Tarih Vakfı’na Ağır Suçlama: Tarihî Binaları Çürütüyor
Tarih Vakfı, 1995 yılında 49 yıllığına devraldığı tarihî binaları çürümeye terk etmekle suçlanıyor. Osmanlı döneminde saray sanatkârlarının görev yaptığı yapıların bakımsızlıktan yıkılmaya yüz tuttuğu ifade ediliyor.
İddialar bununla da sınırlı değil: Binalar, Topkapı Sarayı’ndaki müzelere elektrik veren trafoları da barındırdığı için can ve mal güvenliği açısından büyük tehlike oluşturuyor. ‘Bu bir işgaldir.’ diyerek Tarih Vakfı’nı sert bir dille eleştiren Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı, binaların düğün ve kokteyl için kullanıldığına ve 10 yıldır hiçbir restorasyon çalışmasının yapılmadığına dikkat çekiyor. İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarihi binaların Topkapı Sarayı’na devredilmesini istiyor.
Ortaylı, “Binalar kokteyl, düğün ve toplantılar için kullanılıyor. Sonra o yiyecekleri toplayıp Osman Hamdi Bey Caddesi’ne atıyorlar. Bir çöp koyteynırı bile almıyorlar.” diyor. Bakımsızlıktan çatılardan birinin şubat ayında çöktüğünü bildiren Ortaylı, vakfın orada bulunmasını ‘işgal’ olarak niteliyor. İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili de tarihî binaların acilen Topkapı Sarayı’na devredilmesi gerektiğini kaydediyor. Tarihî yapıların İstanbul’un kalbi olduğunu ifade eden Kültür Bakanlığı Müsteşarı Mustafa İsen, sorunu çözeceklerini savunuyor. Binaları kurtarmaya çalıştıklarını dile getiren İsen, Kültür Bakanlığı, Tarih Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle İstanbul Şehir Müzesi’nin kurulacağını belirtiyor. Tarih Vakfı Başkanı Orhan Silier ise 2044 yılına kadar binadan çıkmayacaklarını vurguluyor.
Tarih Vakfı, Topkapı Sarayı’ndaki eski Darphane binalarına, 10 yıl önce Habitat sergilerini açmak ve ‘İstanbul Şehir Müzesi’ kurmak şartıyla Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Kültür Bakanlığı’nın, Hazine’nin ve İstanbul Valiliği’nin onayıyla yerleşti. Koruma Kurulu bu devre karşı çıktı ve şehir müzesini ancak Kültür Bakanlığı’nın yapabileceğini belirtti. Bunun üzerine Kültür Bakanlığı tarihî yapıları geri almak için vakfa dava açtı. Ancak bakanlık davayı, 2002 yılında kaybetti. Prof. Dr. İlber Ortaylı, bu durumu bakanlığın avukatlarının acemi oluşuna bağlıyor. Darphane binaları, Topkapı Sarayı’nın içinde yer alıyor. Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Ortaylı, söz konusu binaların, kendisinin de kurucularından olduğu Tarih Vakfı’na verilmesini ‘hata’ olarak değerlendiriyor. Darphane olarak tanınan binalarda geçmişte ‘hünerveran’ atölyelerinin, saray ambarlarının bulunduğunu anlatan Ortaylı, “Orası şehir müzesi kurmaya müsait değil. Burası bu müzenindir. 10 yıldır burada hiçbir çalışma da yapılmıyor.” diyor. Topkapı Sarayı’nda, sergi, konferans ve kütüphane salonu yapmak üzere sayısız odaya ihtiyaç duyduklarına dikkat çeken Ortaylı, birçok eserin yer olmadığı için sergilenemediğini belirtiyor.
‘İçinde müzenin trafosu var’
Ortaylı, saraydaki, denizden nem almayan ve eserlere zarar vermeyecek en iyi yerin Darphane olduğunu belirtiyor. Arkeoloji Müzesi’ne elektrik veren trafoların da Darphane’de bulunduğuna dikkat çeken Ortaylı, “Binaların restore edilmemesi son derece tehlikeli.” diyor. Topkapı Sarayı eski Müdürü Dr. Filiz Çağman da depremden sonra çöken yerleri Kültür Bakanlığı’nın onardığını söylüyor. İstanbul Vali Yardımcısı Taşbaşı, binaların, korunması ve yaşatılması koşuluyla Tarih Vakfı’na tahsis edildiğine dikkat çekiyor. Binaların 10 yıldır vakıfta olduğunu ifade eden Taşbaşı, “Sivil toplum kuruluşlarının böyle hastalığı var. ‘Şurayı verin, restore edeceğiz’ diyorlar, daha sonra altından kalkamıyorlar.” diyor. Taşbaşı, Darphane’nin sağlıklı korunabilmesi için ciddi bir projeye ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek “Kültür Bakanlığı, İl Özel İdaresi ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imkanlarıyla burayı restore ettirmemiz şart.” şeklinde konuşuyor.
Tarih Vakfı Başkanı Orhan Silier ise binaları 1995 yılında 49 yıllığına devraldıklarını ve 2044 yılına kadar kullanacaklarını söylüyor. Koruma Kurulu’nun 1996 yılında aldığı karar dolayısıyla 9 yıldır engellendiklerini öne süren Silier, “2002 yılında, Tarih Vakfı’nın burayı boşaltması için açılan dava reddedildi. 3 yıldır bakanlığın bu mahkeme kararına uyması bekleniyor.” şeklinde konuşuyor. Alanda şehir müzesi kuracaklarını ve bu konuda Kültür Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ilke anlaşmasına vardıklarını açıklayan Silier, gerekli paranın bu iş için toplanan fonlardan karşılanacağını belirtiyor. Topkapı Sarayı Müzesi’nde eserleri sergileyecek yeterli mekanın olmadığı ifadesini de eleştiren Silier, “Bizdeki müzeciliğin sorunu geçici sergi sayısının çok az olması.” diyor.