Uluslararası Sürdürülebilir Yapılar Sempozyumu Yapıldı
Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesince düzenlenen ''Uluslararası
Sürdürülebilir Yapılar Sempozyumu'' dün (26 Mayıs) başladı.
Ramada Plaza
Otel'deki sempozyumun açılışında konuşan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Mücahit Demirtaş, insanoğlunun geleceğini tehdit
eden en önemli sorunun, yenilenemez doğal kaynakların aşırı tüketimi ve küresel
ekolojik krizlerin daha sık yaşanması olduğunu söyledi.
Doğal kaynakların korunarak kullanılması
konusunda yeni bir düşünce biçimi gereksiniminin ortaya çıktığına işaret eden
Demirtaş, ''Dünyada varlığımızı sürdürmenin tek yolunun, küresel ekonomi ve
teknolojiye, ekolojik merkezli bir bakış açısıyla yaklaşmamız olduğu açıktır''
dedi.
Avrupa Birliği müzakerelerinde çevre
faslının açılmasına da değinen Demirtaş, şöyle konuştu:
''Hayati öneme sahip çevre konusu aynı zamanda
AB uyum sürecinde de ülkemizin uyumunda zorluk çekeceği başlıklardan biri
olmaktadır. Endüstri, ulaşım, ormancılık gibi pek çok alanda yeni düzenlemeler
getirecek olan bu fasıl için ülkemiz inşaat sektörünün hazırlanması, yetkili
otoritelerin, bu fasıl altındaki mevzuatlara uyumun sağlanmasında sektör
çıkarları ve çevresel öncelikler arasındaki dengeyi iyi kurması gerekmektedir.''
Bir yapının sürdürülebilir olmasının büyük
ölçüde projelendirme aşamasına bağlı olduğunu belirten Demirtaş, ''Proje
tasarlanırken yeşil, sürdürülebilir, çevresel ve ekolojik kavramların göz önüne
alınması önemlidir. Zira bu aşamada alınan kararlar yapı ömrü boyunca yapı ve
çevresi açısından etken olacaktır'' dedi.
''ÇARPIK YAPILAŞMAYI BU HALE GETİREN
BELEDİYELERDİR''
Türkiye İnşaat
Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü
Koçoğlu da dünya nüfusunun giderek arttığına dikkati çekerek, yenileri
bulunsa da kaynakların bu artışa karşı direnmekte zorlandığını belirtti.
Gerek teknolojik, gerek sosyal bütün
gelişmelerin bu doğrultuda sürdürülmesi gerektiğini anlatan Koçoğlu, ''Ödünç
aldığımız dünyayı gelecek nesillere daha iyi bırakmak zorundayız'' dedi.
Sürdürülebilir yapılar konusunda en önemli
unsurun belediyeler olduğunu ifade eden Koçoğlu, şunları söyledi:
''Her belediye tabii ki aynı kategoride değil,
ama çarpık yapılaşmayı bu hale getiren belediyelerdir. Oraya o izni veren ve
hiçbir denetime tabi tutmayan bir anlayışla olacağı budur. İmar planlarını yine
belediyeler yapsın, ama bunun en son onayını mutlak ve mutlak Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı yapsın. Böylece tek elde daha makro bir düzenleme
gerçekleştirilmiş olur.''
Gazi Üniversitesi
Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Çetinkaya da 21.
yüzyılın en önemli sorunlarından birinin çevre kirliliği olduğunu, bu durumun
aynı zamanda çevre bilincinin gelişmesine de katkı sağladığını belirtti.
Yapı sektörünün çevre kirliliğine neden olan
sektörlerden olduğunu anlatan Çetinkaya, tüm kesimlerin bu konuda sorumluluk
alması gerektiğini ifade etti.
Çetinkaya, Gazi
Üniversitesinin çevre dostu yapı malzemeleri konusunda düzenlediği etkinliklerle
bu konuya öncülük etmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Yapı
Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Metin Arslan, yapı üretiminin,
sürdürülebilirliği, doğal çevreyi korumakta temel ilke olarak görmek durumunda
olduğunu söyledi.
Yapıların da çevrenin bir
bileşeni olduğunu anlatan Arslan, ''Çevre bilinciyle üretilmiş sürdürülebilir
yapılardan, ekosistem dengelerini bozmadan canlı ve cansız varlıkların bir arada
var olmasını ve kaynakların ekonomik kullanılmasını sağlamak gibi özellikler
beklenmektedir'' dedi.
Konuşmaların ardından
''Sürdürülebilir Yapılar ve Çevre'', ''Enerji ve Çevre'',
''Sürdürülebilir Planlama ve Çevre Kirliliği'' konularında uzmanların
katıldığı panellere geçildi.
Uluslararası
uzmanların da sunum yapacağı sempozyum bugün sona erecek.
(AA)