Türk Yapı Sektörü için Stratejik Ülke: Rusya



T.C. Moskova Ticaret Başmüşaviri Atilla G. Kızılarslan, Rusya'da ticaret yapabilmek için orada üretim yapmanın gerekliliğine vurgu yaparken, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı (Karo) Ahmet Yamaner özellikle enerji yoğun üretim yapan sektörler için Rusya'nın avantajlarını, Kalekim Rusya Fabrika Genel Müdürü Can Töre ise yapı kimyasalları ve yalıtım açısından ülkenin potansiyelini anlattı.

Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük fuarı '34. Uluslararası Yapı Fuarı/Turkeybuild İstanbul', 'Konuk Ülke Rusya Projesi' kapsamında düzenlediği toplantılarla, Türk ve Rus yatırımcıları konunun ilgilileri ile bir araya getiriyor. Yapı-Endüstri Merkezi’nin (YEM) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) / Türk- Rus İş Konseyi ile birlikte düzenlediği 'Türk Yapı Sektörünün Rusya Açılımı' toplantılarının ilki olan “Rusya’da Yapı Malzemeleri Üretimi ve Satışına Dair Fırsatlar” toplantısında sektörün öncü aktörleri, Rusya deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar.

"Rusya'da var olabilmek için yerinde üretim şart"

Özellikle 1990'lı yıllarla birlikte yeni bir ivme kazanan Türkiye - Rusya ilişkilerinde stratejik ortaklık yönünde önemli adımlar atıldığını, tekstil ile başlayan ticari ilişkilerin farklı sektörleri de içine alarak genişlediğini hatırlatan T.C. Moskova Ticaret Başmüşaviri Atilla G. Kızılarslan, "Rusya dediğimiz zaman, aslında bir ülkeden değil, kocaman bir kıtadan bahsediyoruz" dedi. Petrol ve gaz üretiminin Rusya ekonomisinin ana motoru olduğuna değinen Kızılarslan, ekonomik yapısını geliştirmek isteyen ülkenin ithalat yerine üretimi teşvik etmek amacıyla korumacı davrandığına, navlun maliyetlerinin her geçen gün daha da arttığına ve gümrük vergilerinin de yüksek tutulduğuna dikkat çekti. Kurum olarak önceliklerinin Türkiye'den yapılacak ihracatı teşvik etmek olduğunu vurgulayan Kızılarslan, ancak Rusya pazarına girebilmek ve kalıcı olmak için oraya yatırım yapmanın şart olduğunu ifade etti. Kızılarslan, Rusya'da yatırım yapacaklar için en önemli konunun hukuki prosedürlere uymak olduğunu ifade ederek, "Rusya, hammadde açısından çok zengin bir ülke. Çok büyük bir ülke olması da gözünüzü korkutmasın, nakliye çok kolay. Neredeyse her köye bile uğrayan çok geniş bir demiryolu ağları var ve nakliyenin yüzde 40'ı bu ağ üzerinden gerçekleşiyor" şeklinde konuştu. Talep yaratabilmek için Rusya'da gerçekleşen fuarlara katılımın ve ürünün sergilenmesinin önemine işaret eden Kızılarslan, Türk firmalara güçlerini birleştirmelerini ve örneğin bir yapı market zinciri oluşturmalarını önerdi.

"Rusya, bizim için ikinci üretim üssümüz olmaya aday"

Kızılarslan'dan sonra söz alan Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı (Karo) Ahmet Yamaner, yaklaşık iki yıldır Rusya pazarını çok yakından izlediğini belirtti ve bugünün Rusya'sı ile Turgut Özal öncesi Türkiye'sinin birçok yapısal benzerlikleri olduğunu aktardı. Eczacıbaşı Yapı Grubu'nun beş yıl önce Rusya'yı stratejik ülke olarak belirlediğini ve stratejilerini buna göre oluşturduklarını söyleyen Yamaner, herşeyi kuralına uygun yapma prensiplerinin ve küresel krizin kendilerine biraz da olsa zaman kaybettirdiğini anlattı. Yamaner, kriz ortamını fabrika yatırımlarını tamamlamak için kullandıklarını ve bahar aylarında karo üretimine başlamayı hedeflediklerine değindiği konuşmasında, Rusya'da henüz dağıtım kanallarının yeterince organize olmadığı, bu nedenle şu anda 4 olan mağaza sayılarını zaman içinde 30'a çıkarmayı hedefledikleri bilgisini de verdi. Pazar büyüklüğü ve üretim maliyetlerinin düşüklüğünün, pazar çevresinin potansiyelinin ve ihracat olanaklarının Rusya'yı kendileri için stratejik bir ülke yaptığını ifade eden Yamaner, zorlukları ise şöyle sıraladı: Rejim değişikliğine rağmen devam eden ağır bürokrasi, merkezi bir yatırım teşvik uygulamasının olmaması, Rusya - Türkiye ilişkilerindeki dalgalanmaların dönem dönem gümrük süreçlerine olumsuz yansıması, genç Ruslarda kurum sadakatının olmaması, özellikle karayolu ulaşım altyapısının eksik olması, dağıtım kanallarının organize olmaması, kayıt dışı ithalt ve satış.

"Rusya'da üç bölgede varız"

Oturumun son konuşmacısı Kalekim Rusya Fabrika Genel Müdürü Can Töre de altı yıl önce bir ofis ve depo açarak girdikleri Rusya pazarını dört bölgeye ayırdıklarını ve üç bölgede aktif olarak bulunduklarını söyledi. Töre, krizden beklenenin de ötesinde etkilen Rusya'da yapı kimyasalları pazarının çok gelişmiş olduğunun altını çizerken, rekabeti şekillendiren önemli oyuncular hakkında bilgi verdi. Seramik yapıştırıcı harçları, kendinden yayılan harçlar, sıvalar ve ısı izolasyon harçları üretilen ve iki vardiyede yıllık 60 bin ton üretim kapasitesi olan Serpuhov Fabrikası'nın 2009'da üretim izni aldığına değinen Töre, kendilerini Rusya'ya getiren bir diğer önemli neden olarak da 24 milyon metrekarelik ısı yalıtım sektörünü gösterdi. Töre, mantolama sektörü için Temmuz 2010'da Rovago Grubu ile JV Nisco Kale'yi kurduklarını, XPS mantolama sistemlerinde de "Blues'Safe" mantolama paketine yangın sertifikası aldıklarını sözlerine ekledi.