Festival Gençlere Sesleniyor

Uluslararası Eskişehir Festivali on birinci yılında... Bu yıl tarihlerini artık iyice kışa doğru çekerek bir kış-başı festivaline dönüşmüş. Ülkedeki bütün festivaller ilkbahar ve sonbaharda odaklanırken doğru bir zamanlama yapmış. Bu festivalin başlıca özelliği, yalnız klasik müzikle sınırlı kalmayıp caz, dünya müziği, dans, tiyatro, çocuk etkinlikleri, sergiler ve atölyeler de içermesi. Bu yılki konuk ülke Rusya olarak saptanmış; böylece Rusya'dan gelen topluluklar ve Rus bestecilerinden seçilen programlar ağırlıkta.

Festivalin bu yılki bir başka özelliği de çocuklara, gençlere yönelik oluşu; özellikle çocukların da katılımcı olmasına kapıları açışı. Örneğin 'Genç Moskova Virtuozları'nda, Spivakov 'un o büyük imzasının altında bu kez gencecik yorumcular yer alıyor. Festivalin açılış konserini İstanbul'un Borusan Orkestrası gerçekleştirecek. Şef Gürer Aykal yönetimindeki topluluğa genç viyolonsel solistimiz Çağ Erçağ solist oluyor.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası da genç kadrosuyla, Ender Sakpınar yönetiminde festivale katılıyor. 1973 doğumlu İtalyan piyanist Pietro Massa, Rachmaninof 'un 3. Konçertosu'yla bu konserin solisti oluyor. Eskişehir'in konser salonuna kavuşması, sürekli bir orkestraya sahip olması, ilgili bir dinleyiciyle haftalık konserler düzenlemesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen 'in çabalarıyla oluşup bugünlere geldi.

Renkli konuklar
Kapanış konserini de Anadolu Üniversitesi Festival Orkestrası adını alan, üniversitenin öğretim üyeleri ve öğrencilerinden oluşan topluluk gerçekleştiriyor. Şef Burak Tüzün, solist ise Türkiye'deki bütün festivallerin ve orkestraların yıldızı haline gelen parlak kemancı Alexandr Markov. Festivallerin bir başka tanıdık konuğu da flütçü Vieri Bottazzini : Eskişehir Festivali'nde altı genç kızdan oluşan flüt orkestrasıyla, büyülü Vivaldi programlarını sunuyorlar.

Caz konserleri içinde Sabri Tuluğ Tırpan 'ın projesi dikkat çekici. Viyana'da yaşayan piyanist Tırpan, Kübalı basçı Machado , gitarcı Sarp Maden ve davulcu Cengiz Baysal ile çok ilgi görecek bir program sunacak. Tırpan'ın programı Türk müziği renkleriyle caz müziğinin nitelikli bir harmanlaması gibi görünüyor. Festivalde etnik müziğin popülerliği de göz ardı edilmemiş, Japon tapınaklarında çalınan davullardan oluşan ilginç bir topluluk da davet edilmiş. Dansta ise Bulgar Burgaz Devlet Balesi'nin popüler yapıtlardan seçilen programında Fındıkkıran balesi, Bolero yer alıyor.

Tiyatro dalında İstanbul sahneleri Eskişehir'e taşınıyor: Geçen yıllarda beğeniyle izlediğimiz İstanbul Devlet Tiyatrosu 'nun Kır adlı oyunu; Kenterler'den Kumarbazın Seçimi , Akbank Sanat'ın Aşk Delisi adlı oyunu ve Ali Poyrazoğlu 'nun Sağlık Olsun' u yer alacak. Stravinski 'nin güzelim masalı Askerin Öyküsü 'nü sahneleyecek olan Tiyatro Anadolu'yu tanımıyoruz. Müzikle tek kişilik oyunun olağanüstü bağdaştığı bu yapıtta Genco Erkal 'ı anımsamamak elde değil. Çocukları da, büyükleri de ilgilendirecek, tadına doyum olmaz bir yapıt.

Çocuk etkinlikleri arasında Işıl Kasapoğlu 'nun Masal Masal İçinde başlıklı gösterisiyle Antal ya Devlet Tiyatrosu'nun Androcles ile Aslan başlıklı gösterileri var.

Atölyelerde ise 8-13 yaş arasındaki çocukların katılımları öngörülmüş. Her dalda atölye açılıyor; resim, tiyatro, müzik ve dans.

Gençlere yönelik programlarda keşke biraz da genç Türk bestecilerinin yapıtları yer alsaydı. Halen Amerika ve Avrupa'nın çeşitli kentlerinde çalışmalarını sürdüren, elektronikle akustiği, cazla etnik söylemi, Anadolu'yla değişik kültürleri birleştirip yeni çağın sesini yakalamış öyle çok genç bestecimiz var ki! Onlar bizim haberimiz olmadan dünyanın başka uçlarında siparişler alıyorlar, kayıtlar yapıyorlar, yapıtları nice ünlü sahnede çalınıp söyleniyor, övülüp alkışlanıyor.

Toros Can; çağdaş müziğin bir misyoneri
Çağdaş müziği tanıtmaya kendini adamış bir piyanistimiz Toros Can. Adeta bir misyoner gibi köşesine kapanıp artık ''klasikleşmeye'' başlayan yirminci yüzyılın piyano yapıtlarını çalışıyor. Bugüne dek Ligeti, Hindemith ve Crumb'ın yapıtlarını kaydettiği CD'leri ise sürekli ödüller kazanıp dünya listelerinde yer alıyor. Toros Can da çağdaş müziğin merkezi olan kentlerde, çağdaş müzik festivallerinde özellikle aranıyor. Yarın akşam Toulouse'daki Festival Novelum'da çalıyor. 12 ve 13 Kasım'da Marsilya'da Le Vieux Port ''Theatre de la Criee'' de iki resitali var. 18 Kasım'da Paris-Vincennes'de resital verecek. Bu konserlerde George Crumb'ın Makrokosmos 'undan ikinci kitabı ve Ligeti'nin Etütler' ini seslendirecek. Bu arada uzak çağların erken barok döneminden Henry Purcell 'in de yapıtlarını bu modernizmin içine katıyor: Bestecinin Round O Süit No: 2 , Ground Z.645 Süit No: 7 gibi özgün klavsen yapıtlarını piyanosuyla çalmakta. 25 Kasım'da katılacağı İstanbul Kültür Sanat Vakfı'yla Almanya'nın işbirliği içinde düzenlenen ''Şimdi Stuttgart'' programında ise çok ilginç bir yapıt çalıyor: Frederic Rzewski (d. 1938) adlı Amerikalı bestecinin ''Kenetlenmiş Halk Yıkılmaz'' başlıklı politik bir Şili şarkısını tema alan çeşitlemeleri. 13-15 Aralık tarihli Cem Mansur yönetimindeki Akbank konserlerinde ise Roberto Gerhard (1896-1970) adlı İspanyol-Katalan bestecinin Schönberg benzeri piyano konçertosunu seslendirecek. Toros Can (d. 1971) Ankara Devlet Konservatuvarı ve Londra Royal College for Music'ten sonra ABD Yale Üniversitesi'nde yüksek lisans yapmış, doktorasını Arizona Üniversitesi'nde tamamlamıştı. Halen Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin Güzel Sanatlar Fakültesi'nde piyano dalının öğretim üyesi.