Turgan Vargı: Alçı Yangında Size Zaman Kazandırır



06-10 Mayıs 2009 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 32’nci Uluslararası Yapı 2009 İstanbul Fuarı’na katılan Türkiye Alçı Üreticileri Derneği (ALÇIDER) , yapı alçıları ve alçı levhaların yangına dayanımı konusundaki avantajlarını anlattı. ALÇIDER, ülkemizde her geçen gün çoğalan alışveriş merkezleri ile havaalanları, okullar, hastaneler, fabrikalar, sinemalar ve tiyatro salonları gibi gün içinde yüzlerce kişiyi ağırlayan mekânlarda, özellikle koridorlarda ve yangın çıkışlarında, yanmaz bir yapı malzemesi olan alçı kullanımını öneriyor. Dernek, yapı mevzuatında yapılacak değişikle, insanların güvenliği için söz konusu alanlarda alçı gibi A sınıfı yanmaz yapı gereçlerinin kullanılması konusunda da yetkilileri uyarıyor.

ALÇIDER Genel Sekreteri Turgan Vargı, sorularımızı yanıtladı.

MesutT: Bir yapı malzemesi için yanmamazlık ne anlama geliyor, neden önemli?

Çağdaş yaşam koşullarında insan emniyeti çok ön plana çıkıyor. Bir yangın tehlikesinde insanın önce canını ve sonrasında da malını kurtarabilmesi için binayı oluşturan malzemelerin yanmaz olması; dekoratif olmasının yanısıra emniyetli de olması son derece önemli. Yanmaz bir yapı malzemesi, size, yangın sırasında zaman kazandırıyor. Gelişmiş ülkelerde, özellikle okul, hastane, istasyon binaları, kültür yapıları, fuar alanları, alışveriş merkezleri gibi insan yoğun alanlarda yangın koridorlarının ve yangın çıkış merdivenlerinin etrafı alçıyla kaplanıyor. Emniyet faktörü, ülkemiz yapı yönetmeliklerinde ne yazık ki henüz yer almıyor. Alçıyı tanıtırken hedefimiz, öncelikle bu emniyet olgusunu yasa ve yönetmelikleri hazırlayanların dikkatine sunmak; bununla birlikte üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına ve halkımıza alçının yararlarını anlatmak.

MesutT: AB ile yürütülen müzakere sürecinin bu anlamda olumlu katkısı olacağını düşünüyor musunuz?

Kesinlikle; oradaki uygulamaların eninde sonunda Türkiye’ye de geleceğine ve uygulanacağına inanıyorum. Çünkü AB normları ve standartları, insan emniyetini oldukça önemsiyor. Alışveriş merkezleri ya da sitelerin altında yapılan otoparkları düşünün. Araçlardan birinin yanması durumunda yangın diğerlerine sıçrayacak ve sonrasında da tavanı etkileyecektir. Eğer tavan yanmaz bir yapı malzemesiyle kaplı değilse, binanın çökme riskiyle karşılaşması mümkün. Gelişmiş ülkelerde bu tür alanların tavanları hep yanmaz malzemelerle ve özellikle alçıyla kaplıdır. Ülkemizde çok yaygın olarak kullanılmamakla birlikte, çelik konstrüksiyonlu binalarda kolonlarda çeliğin etrafı da alçıyla kaplanır. Çelik, çok yüksek ısılara maruz kaldığı zaman büzülüyor ve dolayısıyla kendiyle beraber binayı da büzüyor. Yangın faktörü, gelişmiş ülkelerde alçının bu kadar yaygın olarak kullanılmasının ana sebeplerinden biri. Dünyada en fazla alçı kullanan ülkeler arasında ABD ve Kanada başta geliyor; çünkü ahşabın yanıcılığı alçı ile kapatılıyor. 1666 yılında Londra’nın dörtte üçünü etkileyen büyük Londra yangınında yapısında alçı kullanılan binaların yanmadığı görülüyor. O zamandan bu yana yapı yönetmeliklerinde alçı kullanımı zorunlu olarak tanımlanmış.

MesutT: Alçının bu anlamda bilinirliği nedir?

Çatalhöyük’te, yaklaşık 10 bin yıl önce, binaların yapımında alçı kullanılmış. Alçı, Anadolu’da çok yaygın olarak kullanılan bir yapı malzemesi. Hatta dünyaya Anadolu’dan yayıldığı da söylenebilir. Anadolu, alçı taşı açısından son derece zengin ve kaliteli alçı yataklarına sahip. Buna rağmen, gelişmiş ülkelerle ve çevre ülkelere kıyasla yeteri kadar bilinmiyor. Yaklaşık bir yıldır yoğun bir biçimde sürdürdüğümüz iletişim programlarımızla alçıyı halkımıza, kamuoyuna, eğitim kurumlarına anlatmaya çalışıyoruz. Aslında milli statüde bir ürün, ama hakettiği kadar bilinmiyor.

MesutT: Daha çok dekoratif özellikleri öne çıkıyor, değil mi?

Alçı, öncelikle sağlık sektöründe değerlendiriliyor. Sonrasında ise duvarlardaki çatlakları, delikleri kapatmaya yarayan ve kese kağıdıyla satılan bir ürün olarak görülüyor. Ancak 1990’lı yılların sonlarıyla birlikte yapı sektöründe de yoğun bir biçimde kullanılmaya başlanmış. Sağlık sektöründe kullanılıyor, çünkü ph değeri insan cildiyle aynı; dolayısıyla kanserojen değil. Alçıyı, kanserojen olmadığı için yapılarımızda da yaşam alanlarımızın içine rahatlıkla soktuk. Alçı, bünyesindeki boşluklar sayesinde nefes alan bir malzeme.

MesutT: Ekonomik krizin alçı sektörüne yansımaları nasıl oldu?

Alçı sektörünün gelişimi, inşaat sektörünün izlediği seyirle çok yakından ilişkili. İnşaat sektöründeki yavaşlama, bizi direkt olarak etkiliyor. Biz hem inşaat sektöründe yaşanan krizin etkilerini; hem de pazara son iki yılda giren çok sayıdaki alçı üreticisinin oluşturduğu kapasite fazlalığının yarattığı daralmayı yaşıyoruz. Alçı adına sıkıntılı bir dönemdeyiz. 2007 yılında 2.5 milyon ton olan alçı ve türevleri üretimi, 2008 yılında 2 milyon ton civarına düştü. Bu da yüzde 20 civarında bir düşüş anlamına geliyor. 2009 yılında da bu düşüşün aynı oranlarla süreceğini tahmin ediyoruz.