Üniversite 'Oda'dan Kopartılıyor mu?



Radikal Gazetesi'nin haberine göre, Yükseköğretim Kurulu’nun ( YÖK ), yükseköğretim sistemini yeni baştan düzenleyen yasa tasarısı taslağında, üniversite hocalarının meslek kuruluşlarıyla ilişkisi kesiliyor. Mevcut yasada, öğretim elemanları üniversitedeki ‘mesailerini aksatmamak şartıyla’ meslek kuruluşları ile dernek ve vakıfların yönetim kurullarında görev alabilirken taslak çalışmaya göre öğretim elemanları bir meslek kuruluşunda görev alırsa üniversiteden ‘aylıksız izinli’ sayılacak. Yani öğretim elemanlarının meslek kuruluşlarında görev alması fiili olarak ‘imkânsız’ hale gelecek. 

Üniversite hocalarının meslek kuruluşlarıyla ilişkilerine konulan bu sınırlamaya karşın siyasi partilerin merkez organlarında görev almalarında bir sınırlama söz konusu değil.

Meslek kuruluşu yasağı getiren taslak çalışma siyaset konusunda ise olabildiğince özgür. “Mesleğinle değil siyasetle ilgilen” dedirten taslak çalışmanın 70’inci maddesine göre öğretim elemanları isterlerse siyasi partilerin merkez organlarında görev alabilecek. 

Mesleki örgüt üyeliği ‘yasak

 Mevcut 2547 sayılı YÖK Yasası’nın 38. Maddesi:

“-Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile dernek ve vakıfların yönetim ve denetim organlarında görev yapanlar bakımından ayrıca bir görevlendirme kararı aranmaz. Ancak bu görevler, öğretim elemanının bu kanundan kaynaklanan mesaisini aksatmayacak şekilde yürütülür.”

Taslağın 66. Maddesi:

“-Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yönetim ve denetim organlarında görev üstlenen öğretim üyeleri kurumlarından aylıksız izinli sayılırlar.”

 Siyasette sorun yok

 Mevcut 2547 sayılı YÖK Yasası’nın 59. Maddesi: “-Yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanları, siyasi partilere üye olabilirler; yükseköğretim kurumlarındaki görevlerini aksatmamak ve bir ay içinde kurumlarına bildirmek kaydıyla, siyasi partilerin merkez organları ile onlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alabilirler.”

Taslağın 70. Maddesi:

“-Öğretim elemanları ve öğrenciler siyasi partilere üye olabilirler; yükseköğretim kurumlarındaki görevlerini aksatmamak ve bir ay içinde kurumlarına bildirmek kaydıyla, siyasi partilerin merkez organları ile bunlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alabilirler.”

Dernek ve vakıf ibaresi uçtu

Taslakta dikkat çeken iki detay daha: Mevcut düzenlemede yönetiminde görev alınabilecek yapılar arasında ‘kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları’ ibaresinin yanı sıra dernek ve vakıflar yer alırken, taslak çalışmada ne ‘dernek’ ne de ‘vakıf’ ibaresin var. Mevcut yasada, üniversitede eğitim veren tüm personeli ifade eden ‘öğretim elemanları’ için ‘kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile dernek ve vakıfların yönetim-denetiminde görev yapma’ hakkı tanınırken, taslakla bu hak, o da aylığından vazgeçmek şartıyla sadece profesör, doçent ve yardımcı doçentleri ifade eden ‘öğretim üyeleri’ için tanımış durumda.