Unilever Çevre Duyarlılığını Sertifika ile Taçlandırdı



Su ve enerji gibi giderlerde yüzde 50'lere varan tasarruf sağlayan yeşil ofis akımının Türkiye'deki ilk temsilcilerinden biri Unilever oldu. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün önde gelen firmalarından Unilever Türkiye, İstanbul Ümraniye'de hayata geçirdiği çevreci ofisini, Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) sertifikası ile taçlandırdı. Unilever Türkiye'nin ofisteki her şeyi yeşil konseptine uygun olarak tasarlandı. Ofiste sensörlü ışıklar, geri dönüşümlü mobilyalar, su tasarrufu sağlayan armatürler, susuz pisuvar, yağmur suyu kullanan klozet gibi tamamen çevreci ürünler kullanıldı. Unilever Türkiye'ye LEED sertifikasını alma sürecinde danışmanlık hizmeti veren Altensis firmasından Berkay Somalı, ofisin yeşil konseptine geçişle yüzde 35 enerji, yüzde 41 su tasarrufu sağlayacağını açıkladı. Ayrıca firma, yüzde 40 daha fazla yalıtım sağlamış oldu.
 
Odaların duvarları camdan

Unilever Türkiye'nin yeşil ofisi düşük enerji kullanımlı ekipmanlarla donatıldı. Kâğıtsız bir konsepte sahip ofiste, yıllık ortalama yüzde 35 oranında daha az elektrik harcanacak. Proje kapsamında verimli su armatürleri seçilmesi, çatıya düşen yağmur suyunun toplanıp yeniden değerlendirilmesi gibi su tasarrufu sağlayan uygulamalar ile yüzde 40 daha az su israfı olacak. Ofis içerisinde ısı ve ışık konforunu sensörler sayesinde sürekli kontrol altında tutacak olan Unilever Türkiye, yerleşim planını çalışanların dışarıyı görebileceği ve günışığından maksimum seviyede faydalanabileceği şekilde tasarladı. Ofiste her masanın altında dönüştürülebilir ve dönüştürülemeyen atıklar için iki çöp kutusu bulunuyor.
 
LEED gümüş kategoride

Unilever Türkiye, LEED sertifikasını gümüş kategoride aldı. LEED sertifikası, binaların çevreye olan etkisini tüm ayrıntılarıyla değerlendiriyor. Bu sertifika üç kategoride alınabiliyor: Platin, Altın ve Gümüş. Bir binanın ya da bir ofisin bu sertifikaya sahip olabilmesi için tasarım sürecinde enerji-su verimliliğini, çalışanların sağlık ve mutluluğunu göz önünde bulundurması gerekiyor. Ancak iş burada bitmiyor. Ofiste kâğıt kullanımının en aza indirilmesi, çalışanların ulaşımı gibi faktörler de dikkate alınıyor. Unilever Türkiye'nin çalışanlarının büyük bir kısmının Anadolu yakasında oturuyor olması bu konuda bir avantaj sağlamış.

Unilever Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Şenel Erim, bina içinde kuaför, banka şubesi, seyahat şirketi gibi ünitelerin bulunma nedenini yine bu hizmetlere erişmek için harcanacak karbon ayak izi ve zaman kaybını engellemek amaçlı olduğunu söylüyor.
 
150 bin yeşil bina

Dünya çapında 150 binin üzerinde yeşil bina bulunuyor. 700-800 bin civarında bina da yeşil olmak için sırada bekliyor. Binaları, çevresel etki ve etkin enerji kullanımı açısından değerlendiren sertifikalandırma programlarını uygulamaya yetkili ve bu konuda proje üretebilen kişiler olarak tanımlanan yeşil danışmanların ilgi alanına giren dünya çapında 10 sertifika bulunuyor. Ancak Dünya Yeşil Bina Konseyi'ne (WGBC) üye birçok ülke, daha çok BREEAM, LEED, Gren Star ve CASBEE olarak sıralanan dört sertifika sistemi uyguluyor.
 
LEED sertifikası için neler yapıldı

* Işık kirliliğini önlemek ve enerji tasarrufu için dış mekânda özel armatürler kullanıldı.
* İç mekânda aydınlatma gücü yoğunluğu yüzde 20'ye varan oranda azaltıldı.
* Mekanik ekipman gazları ozona zararlı olmayan gazlardan seçildi.
* Elektrik ve mekanik sistemler için enerji tasarruflu ekipman seçildi.
* Su tasarruflu armatür ve susuz pisuvar kullanıldı.
* Yağmur suyu toplanarak, klozetlerde ve bahçe sulamada kullanıldı.
* Peyzaj çalışmalarında az su tüketen bitkiler seçildi.
* Sensörlü ve kademeli aydınlatma ile enerji tasarrufu yapıldı.
* Yüzde 100 taze havalı ve ısı geri kazanımlı klima santralları ile iç mekân kalitesi artırıldı.
* Açık ofis istemi ile tüm masalar günışığı ve manzara görecek şekilde konumlandırıldı.
* Çevre dostu inşaat malzemesi kullanıldı.
* Güneş panelleriyle kullanım suyu ısıtıldı.
* Atıklar ayrıştırılarak geri dönüşüme hazır hale getirildi.
* Ağırlıklı olarak yerli malzeme kullanılarak ulaşımdan kaynaklanacak karbon azaltıldı.