BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın
(Cnucted) Afrika Bölümü Direktörü Habib Ouane’ın,
yoksul ülkelerin finansal kriz ve resesyondan önümüzdeki aylarda çok daha fazla
zarar göreceğinden yakınması boşuna değil. Finansal kriz zengin ve varsıl
ülkelerin tümünde yaşamın hemen her alanında olumsuz etkilerini sürdürüyor.
Ancak bu, varsıl ülkeleri zora sokarken, biraz da onlara bağlı olarak aynı
zamanda yoksul ülkeler halklarının yaşamlarını da çocuklarıyla birlikte açlıktan
ölümün eşiğine getiriyor.
BM’nin verilerine göre az beslenme, sağlık, eğitim ve ekonomik daralma ile
ilgili göstergeler, geri kalmış 48 ülkeyi (10’u Asya’da, 5’i Pasifik’te ve
Karaipler’de, 33’ü ise Afrika’nın güneyinde) işaret etmektedir. Kişi başına
düşen gayri safi iç hasıla, sözü edilen yoksul ülkelerde 527 Avro’nun altında.
2000 yılında 670 milyon olan toplam yoksul nüfus ise 2030 yılında 1.3 milyara
dayanacak.
Krizin ‘teğet geçerek’ hafif atlatıldığı masalı bir yana, gezegenin tüm
kapitalist ülkelerinde zaman zaman aylık göstergelere bakılarak iyimser yorumlar
yapılması da keza yanıltıcı.. fotoğrafın bütününü göstermekten uzak. Görünen o
ki, daralma ve küçülme, krizi frenlemek için harcanan milyarlarca dolara karşın
hükmünü sürdürmektedir. Ama daha da kötüsü, aralarında Nobelli ekonomi
uzmanlarının da yer aldığı kimi kötümserlere (!) bakılırsa daha kötü günler
henüz yaşanmış değil. Böylesi bir olasılık zengin ve gelişmekte olan ülkeleri,
kuşkusuz, ciddi biçimde sarsacaktır. Buna karşılık daralma ve küçülme yoksul
ülkeler için ölümcül olacaktır.
Birleşik Devletler’de, işsizlik oranının haziranda çalışan nüfusun yüzde
9.5’ten bir sonraki ayda yüzde 9.4’e gerilemesi gibi küçük bir iyileşme krizin
frenlendiğinin işareti sayılmaktadır. Oysa krizin zirvesi sayılan Ocak 09’da
buharlaşan işlerin sayısı 741 bine ulaşmıştır. Ancak bu konuda gözlenen eser
miktardaki ‘iyileşmelere’ ve ekonomiyi ayağa kaldırmak için harcanan milyarlarca
dolar, bugün Birleşik Devletler’de 14.5 milyon insanın iş aramakta olduğu
gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. (Le Monde, 9/10 Ağustos 09)
Avrupa ve gezegenin gelişmekte olan ülkelerinin hemen tümünde durum farklı
değil. Bu yüzden ‘en kötüyü geride bıraktık’ söylemleri gerçeği yansıtmaktan
uzaktır. Tam tersine.. yukarıda da altını çizdiğimiz gibi ‘en kötüsü’ belki de
henüz yaşanmamıştır.
***
Geçen 5 Haziran’da Dünya Çevre Günü’nde, resesyonun dünyadaki açların
sayılarının artmasını da tetikleyeceğinden söz edilmişti. Gerçekten de BM
verilerine göre gezegenimizdeki açların sayıları 1 milyar 200 milyon sınırına
dayanmıştır. Ayrıca buna ek olarak resesyon nedeniyle 700 bin çocuğun açlıktan
ölüp gitmesi olasılığının da altı çizilmişti. Birkaç gün önce BM Çocuk Fonu
UNICEF’in yaptığı dramatik bir uyarı, sözü edilen tehlikenin kapıya dayandığını
ortaya koymuş bulunmaktadır.
UNICEF’in 11 Ağustos’ta yayımladığı raporda, bir Afrika ülkesi olan ‘Merkezi
Afrika’da 5 yaşın altındaki 700 bin çocuğun ‘kabul edilemez’ beslenme sınırı
altında yaşama tutunmaya çalıştığı, daha açık bir deyişle açlıktan ölümün
eşiğinde olduğu açıklanmış ve bunun önlenmesi için zengin ülkeler acil yardıma
çağrılmıştır. 5 yaşın altındaki çocukların yüzde 16’ya ulaşan az beslenme ve
açlık sorunu Merkezi Afrika için şaşırtıcı değil. BM’ye göre bu yoksul ülkedeki
kronik açlığın nedenleri çeşitli. Bu ülkede yaşayanların on kişiden altısı günde
1.25 doların altında gelire sahip. Diğer nedenler arasında, dünya finansal
krizinin ülkenin ekonomisini de olumsuz bir biçimde etkilemesi ve büyük göçlere
yol açması, ayrıca ekonomik daralmanın madencilik sektörünü etkileyerek ülke
gelirlerini azaltması da yer almaktadır. Yine UNICEF’e göre 2005’ten bu yana
ülkenin kuzeyindeki iç çatışmalar nedeniyle ortaya çıkan istikrarsızlığın yanı
sıra binlerce insanın göç etmek zorunda kalması da bugünkü durumun nedenleri
arasında. Ama şu anda acil olan, 5 yaşın altındaki 700 bin çocuğun açlıktan
ölmenin eşiğinde bulunmasıdır. Bu yüzden UNICEF, tüm dünyaya, bu facianın
önlenmesi için ülkeye yiyecek ve tedavi edici gıdaların alımını ve dağıtımını
sağlayacak 1.5 milyon dolarlık acil bir yardım çağrısında bulunmuştur.