30.
Uluslararası Yapı İstanbul Fuarı kapsamında, TMMOB Mimarlar
Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından Tüketim Toplumu ve
Mimarlık adlı panel düzenlendi. Beylikdüzü Tüyap Fuar Merkezi Marmara
Salonu’nda gerçekleştirilen panel, Santiago Calatrava imzalı
“Bir Sosyalist, Bir Mimar ve Gökdelen” adlı film gösteriminden
sonra başladı. Deniz İncedayı’nın yönettiği panele İstanbul
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Gazeteci Ömer Madra, Yüksek
Mimar Elif Özdemir ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Öğretim Üyesi Mimar Ahmet Tercan konuşmacı olarak katıldı.
Tüketim kültürü karşısında değerlerin, mekanın, insanın ve
toplumun yeniden üretimi etrafında ilerleyen panelde ilk söz alan Ömer Madra,
insanoğlunun biyolojik evrimle, hızla değişen kültür arasında sıkışıp kaldığını
söyledi. Kapitalizm ile tek kurtuluş yolunun tüketmek olduğu inancı üretildiği
ve buna medyanın da aracı olduğunu vurgulayan Madra, daha fazla büyümek,
tüketmek ve mutlu olmak formülüne dayanan bu görüşün gerçekliğini yitirdiğini
belirtti.
Günümüzde
kapitalizmin başarısının paradoksal bir şekilde başarısızlığa dönüştüğünü
söyleyen Madra ,
sözlerine şöyle devam etti:
“Yaşanan bu süreçte kamusal vatandaşlığın özünü teşkil eden
kent ve kasaba meydanları, komşuluk ilişkileri ortadan kalkıyor. Bunun yerini
süpermarketlerde yaşanan bir alışverişkoliklik alıyor. Bu durumun önüne geçmek
için kapitalizmin yeniden sahici insan ihtiyaçlarına yönlendirilmesi bir
zorunluluk. Ayrıca yenilenebilir enerjiye yatırım yapan şirketlerin
ödüllendirilmesi, diğerlerinin ise kesinlikle önüne geçilmesi
gerekiyor.”
Tüketimin
insanın gerçek ihtiyaçlarına ve yaradılışına uygun olmadığını söyleyen
Elif Özdemir ise,
“Mimarlar, tüketicinin ihtiyaç güdülerini devamlı tetikleyecek alışveriş
merkezleri, kentin içinde ama kentten bağımsız lüks konut siteleri, bir yere
değil her yere ait olan, yerel unsurlardan uzak turizm mekanları tasarlıyorlar.
Böylece mimarlık, bir tüketim nesnesi olduğu gibi aynı zamanda tüketim
mekanlarının ideolojik ve fiziksel üreticisi haline geliyor” dedi.
Sürdürülebilirlik sürecinde mimarlığın yeri konusuna
değinen Ahmet Tercan , konuşmasına “Neden birçok
çözüm önerisi ortaya konduğu halde bunlar hayata geçirilmiyor?” sorusuyla
başladı. Sürdürülebilirlikle ilgili çözümlerin kendi içinde çelişki
barındırdığını söyleyen Tercan, “Çevre sorunları ile ilgili konuşmak üzere bir
yere giderken uçakla seyahat ediyorsanız burada bir çelişki vardır. Bu açıdan
sürdürülebilirlikle ilgili çözüm önerilerinin de tutarlı ve inandırıcı olması
gerekiyor” dedi.