"Türk Lirası Kısa Vadeli Düzeltmeden Güçlenerek Çıkabilir"



Gelişen piyasalarda bu yıl geçerli olan ortak görüş, küresel büyümedeki yavaşlamanın emtia fiyatlarına olumsuz etki etmesi ile birlikte para birimlerinin Fed’in faiz artırımı karşısında zayıflayabileceğiydi. Türkiye’nin sıkıntıları gerileyen ihracat, yavaşlayan ekonomi ve bunların yanı sıra bölgesel ve yurtiçi huzursuzluk ile birleşen politik çalkantı ile ilgili. Bloomberg'in haberine göre, Türkiye’nin 2001 krizinden bu yana gösterdiği toparlanma oldukça etkileyici olsa da bugün büyümenin başarılması daha zor bir hal aldı. İşgücü piyasası, enerji verimliliği, tasarruf oranları ve üretkenlik üzerinde gerçekleştirilmesi gereken yapısal reformlar henüz hayata geçirilmedi. Cari işlemler fazlası, gerileyen döviz rezervleri ve rekor yüksek seviyedeki dış kurumsal borç iyi anlaşılmış olsa da sonuç Türk Lirasının keskin bir biçimde zayıflaması oldu.

İhracatta iyileşme bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilir. Euro/dolar paritesinin zayıflaması (İhracatın yüzde 45’i Euro Bölgesi’ne yapılıyor), petrol üreten ülkelerden gelen talebin durağanlaşması (İhracatın yüzde 22.5’ini oluşturuyor) ve Irak’ta istikrarsızlık Türk ihracatının toparlanmasını geciktiriyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu


Öte yandan Türk tüketiciler risklere açık olmayı sürdürüyor. Otomobillerin yüzde 70’i ithal, yüksek değerli gayrimenkul işlemleri güçlü para birimlerinde gerçekleştiriliyor ve turizm istihdamı yönlendirmeyi sürdürüyor. Yerel ekonomideki dolarizasyon da faydalı bir barometre: Döviz mevduatlarının yükselişi keskin oldu.

Döviz mevduatları ve merkez bankası özgürlüğün artması ve yapısal reformlarla birlikte Türkiye risklere dayanabilmede daha iyi pozisyon almış durumda. Sonuç olarak bu sağlıklı bir düzeltme periyodu ve Türkiye buradan daha iyi yerlere ulaşabilir. Ancak diğer taraftan yatırımlar yapısal büyüme görülen yerlere akmayı sürdürüyor.