeki
süreçte konut üretimindeki fiyat artışları sebebiyle ortaya yeni bir çatallanma,
ters pozisyon çıktığını, şu anda konut satılmadığını ama bunun yanında yeni
oluşacak konutlarda belki yüzde 30'lara yakın fiyat artışları olacağını
söyledi.
Şu anda yatırım için stok alım yapanların kar edeceğini ifade eden Bayraktar,
"Şu anda stok alımları görüyoruz. ABD'de de Türkiye'de de var bu. 10 taneden
tutun da 500 adede kadar konut alanlar var yatırım için. Bu yarın öbür gün konut
fiyatlarının çok fazla patlayacağının göstergesi. Çünkü kaçılmaz, hiçbir
yatırımcı harcadığı paradan daha düşük fiyata bunu normal olarak satmaz"
dedi.
"Belki satıyor ama ya borcu var ya kredi kullanmış onun için bunu düşük
fiyatla satmak zorunda" diyen Bayraktar, "Ama bu stoklar eridiği zaman, bu
yatırımcılar borcunu ödeyecek kadar para buldukları zaman ellerindeki diğer
konutları bu fiyatlardan satmayacaklardır. Konut fiyatlarında ileriye yönelik
bir artış kaçınılmazdır" diye konuştu.
Konut piyasası durduğunda müşteri havuzunda birikme olduğunu, müşterinin
taleplerini ertelediğini söyleyen Bayraktar, bu şişen müşteri havuzunun daha
sonra patlama yaptığını ve inşaat sektöründe konut sektöründe talep çoğalması,
fiyat artması olduğunu anlattı.
"Türkiye'de şu anda stres durumu
var"
Bayraktar, "Bu konu dünyadaki ekonomik krizin Türkiye'ye yansımasıyla ve
Türkiye'de şu andaki statik durumla ilgili. Türkiye'de şu anda stres durumu var.
Stres bütün ekonomik akışkanlığı, ekonomik sinerjiyi bastırıyor, durduruyor.
Böyle bir oluşum var ama bütün bunlara rağmen 2009 yılının ikinci yarısından
sonra özellikle konut sektöründe yeni bir canlanma, hareket olması
kaçınılmazdır" dedi.
Bayraktar, şu anda konut üreticilerinin bir kısmının borçlarını ödeyebilmek
için ellerindeki malları zararına satmak zorunda olduğunu, Türkiye'deki hem
yapsatçı sektör hem devlete iş yapan yüklenici kanadındaki konut yapımcısı
müteahhitlik sektörünün şu anda zor durumda olduğunu
belirtti.
Bayraktar, "Demirden gelen aşırı fiyat için kararname
bekliyoruz. Devletin bir kurumu olarak hükümetimizi ve bu işle ilgili olan
bakanlarımızı zorluyoruz, bunlara problemleri arz ediyoruz. Çok yakında bu yasa
çıkacak ve kararname ile müteahhitlere bu farkı vereceğiz. Ama bunun yanında yap
saçtı müteahhitlerimizi desteklememiz lazım. Demir üreticisi ülkeyiz ve dünyada
11'inci durumdayız. O kanatta da bir takım iyileştirmeler yapmak için
çalışıyoruz" dedi.
"Göreceli olarak biz de biraz daha dikkatli
gitmeye başladık"
"TOKİ'nin projelerinde bir aksama olacak mı?" sorusu üzerine Bayraktar,
"Tabii göreceli olarak biz de biraz daha dikkatli gitmeye başladık. Önümüzde şu
anda diyelim ki 50 bin konutluk acil ihale edilmesi gereken konut ihalesi var.
Bunlardan çok acil olanları ihale ediyoruz, diğer işlerimizi biraz daha ince
eleyip sık dokuma durumundayız" diye konuştu.
TOKİ'nin sadece konut yapmadığını, okul, sağlık ocağı, hastane, ticaret
merkezleri, yol yaptıklarını, bunların kendilerine çok ciddi mali yük
getirdiğini söyleyen Bayraktar, devletten direk nakit para almayıp kendi
kaynaklarını lüks konut yapmak suretiyle, arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı
modeliyle değerlendirerek kaynaklarının büyük bir kısmını temin ettikleri için
burada, bir duraklama olması nedeniyle kaynak girişlerinin durakladığını
söyledi.
"Projelerimizde bir aksama olması söz konusu
değil"
Bayraktar, şunları kaydetti: "Şu anda kasamızdaki aktifler yaklaşık 8
katrilyon YTL. Yaklaşık 5 milyar doların üzerinde bir alacak portföyümüz var.
3.5-4 milyar dolara yakın da elimizde hazır arsamız ve konutlarımız var, satışa
hazır. Yani 12.5-13 katrilyon YTL'lik bir alacak portföyümüz var.
Bunları faize kapılmadan, faizle bunları kırmadan likidite etmeye
çalışıyoruz. İndirim kampanyamız var onlarla likidite etmeye çalışıyoruz. Konut
sertifikası üzerinde, tahvil ihracı üzerinde çalışıyoruz. Elimizde bir çok
projeleri nakde çevirmeye çalışıyoruz.
Kısa sürede çok ciddi bir kaynak bulduğumuz zaman yine biz hızlandıracağız
ama şu anda devam eden projelerimizde bir aksama olması söz konusu değil. TOKİ
müteahhitleri de şu anda çok rahattır denemez, onların da sıkıntılarını gidermek
için elimizden gelen gayreti göstermek mecburiyetindeyiz."
Likör fabrikası arsası
Bir başka soru üzerine de İstanbul'da 3 milyonun üzerinde ev olduğunu,
İstanbul'daki mevcut yapı stokunun yüzde 60'ının mutlaka yenilenmesi gerektiğini
vurgulayan Bayraktar, "Biz TOKİ olarak bu iş için kendimizi parçalıyoruz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile önümüzdeki dönemde el ele verebilirsek,
İstanbul'daki ilçe belediyeleriyle daha iyi organize olabilirsek, devletin de
siyasi iradenin de bu işin içinde olması lazım, İstanbul'da çok büyük bir hamle
başlatacağız. Kayabaşı'ndaki 50 bin konutluk projemizin büyük bir bölümünü
deprem riski altındaki evlerimizle takas etmek suretiyle bunları pazarlayacağız"
dedi.
Erdoğan Bayraktar, Mecidiyeköy'deki likör fabrikası arsasının ihalesi ile
ilgili olarak da, likör fabrikası arsasını tekrar satışa çıkaracaklarını ifade
ederek, "Hasılat paylaşımına çıkacağız. 20 gün içinde tekrar ihaleye çıkacak"
diye konuştu.
Daha fazla katılım beklediklerini ifade eden Bayraktar, masrafların
eklenmesiyle fiyatın 1-2 milyon YTL daha artmış olacağını
söyledi.