Türkiye, Dünya Üçüncüsü Müteahhitlerini Alkışlıyor



Türk müteahhitlerin uluslararası arenada kazandıkları başarılar tescillendi. 22 Türk inşaat firması, dünyanın en büyük 225 müteahhitlik firması arasına girmeyi başardı. Türkiye, listede ABD ve Çin'in ardından üçüncü sıraya yerleşti.

Dünya inşaat devlerini geride bırakarak listeye adını yazdıran şirketler dün Ankara'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Erdoğan, müteahhitlerimizin başarısından duyduğu memnuniyeti dile getirirken, 'ülke satılıyor' iddialarını ortaya atanlara en iyi cevabın verildiğini söyledi. Başbakan, "Özel sektörümüzün ayağına takılan her türlü prangayı sökmek konusunda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz." dedi. Türk müteahhitlerin yurtdışında üstlendikleri iş tutarının 2007'de 17 milyar doları bulması hedefleniyordu. Ancak yıl tamamlanmadan 19 milyar dolara ulaşıldı. Rakam 2002'de 1,7 milyar dolar seviyesindeydi. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de ödül töreninde yaptığı konuşmada, "34 ülkede 350 proje ile bu yıl için 20 milyar dolara hep birlikte koşuyoruz." bilgisini verdi.

Dünya inşaat devleri listesine girmeyi başaran şirketlere, düzenlenen bir törenle ödül verildi. Törende konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin geçen yıl 20 milyar dolarlık yabancı sermaye çektiğini, bu yıl rakamın 25 milyar dolara çıkmasını beklediklerini kaydetti. 'Ülke satılıyor' iddialarına da değinen Erdoğan, bunu öne sürenlere en iyi cevabı, müteahhitlerin yurtdışındaki yatırımlarının verdiğini söyledi. Türkiye'nin bir dünya devleti olması için temaslarda bulunduklarını vurgulayan Erdoğan, bu süreci 'geçmiştekilerin' anlamasının mümkün olmadığını aktardı. Erdoğan, "Müteahhit deyince onların aklına başka şeyler geliyor. Hatta, işadamlarını kabul etmeyip görüşmeyenleri de biliriz, gördük. 'Bu tür münasebetlerde bulunmam.' diyenleri de gördük, bunları sizler de yaşadınız. Biz bunu zül telakki etmedik. Tam aksine, görev telakki ettik." diye konuştu. Başbakan Erdoğan, geçmişte yapılanların aksine işçi ve işverenlerin sorunlarını çözmek için gayret sarf ettiklerini ve bunu 'rol' anlayışıyla yapmadıklarını vurguladı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, müteahhitlerin ödenek ile ilgili yakınmalarına, "Bütçe rakamlarının bağladığı bir iktidar değiliz. Yasal çerçeve içerisinde yıl içerisinde değişiklikler yapılabilir." şeklinde karşılık verdi. İşadamlarına, 'aranızdaki çürükleri temizleyin' çağrısında bulunan Erdoğan, "TOKİ'den yüzde 60 fiyat kırıp ihale alanlar var. Bunlar daha sonra işi bitirmeyip kaçıyor. Bu tür müteahhitleri bünyenizden temizleyin. 'En düşük verene ihale verelim' mantığına karşıyım. En uygun fiyatı verene verilmeli. Geçmiş yıllarda yapılan ihalelerdeki tablo ortada. Gücü, parası ve iş kabiliyeti olanlarla çalışacağız." uyarısında bulundu.

Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de müteahhitlerin yurtdışı işlerinde karşılaştıkları problemlere çözüm için çalıştıklarını söyledi. Sektörün Libya'dan alacağına ilişkin girişimlerin sürdüğünü dile getiren Tüzmen, "Libya bankaları, Türk bankalarının düzenledikleri teminat mektupları ve kontra garantileri kabul etmiyor. Çözümü sağlayamadığımız süre de bu sürecek. Dolayısıyla bu yıl üstlendiğimiz 5 milyar dolara yakın projenin asgari 1 milyar doları için üçüncü ülke bankalarına fahiş komisyonlar ödemeye devam ediyoruz. Henüz ülke olarak bir politik risk sigortamız yok." şeklinde konuştu. Konuyla ilgili yeni bir öneri geliştirdikleri bilgisini veren dış ticaretten sorumlu bakan, firma katkılarının yanı sıra DFİF'ten 10 yıl süreyle her yıl 20 milyon dolar kaynak sağlanarak oluşturulacak bir sigorta havuzu ile sistemin uygulamaya geçirileceğini söyledi.

'Şantiyelerde Çinli mahkumlar dolu'
Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, dünyanın en büyük 225 uluslararası müteahhitlik firması arasında geçen yıl 20 olan Türk müteahhit sayısının bu yıl 22'ye yükseldiğini söyledi. Eren, "Bu törenin müteahhitlik sektörünün 'oscar'ı haline gelmesini diliyorum." dedi. Yurtdışındaki iş miktarındaki artışa rağmen çalıştırılan Türk işçi sayısının azaldığına dikkat çeken Eren, "Şantiyelerimizdeki işçiler içerisinde Türk işçisi oranı yüzde 70'ten yüzde 30'a düşmüştü. Onların yerini rekabet ortamının zorlamasıyla Çinli ve Hintliler alıyor. Bu durumun iş yaptığımız ülkelerde rekabetin yoğunlaşmasıyla, yerel işçi kullanımını mecburi kılan ulusalcı mevzuat değişiklikleriyle, Çinlilerin hapishanelerdeki mahkumları neredeyse boğaz tokluğuna çalışacak şekilde ve yol paralarını dahi karşılayarak uluslararası pazara akıtmalarıyla elbette ilişkisi var." tespitinde bulundu. Bütçedeki yatırım ödeneklerinin azalmasından da dert yanan Birlik Başkanı Eren, 2006'dan 2007'ye geçerken yüzde 40'a varan düşüş yaşandığını belirtti. Ekim sonu itibarıyla Karayolları Genel Müdürlüğü'nün müteahhitlere borcunun 1,5 milyar YTL'ye ulaştığını, yol sonuna kadar bu rakamın 2 milyar YTL'ye yükseleceğini kaydeden Erdal Eren, "Uzun zamandır hakedişler ödenmediği için tüm karayolu işleri durma noktasına gelmiş bulunuyor. Halen irili ufaklı 400'e yakın karayolu müteahhidi devletten alacaklı durumda. Halbuki Karayolları'na 2008 bütçesinden ayrılan ödenek 1,7 milyar YTL civarında. Eğer 2007 borçlarının hiç değilse yüzde 50-60'ı bu yıl ödenemeyip tamamı önümüzdeki yıla ertelenirse 2008 ödeneği sadece geçmiş yıl borçlarını karşılamaya bile yetmeyecektir." ifadelerini kullandı.