Türkiye Yabancıya Satışa Isınamadı



Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından hazırlanan ve kentsel dönüşüm, mütekabiliyet ve konut satışı konularının değerlendirildiği 'Gayrimenkul Sektörü ve İstanbul Konut Piyasası Saha Araştırma Raporu', dün (10 Aralık Salı) gerçekleştirilen Gayrimenkul Zirvesi 13'te açıklandı. Sektörün başlıca aktörlerinden olan firma sahipleri, üst düzey yöneticiler ile sektörün öncelikli paydaşları olarak kabul edilebilecek medya, STK üyeleri ve belediye yöneticileriyle gerçekleştirilen toplam 125 mülakat ve konut sektörünün müşterisi olma potansiyeline sahip orta ve üst düzey gelir grubuna sahip, 20-65 yaş arası ve üstü 5 bin kişi ile yapılan araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

Rapora göre; katılımcıların yüzde 80,5’i 'kentsel dönüşüm'ü desteklerken, yüzde 65,1’i 2012 yılında kabul edilen 'Mütekabiliyet Yasası' ile birlikte yeniden gündeme gelen yabancıya satış konusuna sıcak bakmıyor. Tüketicilerin konut tercihinde ilk sırada 'ulaşım kolaylığı' (yüzde 38,7) yer alırken, ikincisi sırada ise 'sosyal çevre' (yüzde 22,8) geliyor.

Anket ve mülakat verileri, gayrimenkul sektörünün ülke gelişiminde önemli bir yere sahip olduğuna yönelik ortak algı olduğunu gösteriyor; her üç kişiden ikisi ülkenin son 10 yılda geliştiğine yönelik görüş bildirirken, inşaat sektörünün son 10 yılda geliştiğine ve ülke ekonomisine katkı sağladığına dair görüş bildirenler yüzde 80’ler seviyesinde. Ankete katılan her dört kişiden 3'ünün evi olmasına rağmen, yakın zamanda ev almayı düşünenlerin oranı ise yüzde 54’ler seviyesinde.

Kentsel dönüşüm bir fırsat olarak görülüyor

Rapora göre katılımcıların yüzde 80,5'i, özellikle depreme karşı güçlü binalar, yenilenme, şehrin güzelleşmesi, planlı yapılanma gibi gerekçelerle kentsel dönüşüm politikalarını bir fırsat olarak değerlendiriyor. Ancak, araştırmanın bir diğer önemli sonucu da, rant kavramının gayrimenkul sektörü ile birlikte anılır olduğunun tespiti. Kentsel dönüşüm politikalarını ve uygulamalarını desteklemeyenler, neden olarak 'rant veya haksız çıkar' gibi kaygılarını gösteriyorlar.

İstanbul silüeti neresi?

Araştırmada tespit edilen diğer bir ilginç husus ise yüksek binalar hakkındaki olumlu ve olumsuz düşünenlerin aynı gerekçeleri ifade etmeleri. Her dört kişiden 3’ü yüksek binalardan şehrin güzelliğini bozduğu için rahatsız olduğunu ifade ederken; diğerleri, şehri güzelleştirdiğini ifade ederek destekliyor. Yüksek binaların İstanbul siluetini bozduğunu düşünenler de yine yüzde 75 oranında. Ancak İstanbul silüeti algısında her üç kişiden ikisi, tarihi yarım adanın değil Kızkulesi, Galata Kulesi, Boğaz Köprüsü ve Dolmabahçe Sarayı'nın İstanbul siluetini oluşturduğunu ifade ediyor. İstanbul silueti olarak Tarihi yarımadaya atıf yapanların oranı ise yüzde 24 seviyesinde.