Bloomberg New Energy Finance (BNEF) ile WWF Türkiye'nin işbirliğiyle hazırlanan 'Türkiye'nin Yenilenebilir Gücü' adlı raporun tanıtım toplantısında konuşan WWF Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, dünyanın bir enerji kriziyle karşı karşıya olduğunu, enerjiyi üretme ve kullanma biçiminin ekonomik ve ekolojik açıdan sürdürülebilir olmadığını dile getirdi.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) 2013'te yayımladığı 5. Değerlendirme Raporu'nda, küresel ortalama sıcaklıklardaki artışın, yani iklim değişikliğinin kesin olarak insan faaliyetlerinden kaynaklandığını ortaya koyduğunu vurgulayan Bayar, şunları kaydetti:
"Sıcaklıklarda bugün itibariyle 0,9 derecelik artış meydana gelmişken, karbon emisyonlarının mevcut artış hızıyla, sıcaklık artışının 2060 yılında 4 dereceyi, yüzyılın sonunda ise 6 dereceyi bulması bekleniyor. Bilim insanlarına göre iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden korunmak için sanayi devrimi öncesine göre ortalama sıcaklıklardaki artışı, azami 2 derece ile sınırlamak gerekiyor. IPCC, 2 derece hedefini tutturmak için küresel enerji yapısında köklü değişikliklerin yapılması, emisyonlarda en kısa zamanda kayda değer düşüş sağlanması gerektiğini belirtiyor. Buna göre, 2050 yılında düşük karbonlu enerjinin elektrik üretimindeki payının yüzde 90'ı aşması gerekiyor".
"2030 yılına doğru Türkiye elektrik enerjisi üretiminde daha temiz bir kaynak dağılımı yakalayabilir mi? Ve böyle bir senaryonun maliyeti ne olur?" sorusuna verilebilecek olumlu bir yanıtın oyunun tüm kurallarını değiştirebileceğini aktaran Bayar, Türkiye'nin enerji politikalarının ana hedefi konusunda herkesin hemfikir olduğunu bildirdi.
Bayar, "Sonuçlar, yenilenebilir enerjiye ilişkin yaygın olan efsanelerden en önemlisinin yenilenebilir enerjinin pahalı ve ulaşılamaz bir seçenek olduğuna dair inanışın sonu anlamına gelebilir. Türkiye'nin artan elektrik ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla temiz enerjiye yatırımı seçmemesi için hiçbir neden yok" dedi.